Sayfa Yükleniyor...
Namazın şartlarından birisi de necasetten temizlenmektir. Yani namaz kılacak kişinin elbisesinde, bedeninde ve namaz kılacağı yerde, kan, idrar, şarap, dışkı... gibi namaza engel necasetlerin bulunmaması gerekir. Bu anlamda tesettüre uymak ve temiz olmak şartı ile kişi istediği kıyafetle namazını kılabilir. Bunda da dinen hiçbir sakınca yoktur. Bu kıyafet ister tişört veya atlet, ister eşofman veya ceket, isterse gömlek olsun fark etmez namaz geçerlidir. Ancak örf ve adet gereği gerek evde, gerekse diğer mekanlarda kişi tek başına da olsa namazları temiz ve güzel bir kıyafetle kılması, şüphesiz daha iyidir. Ancak tişört ile kılınan namaz geçerlidir.
Selam dinimizin simgelerden birisi ve efendimizin sünnetidir. Sevgili Peygamberimiz selam vermenin selam almanın Müslümanlar arasında sevginin yayılmasına vesile olacağını bildirmiştir. Ancak selam verildiği takdirde selama karşılık veremeyecek durumda olan kimselere selam vermemek daha evladır. Mesela, ezan, Kur’an-ı Kerim ve hutbe okuyana, hutbe dinleyenlere selam vermek mekruh kabul edilmiştir. Aynı şekilde abdest de ibadete hazırlık ve bir yönü ile ibadet sayıldığından abdestle meşgul olan kimseye selam vermemek daha uygundur.
Yemin, bir işi yapmak veya yapmamak hususunda ileri sürülen bir iddiayı kuvvetlendirmek için Allah’ın isim veya sıfatlarından birisini şahit tutarak verilen sözdür. Bu yeminin geçerli olması için yemin eden kişinin akil baliğ olması ve Allah’ın adını zikrederek yapması gerekir. Ayrıca bu yemini tehdit altında yapmamış olması gerekir. Bu bağlamda yerine getirilmesi mümkün ve mubah olan bir şeyi, ileride yapacağına veya yapmayacağına dair yemin eden kişi bu yeminini yerine getirmelidir. Şayet yemini bozarsa da onun kefaretini vermek zorundadır. Buna göre sinirli haldeyken yemin eden kimse yemini ederken aklı başındaysa ve ettiği yemini hatırlıyorsa bu yemin geçerlidir. Yemini bozmaması gerekir. Şayet yemini bozarsa ceza olarak da yemin kefareti vermesi gerekir.
Tedavi için yapılan kan naklinde, kan verenin Müslüman veya gayr-ı Müslim oluşunun bir farkı yoktur. Müslüman’dan kan alınabileceği gibi, Müslüman olmayandan kimseden de kan alınabilir. Aynı şekilde kan veren kimse Müslüman’a kan verebildiği gibi Müslüman olmayan kimseye de kan verebilir. Bunun da dini anlamda hiçbir sakıncası yoktur.
“Ey iman edenler! Mallarınız da çocuklarınız da sizi Allah’ı anmaktan alıkoymasın. Bunu yapanlar mutlaka hüsrana uğramışlardır.”
Münafikun, 63/9.
“Namazda sağa sola bakmaktan sakın.”
(Tirmizî, “Cum’a”, 59.)
İnsanları iyi tanıyın, her insanı fena bilip kötülemeyin, her insanı da iyi bilip övmeyin.
Hz. Mevlana
Allah’ım ülkemizi ve milletimizi her türlü kaza, bela, afet ve sıkıntılardan muhafaza eyle.
Kefaet nedir?
Evlenecek çiftler arasında, dinî, iktisadi ve sosyal seviye bakımından yakınlık ve denklik ‘in var olması demektir.
Acıma duygusu ve merhamet…
Üsâme İbni Zeyd’den rivayet edildiğine göre,
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e, ölmek üzere olan kızının oğlunu verdikleri zaman, Hz. Peygamber’in gözleri doldu.
Bunun üzerine Sa’d İbni Ubâde:
– Ey Allahın Resûlü! Bu ne haldir? dedi.
Hz. Peygamber de:
– “Bu, Allah’ın, kullarının kalbine koyduğu acıma duygusu, rahmettir. Allah, acımasını bilen kullarına merhamet eder” buyurdu.
(Buhârî, “Cenâiz”, 33.)