Sayfa Yükleniyor...
Bağımlılıkların en yaygını ve üzerinde en çok konuşulanı şüphesiz sigaradır. Sigara bağımlılığının toplumda yayılmasıyla sigaranın hükmü dini sahada tartışılır olmuştur.
Sigara içmenin dinen caiz olup olmadığı konusunda bir kaç görüş olmasına rağmen ağırlıkla görüş şöyledir: Sigara içen kimse ailesinin nafakasını kesmiyorsa ve bedenine görülen bir zararı yoksa sigara içmesi dinen mekruhtur.
Fakat sigara almak için ailesinin, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin nafakasından para kesip, onları yaşam karşısında maddi anlamda zor durumda bırakıyorsa veya tıbben sabit olan bir hastalığa yakalanıyorsa sigara içmesi dinen haramdır.
"Sigaranın zararları artık tıbben kanıtlanmış. Dolayısıyla sigara sağlığa zararlı olduğundan dinen haram kılınmaktadır." itirazı üzerinde durmak gerekirse. Doğru tıbben zararlar kanıtlanmış ama bu herkese haram kılınmalıdır anlamına gelmez. Belki sigaranın bu zararlarına yakalanmayan bünyelerde söz konusu olur.
Kaldı ki dinen yenmesi haram olan bir yemekte kişiye zarar verdiğinde onun bu yemeği yemesi dinen yasaktır. Çünkü bedenine zararı var. Ama bütün insanlara bunu yasaklamak söz konusu olamaz. (Mesela Bal gibi)
Konunun fıkhi izahı bu olmakla beraber kişinin sağlığına zararı olmasa da, ailenin nafakasını zayıflatmıyorsa da en azından temiz, sağlıklı bir toplum ve yeşil bir dünya için sigaradan uzak durmakta fayda vardır.
Sıkışık durumda namaz kılmak caiz midir?
İslamın temel direk ve ibadetlerinden birisi olan namaz ibadeti huşu ile kılınmalıdır. Namazda huşuyu ve dikkati dağıtacak durumlardan ise sakınmak gerekir.
Bu anlamda karnı aç olan birisinin sofra hazırken namaza durması mekruh görülmüştür. Aynı şekilde idrara sıkışmış bir kimsenin de o şekilde namaza durması mekruh kabul edilmiştir.
Buna göre tuvalet ihtiyacı olan bir kimsenin namazı kazaya kalma tehlikesi yoksa sıkışık şekilde namaz kılması mekruhtur. O şekilde kılmaması daha evladır.
Büyü yapmak İslam dininde caiz mi?
Büyü var olmakla birlikte İslam'da yasaklanan büyük günahlardan birisidir. İslam inancında büyük günahtan sayılan bir yasak işte büyücülük ve sihirdir.
İslam tarafından yasaklanıp haram kılınan yapanın ise lanetlendiği büyü sevgili peygamberimize de yapılmıştır. Lebîd b. Asam' adındaki inanmayan bir zatın Hz. Peygambere büyü yaptığı vakidir. Fakat sevgili Peygamberimiz Allahın izni ile bu büyüden kurtulmuştur.
Büyü ve büyücülük İslam tarafından yasaklandığından her Müslümanın bu illetten uzak durması gerekir. Büyüye maruz kalanların ise Hz. Peygamberimizin tavsiye ettiği İhlas, Felak, Nas, Ayet el Kürsi gibi ayet ve sureleri okusun zira bunlar büyünün çözümünde yardımcı olurlar.
Ayrıca büyüye maruz kalmış birini bu sıkıntıdan kurtarmak düşüncesiyle Kur'an ve hadislerden dualar okuyup Allahtan şifa talep etmek sevaptır. Ancak kişi bunu bir rant ve menfaat haline getirip istismar etmemelidir. Sadece Allah için yapmalıdır.
Hutbeye yetişemeyen kimsenin kıldığı Cuma namazı geçerli midir?
Cuma namazında hutbe, namazın sahih olmasının şartlarından biridir. Hutbe okunmadan kılınan bir cuma namazı sahih değildir.
Bu nedenle Cuma namazının geçerli olması için hutbenin okunması sayı mezhepler arasında ihtilaflı olmakla beraber birilerinin de dinlemesi gerekir. Ancak bütün cemaatin cuma namazını kılabilmek için hutbeye yetişmesi ve dinlemesi şart değildir.
Buna göre, mazeretine binaen okunan hutbeye yetişemeyen veya hutbeyi duymayan kişinin kıldığı cuma namazı geçerlidir.
Günün Ayeti
Her kim şahit olduğu gerçeği gizlerse, şüphesiz ki onun kalbi günahkârdır.
Bakara, 283.
Günün Hadisi
Kim bok gözlü olmak isterse, Allah onu başkalarına muhtaç olmaktan kurtarır.
Buhârî, Zekât 50
Günün Sözü
Kalp deniz, dil kıçıdır. Denizde ne varsa kıyıya o vurur.
Günün Duası
Allahım kalbimizle dilimizi bir eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Ayan-ı Sabite Nedir?
Dış âlemde var olan eşyanın görünür hale gelmeden önce Allah'ın ilminde bilgi olarak mevcudiyeti, ortaya çıkan varlıkların Allah'ın ilmindeki gizli hakikatleri demektir.
Günün Nüktesi
Kalp Ve Dil
Lokman Hekim, bir gün yanında yardımcısı ile ava çıkmıştı. Avdan dönerken bir kabile reisi Lokman Hekime bir gece misafir kalması için ısrar etti. Lokman Hekim de kabul ederek o gece misafir kaldı. Kabile reisi Lokman hekim için bir koyun kestirdi. Hazreti Lokman çömezine:
Kesilen hayvanın en temiz iki azasını kes bana getir, dedi.
Çömezi gidip koyunun kalbini ve dilini kesti getirdi.
Lokman Hekim: Aferin bildin, dedi.
İkinci gün başka bir kabile reisi, Lokmana bir gece de kendisinde misafir kalması ve evini şereflendirmesi için ısrar edince, Lokman Hekim onu da kırmayıp bir gece de onun evinde kaldı. Orada da ziyafet olarak bir koyun kestiler.
Hazreti Lokman gene çömezine bu sefer:
Hayvanın bana en pis yerinden ikisini kes getir, dedi. Yardımcısı yine hayvanın dilini ve kalbini kesip önüne koydu. Lokman Hazretleri çömezine:
Aferin bunu da bildin. Hakikaten insanın ve hayvanın en pis ve temiz yeri, kalbi ve lisanıdır, buyurdu.