Sayfa Yükleniyor...
Kulak çınlamasını iyiye ya da kötüye yorumlamamak gerekir. Sağ kulak çınlarsa iyi sol kulak çınlarsa kötüye delalet eder anlayışı da doğru bir anlayış değildir. Böyle bir şey düşünmek bidat ve hurafedir dinde de yeri yoktur.
Sevgili Peygamberimiz bu hususta şöyle buyurmaktadır: Kulağı çınlayan beni hatırlasın, bana salavatı şerife getirsin.
Dolayısıyla kulak çınlaması iyi veya kötüye işaret etmez.
Ölüler şu an cennet veya cehennemdeler mi?
Cennet ve cehennem şuan yaratılmış olmakla beraber insanlar şuan cennette ya da cehennemde değildir. Ölüler, şuan kabir aleminde cennet veya cehenneme benzer bir hayat sürüyorlar. Nitekim sevgili peygamberimiz bu hususta bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: Mezar ya cennet bahçesinden bir bahçe veya cehennem çukurlarından bir çukurdur buyurmaktadır. Yani kişi kabirde ya nimet içindedir ya da azaptadır.
Ancak mahşerden sonra hesap verme bitince insanlar cennete veya cehenneme gideceklerdir.
Ehl-i tertib ne demektir?
Ehl-i tertib, farz olan beş vakit namazı, ara vermeden vaktinde ve muntazam olarak kılan kimseye denmektedir. Bu duruma göre, üzerinde beş vakitten az veya en çok beş vakit kaza namazı olan kimse ehl-i tertib sayılır. Üzerindeki kaza namazı altı vakti bulan kimse ehl-i tertib olmaktan çıkar.
Hanefi mezhebine göre, ehl-i tertib sayılan bir kimsenin, kazaya kalmış namazları arasında ve kaza namazıyla vakit namazları arasında tertibe riayet etmesi gerekir. Kaza namazını kılmadan vakit namazını kılması caiz değildir. Aynı şekilde öğlenin kazaya kalmış namazını, sabahın kazaya kalmış namazından önce kılması da doğru olmaz.
Üzerinde altı vakitten az kaza namazı bulunan kimse, vaktin farzını eda ederken bunu hatırlarsa, kılmış olduğu vakit namazı geçici olarak bozulmuş olur. İkinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci vakit namazlarını da bu şekilde, kaza namazlarını hatırladığı halde kılar ve hiç birini iade etmezse, beşinci vakti kılmakla bütün namazları sahih olur. Çünkü namazdaki bozulma mevkufen-geçici-duruyordu. Beşinci vakte kadar böyle mevkuf olarak bulundurulur ve beşinci vaktin farzı kılınırsa hepsi de sahih olmuş olur. Beşinci vakti kılmadan kaza namazını kılacak olsa, bundan önce kılmış olduğu dört vakit namazı nafileye dönüşür, böylece tümünü kaza etmesi gerekir.
Tertib, şu üç husustan dolayı bozulur:
1- Kazaya kalan namazlar beş vakti aşarsa,
2- Vakit, ancak hazır namazı kılacak kadar daralırsa,
3- Vakit namazı eda edilirken kaza namazı unutulursa.
Abdest bitmeden önce, yıkanan organı kurulamak caiz midir?
Abdest alan kişi, abdest organlarındaki ıslaklığı havlu vb. bir şeyle kurulayabileceği gibi, kurulamadan da bırakabilir. Kurulanmayı abdestin sonuna bırakmak sünnettir. Zira Rasulüllah in abdest aldıktan sonra yüzünü kuruladığı bir havlusunun bulunduğu rivayet edilmektedir (Tirmizi, Taharet, 40).
Abdest alırken tüm organları ara vermeksizin peş peşe yıkamak (vila) da Hanefi mezhebine göre sünnet olduğundan bir özür olmaksızın abdest bitmeden yıkanan organların kurulanması durumunda, sünnet terk edildiği için mekruh işlenmiş olur. Ancak abdest alan kişi, abdest esnasında bir organını yıkadıktan hemen sonra, alerji vb. özür sebebi ile kurulama ihtiyacı duyarsa, bunu yapmasında bir sakınca olmaz.
Günün Ayeti
Ben size gelecek o çağrışma gününden (kıyamet gününden) korkuyorum. O gün arkanıza dönüp kaçacaksınız. Fakat sizi Allah'tan koruyacak olan yoktur. Her kimi Allah şaşırtırsa, artık ona bir yol gösterici bulunmaz.
Günün Hadisi
Farz namaz, sonraki namaza kadar; Cuma, sonraki Cumaya kadar; Ramazan ayı, sonraki Ramazana kadar olan günahlara kefaret olur.
Günün Sözü
İnsanın bir şeyi öğrenebilmesi için her şeyden önce o şeyi sevmesi gerekir.
Goethe
Günün Duası
Allahım bugün hakkımızda hayırlı olanları bize nasip eyle
Bunları Biliyor muyuz?
Facir kime denir?
İnkar, şirk, yalan, zina, hırsızlık gibi, Allah ve Peygamber'in haram kıldığı fiilleri işleyen, kafir, münafık, müşrik ve asilere, doğru yoldan sapan ve ahlâk dışı davranışlarda bulunan kimselere denir.
Günün Nüktesi
Malı Allah Verir
Abbasi Halifesi Mansur, Hz. Ebu Bekr-i Sıddık'ın torunu Abdurrahman bin Kasım'a
Bana nasihat et dedi.
O da şöyle söyledi:
Ömer bin Abdülaziz vefat ettiğinde ardında on bir evlat ve on yedi dinar bırakmıştı.
Beş dinar ile kefenlendi, iki dinar ile kabir yeri satın alındı, kalan paradan da evladından her birine on dokuz dirhem düştü. Hişam bin Abdülmelik de öldüğünde on bir evlat bıraktı, her birine bir milyon dirhem miras bırakmıştı.
Daha sonra ben Ömer bin Abdülaziz'in evladından bazılarının günde yüz atlıyı kuşandırıp Allah yolunda cihada gittiklerini gördüm. Hişam'ın evladından da dilenenleri gördüm.