Fıkıh dilinde, rüku ve secdede beklemeye tadili erkan denir. Tadili erkan, rükünleri düzgün, yerli yerinde ve düzenli olarak yapmak demektir. Namaz, müminin miracı ve İslam'ın ana direklerinden bir direk olduğundan kılındığında belli bir hassasiyet, önem ve düzgünlük içerisinde kılınması lazım.
Tadili erkana uyularak kılınan namaz, şekil olarak düzgün ve kıvamında yerine getirilmiş olur. Böyle bir ehemmiyet içinde kılınan namaz “üstün körü” kılınmadığından bilakis tabiri caizse “dört başı mamur” kılınmadığından Allah indinde makbul olur. Böylece namazdan beklenen ibadet amacı da hasıl olmuş olur.
Tadili erkan, Şafii, Hanbeli, Maliki ve Hanefi fıkıhçısı Ebu Yusuf'a göre farzdır. Bu fıkıhçılara göre namazda tadili erkan mutlaka yerine getirilmesi gerekir. İmam-ı Azam Ebu Hanife'ye göre ise tadili erkan vaciptir.
İslam fıkıhçılarından anlaşılan şudur ki namazda tadili erkan farzdır. Namazda dinin temel direklerinden bir direk olduğundan, namaz kılarken özellikle rükuda, rükudan doğrulmada secdede ve iki secde arasındaki oturuşta dikkat edilmesi gerekir. Yoksa namaz eksik kaldığından fasit olur.
Zekâtı başka memlekette yaşayan akrabalarımıza göndermek caiz mi?
Zekât verirken ister yakında, ister uzakta bulunsun öncelikle yoksul akrabaların tercih edilmesi gerekir. Akrabalar içerisinde yoksul kimse yoksa yakın komşulardan başlamak üzere kişi bulunduğu yerdeki fakirlere zekat verebilir.
Zekât, öncelikle kişinin bulunduğu yerde yaşayan akraba ve fakirlere verilmelidir. Ancak bölgenin dışında fakir akraba ve muhtaç kimseler varsa onlara göndermek de caizdir.
Babadan kalan miras zekâta dâhil edilir mi?
Babadan ya da bir başka akrabadan kalan miras Hanefi mezhebine göre hemen zekata dahil edilir. Yani zekat veren bir kimseye zekatını çıkaracağı vakit bir akrabasından miras kalsa o gelen mirasın parasını zekatına dahil eder. Gelen mirasın üzerinden bir yıl geçmesi gerekmiyor.
Ancak Şafii mezhebine göre zekat çıkaran kişiye böyle bir miras gelse gelen mirasın üzerinden bir yıl geçtikten sonra onun zekatını çıkarır.
Bayanın altın takılarına zekat gerekir mi?
Altın ve gümüşten yapılan kadın ziynet eşyasının zekata tabi olup olmayacağı fıkıhçılar arasında tartışma konusu olmuştur.
Hanefi mezhebine göre altın ve gümüşten yapılmış bilezik, kolye, gerdanlık gibi kadın süs eşyası nisaba ulaşır ve üzerinden bir sene geçerse, o günkü altın fiyatları ile değeri bulunur ve 1/40 zekâtı verilir.
İmam Şafii ve diğer mezheplere göre ise kadın süs eşyası zekata tabi değildir. Ancak Şafiilerde kadın süs eşyalarında israfa kaçarsa bunların zekatını verecek diyen fakihler de çıkmıştır
Birisinden alacağı olan kimse bu alacağının zekatını vermek zorunda mı?
ödeneceği kesin olan alacakların, her yıl alacaklı tarafından zekatlarının ödenmesi gerekir. Alacak tahsil edilmeden önce zekatı verilmemişse, tahsil edildikten sonra, geçmiş yıllara ait zekatlar da ödenmelidir.
İnkar edilen veya geri alınma ihtimali olmayan alacakların her yıl zekatının verilmesi gerekmez. Şayet böyle bir alacak daha sonra ödenirse zekatını öder.
Fıtır sadakası vermek için zengin olmak şart mı?
Hanefi mezhebine göre fıtır sadakası yükümlüsü sayılmak için kişinin varlıklı olması gerekir. Varlıklı olma ölçüsü Hanefilere göre meskeni, ev eşyası, elbisesi, ailesinin bir yıllık geçim masrafları ile borçları dışında artıcı nitelikte olsun olmasın 85 gr altın değerinde malı olan kimse bu mala sahip olduktan sonra bir yıl geçmiş olma şartı da aranmaksızın fıtır sadakası ile yükümlüdür.
Şafii mezhebi fıkıkçılarına göre ise, fıtır sadakasının farz olması için zenginlik ölçüsü olan nisaba malik olmak şart değildir. Şafiilere göre zengin, fakir her müslüman fıtır sadakası ile yükümlüdür. Ancak şafiilere göre fıtır sadakası için kişinin temel ihtiyaçlarının yanı sıra bayram günü ve gecesini yetecek kadar azığa sahip olması gerekir.
Günün Ayeti
Sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun.
Bakara, 2/185.
Günün Hadisi
“Kim inanarak ve sevabını Allahtan umarak Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları affolunur.”
(Buhari, “İman”, 28.)
Günün Sözü
İdaresi az mal israf edilen maldan iyidir; çünkü idare edilen mal çoğalır, israf edilen mal azalır.
Lokman Hekim
Günün Duası
Allah’ım elimizi, ayağımız, gözümüzü, bütün organlarımızı haramdan, oruçlarımızı da riyakârlıktan koru.
Bunları biliyor muyuz?
İtikaf nedir?
İtikâf fıkıhta bir mescitte belirli kurallara uyarak ibadet niyetiyle kalmak demektir.
Günün Nüktesi
Onların Ameli Yok...
Hz. Peygamber bir gün ashabıyla otururken bir an kıyametten bahsetmeye başladı.
Kıyamet günü kulun amellerine konu gelir.
Kıyamet günü kişi sevapla gelir. Allah amellerini boşa çıkarır.
Bu dehşetli tablo karşısında ürperen Salim Mevla Huzafe Hazretleri atılarak;
-Anam babam sana feda olsun ya Resulallah, Biz o kavmi nasıl tanıyacağız?
-Seni hak dinle gönderen Allah'a yemin ederim ki, ben onlardan olmaktan çok korkuyorum.
-Ey Salim!
“Onlar oruç tutarlar namaz kılarlar ama kendilerine haramdan bir şey teklif edildiği zaman Allah’tan korkmadan haram işlerler. İşte Allah onların amellerini kabul etmez.”