Sayfa Yükleniyor...
İslamın temel direk ve ibadetlerinden birisi olan namaz ibadeti huşu ile kılınmalıdır. Namazda huşuyu ve dikkati dağıtacak durumlardan ise sakınmak gerekir.
Bu anlamda karnı aç olan birisinin sofra hazırken namaza durması mekruh görülmüştür. Aynı şekilde idrara sıkışmış bir kimsenin de o şekilde namaza durması mekruh kabul edilmiştir.
Buna göre tuvalet ihtiyacı olan bir kimsenin namazı kazaya kalma tehlikesi yoksa sıkışık şekilde namaz kılması mekruhtur. O şekilde kılmaması daha evledır.
Hutbeye yetişemeyen kimsenin kıldığı Cuma namazı geçerli midir?
Cuma namazında hutbe, namazın sahih olmasının şartlarından biridir. Hutbe okunmadan kılınan bir cuma namazı sahih değildir.
Bu nedenle Cuma namazının geçerli olması için hutbenin okunması sayı mezhepler arasında ihtilaflı olmakla beraber birilerinin de dinlemesi gerekir. Ancak bütün cemaatin cuma namazını kılabilmek için hutbeye yetişmesi ve dinlemesi şart değildir.
Buna göre, mazeretine binaen okunan hutbeye yetişemeyen veya hutbeyi duymayan kişinin kıldığı cuma namazı geçerlidir.
Kesilen tırnaklar ne yapılmalıdır?
Kesilen tırnakları oraya buraya rast gele ayakaltına atmayıp toprağa gömmeli veya onları başka usullerle de olsa imha etmelidir. Bu konuda Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: Tırnaklarınızı kesiniz, kesintilerinizi gömünüz, parmak boğumlarınızı iyice temizleyiniz.
Bu hadisten de anlaşıldığı gibi kesilen tırnakları gömmek dinen en uygun olan davranıştır. Kesilen tırnakların gömülme sebebi ise müslümanın vücudu, cesedi muhteremdir. Onun vücudundan düşen her şeyin bu hürmette bir payı vardır. Ayrıca, kesilen tırnak parçaları öteye-beriye saçılıp rastgele atılırsa, belki o tırnak parçaları yenilecek ve içilecek şeylerin içine düşer, insanın sağlığına zarar vermiş olur.
Ancak toprağa gömme imkanı yoksa tırnağı yakmakta ya da bir suya da bırakmakta sakınca yoktur.
Cuma hutbesinde cemaatin dua etmesi, yapılan duaya amin demesi caiz midir?
İslam alimleri, gerek cuma hakkındaki hadisleri, gerekse Rasulüllahın uygulamasını göz önüne alarak hutbenin esasını teşkil eden rükünler ile sahih bir hutbede uyulması gereken şartları ve hutbenin adabını tespit etmişlerdir.
Hatip hutbe irad ederken cemaatin konuşmasının doğru olmadığını ifade eden hadisler vardır. (Buhari, Cuma, 36).
Hanefi ve Şafii fıkıhçılar bu hadislere dayanarak zaruret olmadıkça hutbe esnasında konuşmayı mekruh; Hanbeli ve Malikiler haram kabul etmişlerdir.
Diğer taraftan yine Rasulüllahın uygulamasını göz önüne alan İslam alimleri hutbede müminlere dua etmenin mensup veya rükün olduğunu söylemişlerdir.
Buna göre, hutbenin dinlenmesi, bu esnada başka işlerle uğraşılmaması, konuşulmaması gerekir. Ancak, Hz. Peygamberin ismi anıldığında başkalarını rahatsız etmeden sessizce salavat okunması, hatibin duasına amin denmesi, konuşma olarak değerlendirilmediğinden, bunların yapılmasında bir sakınca yoktur.
Günün Ayeti
"Atalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir anışla Allah'ı anınız."
Bakara 2/200
Günün Hadisi
"Besmele ile başlanmayan her işte bereketsizlik olur."
Günün Sözü
Kalp deniz, dil kıyıdır. Denizde ne varsa kıyıya o vurur.
Günün Duası
Allahım kalbimizle dilimizi bir eyle.
Bunları biliyor muyuz?
İçtihat Nedir?
Müçtehidin herhangi bir dînî mesele hakkında bir hükme ulaşabilmek için belli tekniklere başvurarak bütün gücünü harcaması demektir.
Günün Nüktesi
Kalp ve Dil
Lokman Hekim, bir gün yanında yardımcısı ile ava çıkmıştı. Avdan dönerken bir kabile reisi Lokman Hekime bir gece misafir kalması için ısrar etti. Lokman Hekim de kabul ederek o gece misafir kaldı. Kabile reisi Lokman ekim için bir koyun kestirdi. Hazreti Lokman çömezine:
Kesilen hayvanın en temiz iki azasını kes bana getir, dedi.
Çömezi gidip koyunun kalbini ve dilini kesti getirdi.
Lokman Hekim: Aferin bildin, dedi.
İkinci gün başka bir kabile reisi, Lokmana bir gece de kendisinde misafir kalması ve evini şereflendirmesi için ısrar edince, Lokman Hekim onu da kırmayıp bir gece de onun evinde kaldı. Orada da ziyafet olarak bir koyun kestiler.
Hazreti Lokman gene çömezine bu sefer:
Hayvanın bana en pis yerinden ikisini kes getir, dedi. Yardımcısı yine hayvanın dilini ve kalbini kesip önüne koydu. Lokman Hazretleri çömezine:
Aferin bunu da bildin. Hakikaten insanın ve hayvanın en pis ve temiz yeri, kalbi ve lisanıdır, buyurdu.