Çalışılan kurumun ya da işyerinin malı işçide emanettir. Çalışılan kurumun işlerini görmek için tahsis edilen araba da kişi de emanettir. Bu emaneti de mal sahibinin istediği şekilde ve oranda kullanmak da dini bir görevdir. Buna göre, araba iş için kullanılmak üzere tahsis edilmişse onu özel işlerde kullanmak caiz değildir. Fakat işyeri sahibi çalışanına arabayı özel işlerinde de kullanması hususunda izin veriyorsa, kişinin bu arabayı özel işlerinde de kullanması caizdir.
Namaz kılmak için ezanın okunduğunu duymak şart mı?
Namaz kılmada esas olan ezanın okunması değil namaz vaktinin girmiş olmasıdır. Yani bir namaz vakti girmişse ezan okunmamış olsa dahi o namaz kılınabilir. Aynı şekilde bir namaz vakti girmemişse ezan okunsa dahi kılınmaz. Mesela hoca yanlışlıkla sabah namazı vakti girdi diye ezan okursa ve vakit girmemişse velev ki ezan okunmuş olsa dahi namaz kılınmaz kılınsa da geçersizdir. Çünkü vakit girmemiştir. Aynı şekilde namaz vakti girmişse ama gerek elektrik olmayışından, gerekse imamın herhangi bir maruzatından dolayı ezan okunmamışsa bile namaz vakti girmiştir. Kişi namazını kılabilir. Buna göre bir camide vakit girdi diye ezan okunmuşsa ve buna binaen namaza durulmuş ise namaz kılarken bir başka camiden ezan okunsa sonraki ezan kılınan namaza zarar vermez.
Hz. Peygamberin ismi her anıldığında ona salât ve selam getirmek gerekir mi?
Sevgili Peygamberimin adı her anıldığında ona salat ve selam getirmek gerekir. Efendimiz ismi anıldığı halde kendisine salat ve selam getirmeyen kimseyi en cimri insan olarak haber vermektedir. Nitekim bu hususta şöyle buyurmaktadır: “En cimri insan benim adım anıldığında bana Salât-ü Selam getirmeyendir” (Tirmizi, “Daavât,” 110.) Sevgili peygamberimiz, kendisine salât ve selam getiren kimsenin ahiret gününde kendine en yakın olacak kişi olduğunu müjdeler. Nitekim bu hususta da şöyle buyurmaktadır: “Kıyamet günü bana insanların en yakını, bana en çok salâvat okuyandır.” (Tirmizi, “Salât,” 357.) Buna göre, resul-i ekrem efendimizin ismi zikredilince, işitilince, ya da okunur, yazılırken efendimize salâvat getirmek gerekir. Bazı âlimlere göre bunu ömürde bir defa yapmak her Müslüman üzerine farzdır.
Hind kınası abdest veya gusle engel midir?
Abdest ve gusülde yıkanması gereken organların tamamının hiç kuru yer kalmadan yıkanması gerekir. Abdest alırken, yıkanması gereken organlardan birinde kuru yer kalırsa, abdest sahih/geçerli olmaz. Gusülde ise vücutta, suyun ulaşabildiği her yerin yıkanması gerekir. Bu itibarla, abdest veya gusül alacak kimsenin, yıkanması gereken organlarında, suyun altına ulaşmasına engel olacak bir tabaka bulunmamalıdır. Oje ve ruj gibi vücut üzerinde tabaka oluşturup suyun bedene ulaşmasına mani olan maddeler abdest ve gusle engel olur. Bunların abdest veya gusülden önce giderilmesi gerekir. Ancak kına bir tabaka oluşturmadığından abdest ve gusle engel olmaz.
Günün Ayeti
Eğer inkâr ederseniz, şüphe yok ki Allah’ın size ihtiyacı yoktur. Bununla beraber kulları hesabına küfre razı olmaz. Eğer şükrederseniz sizin hesabınıza ona razı olur. Hiçbir günahkâr da diğerinin günahını çekecek değildir. Sonra dönüşünüz, Rabbinizedir. O vakit, O size bütün yaptıklarınızı haber verecektir. Çünkü O, bütün kalplerin özünü bilir.
Zümer, 39/7.
Günün Hadisi
Allah affeden kulun değerini artırır.
(Müslim, “Birr”, 69.)
Günün Sözü
“Zenginlerle sohbet ederken aziz, fakirlerle sohbet ederken zelil ol. Zira zenginlere karşı izzetli davranman tevazu, fakirlere karşı zilletli davranman şereftir.”
(Ebû Osman Hîrî)
Günün Duası
Allah’ım bugün bana kabirde ve ahirette fayda sağlayacak iş ve ameller nasip eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Karz nedir?
Altın, gümüş, para veya buğday, arpa gibi misli bir malın, bir müddet sonra mislinin geri verilmesi üzere ödünç olarak verilmesidir. Tam olarak karşılamamakla birlikte aynı manayı ifade etmek üzere Türkçe’de, ödünç ve borç kavramları da kullanılmaktadır.
Günün Nüktesi
Helak…
“Allah bir kulu helak etmeyi dilediği zaman ondan hayayı alır.
Ondan hayayı aldığı zaman artık ona Allah’ın gazap ve cezası gelir.
Allah’ın gazabı geldiğinde de ondan emanet duygusu çekilip alınır.
Güvenirlilik alındıktan sonra o kimse hainleşir. O hainleşince de ondan merhamet çekilip alınır.
Ondan merhamet alındığı zaman da o kimse artık kovulmuş ve lanetlenmiş olur.
Kovulup, lanetlendiği zaman da İslam bağını boynundan çıkarmış olur .”
İbn Mace, “Fiten”, 41.