Sayfa Yükleniyor...
Şükür namazı nafile olarak, kılınan bir namazdır. Başımıza gelen musibet veya eziyetten kurtulunca ya da umulan bir nimeti elde edince nimeti veren Allaha şükrü eda etmek için iki rekat namaz kılınır. Mesela kişi ev, araba alınca, önemli bir hastalıktan kurtulunca, askerden gelince veya işe başlayınca, arzuladığı bir başarıya ulaşınca şükür namazı kılabilir. Hz. Peygamber müjdeli haber aldığında şükür namazı kıldığı veya şükür secdesi yaptığı rivayet edilir.
Şükür namazının belli bir zamanı yoktur. Namaz kılınabilen vakitlerde (günün namaz kılınmayan üç mekruh vakti dışındaki bir zamanda) kılınabilir. İki rekat kılınabileceği gibi nafile bir namaz olduğu için ikinin katları şeklinde de kılınabilir.
Şükür namazında zorunlu olarak okunması gereken bir sure veya dua da yoktur.
Tanımadığımız birisi bize selam verdiğinde ona karşılık vermek zorunda mıyız?
Dinimizce selam vermek sünnet onu cevaplandırmak ise farzdır. Bir topluma selam verildiği zaman o toplumdan bir kişi bu selama karşılık vermesi bu farzı yerine getirmek için yeterlidir. Şayet cevap verilmese o toplumda oturan her Müslüman günahkâr olmuş olur.
Selamı o toplumun içinde oturan bir kimsenin ismini zikrederek verme durumunda ise ismi geçen kimse bu selama karşılık verme zorunda diğerleri için bir şey söz konusu değildir.
Selam, benden sana bir zarar gelmez, anlamına geldiğine göre her Müslüman İslamın bu güzel şiarını günlük hayatında yaşaması ve yaşatması lazım. Selam verdiği gibi verilen selama da karşılık vermesi gerekir. Çünkü Kuran-ı Kerim de Allahü Teale mealen şöyle buyurmaktadır: Size bir selam verildiği zaman, ondan daha güzeliyle veya aynı selamla karşılık verin. (Nisa 86)
Dolayısıyla bize selam verildikten sonra selamı veren dost, akraba, tanıdık, tanımadık, küs ya da barışık kim olursa olsun selamına karşılık vermek üzerimize farzdır. Selama karşılık vermemek ise dinen uygun değildir.
Cenazeye çelenk göndermenin hükmü nedir?
Cenaze merasimlerine çelenk gönderilmesi ve kabirlere çelenk konulması güzel bir davranış ve jest olmakla birlikte ölüye hiçbir faydası yoktur.
Çelenk ya da çiçek bırakmak ölüye bir fayda sağlamadığından çelenk veya için sarf edilecek paranın, sevabı ölenin ruhuna hediye edilmek üzere, hayır kurumlarına veya fakirlere bağışlanması daha uygun ve daha yararlı bir davranıştır.
Besmele çekilmeden kesilen hayvanın eti helal olur mu?
Eti yenen kara hayvanlarının etlerinin helal olması için, usulüne uygun olarak kesilmesi gerekir. Usulüne uygun kesim, Hanefilere göre besmele çekilerek, hayvanın nefes ve yemek boruları ile şah damarının veya iki şah damarından birinin kesilmesi şeklinde yapılır. Besmelenin kasten terk edilmesi hâlinde kesilen hayvanın eti Hanefilere göre haram olur. Ama unutarak terk edilirse helâldir. Şâfiîler besmelenin kasten terkedilmesi halinde de etin yenilebileceği görüşündedirler.
Sığır, manda, koyun ve keçi cinsinden hayvanlar yatırılıp çenelerinin hemen altından boğazlanmak suretiyle (zebh), deve ise göğsünün hemen üzerinden kesilir (nahr) ve hayvanın kanının iyice akması için bir süre beklenilir. Kesimden önce bıçak ve benzeri kesici âletlerin hayvanın gözünden uzak bir yerde bilenmeleri sünnettir. Hayvanlardan biri, diğerinin gözü önünde kesilmemelidir.
Hayvanın, kesim esnasında canlı olması kaydı ile acıyı azaltmak maksadı ile düşük voltajlı elektrik şokuna tabi tutulmasında sakınca yoktur.
Tavuk ve hindi kesimlerinde kullanılan otomatik kesim makinesini çalıştıran kişinin, düğmeye basarken besmele çekmesi halinde o seride kesilecek bütün hayvanlar besmele ile kesilmiş sayılır.
Günün Ayeti
Kötülük ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayınız.
Günün Hadisi
Her kul öldüğü hal üzere diriltilir.
Günün Sözü
En karanlık gece bile sona erer ve güneş tekrar doğar.
Victor Hugo
Günün Duası
Allahım ülkemize ve milletimize ihanet etmekten bizi koru.
Bunları biliyor muyuz?
Sabrı Cemil ne demektir?
Başa gelen belâ ve musibetten dolayı feryat etmeden, insanlara şikâyette bulunmadan gösterilen tahammül demektir.
Günün Nüktesi
Böyle Şeylerin Kıymeti Yoktur
Rivayet edilir ki Ebû Saîd Ebülhayr hazretlerine demişler ki:
-Falan kimse, su üstünde yürüyor,
Ebû Saîd Ebülhayr onlara cevaben:
-Bu iş kolaydır. Martı kuşları da, su üstünde yürüyor buyurur.
-Filan kimse, havada uçuyor dediklerinde;
-Ebû Saîd Ebülhayr,
-Kuş ve sinek de uçuyor buyurur.
-Filan kimse, bir ânda, bir şehirden bir şehre gidiyor dediklerinde;
Ebû Saîd Ebülhayr,
-Şeytân da, bir nefeste şarkdan garba gidiyor.
Böyle şeylerin kıymeti yoktur. Mert odur ki, herkes gibi yaşar, alışveriş yapar, evlenir ama bir ân, Allahdan gafil olmaz buyurur.