Sayfa Yükleniyor...
Top sakal bırakmak caizdir. Fakat efendimizin sünnetine uygun değildir. Sevgili peygamberimiz bir hadisi şeriflerinde Bıyıkları kısaltın, sakalı da uzatın diyerek sakal bırakmayı teşvik etmişlerdir.
Hz. Peygamberin bu hadisinden hareketle İslam alimleri sakal bırakmayı sünnet kabul etmişlerdir. Ancak sünnet olan sakal bırakma bildiğimiz klasik sakal bırakmadır. Yoksa halk arasındaki tabir ile top sakal değildir. Top sakal bırakmak her ne kadar caiz olsa da bir Müslümanın yaşam tarzı ile bağdaşmadığından daha da ötesi Müslümanın bir yaşam tarzı olmadığından bilakis gayrı Müslimlerin tarzı olduğundan onu bırakmamak daha iyidir.
Nitekim Hz. Peygamber efendimiz giyimde, kuşamda ve ahlak hususunda gayrı Müslimleri kendimize örnek almamamız gerektiğini söylemektedir.
Çocuklara Allahın isimlerinden bir isim konabilir mi?
Bir anne-babanın çocuğuna karşı görevlerinden birisi de ona güzel isim vermektir. Nitekim Hz. Peygamber, bir hadisinde insanların kıyamet gününde isimleri ile çağırılacağını belirterek çocuklarınıza güzel isim koyunuz. (Ebu Davud, Edeb, 69) buyurmuştur.
Çocuklara Allahın isimlerini vermeye gelince, hemen belirtmek gerekir ki Allaha has isimler çocuklara verilmemelidir. Şayet çocuklara Allahın isimlerinden verilecekse başına kul anlamına gelen abd kelimesi eklenmelidir. Abdullah, Abdurrahman, Abdurrahim, Abdulkadir, Abdüllatif gibi.
Sigara içmeyeceğine dair yemin eden kimse bu yemini bozarsa bir günahı olur mu?
Yerine getirilmesi mümkün ve mubah olan bir şeyi, ileride yapacağına veya yapmayacağına yemin eden kişi, bu yeminini yerine getirmelidir. Yeminin yerine getirilmemesi halinde, kefaret ödemesi gerekir.
Yeminin kefareti ise, on fakiri doyurmak veya giydirmek ya da köle azat etmektir. Buna gücü yetmeyen kimse üç gün oruç tutar. Nitekim Allahu Teala yemin kefareti ile ilgili olarak Kuran-ı Kerimde mealen şöyle buyurmaktadır: Allah sizi kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerinizden dolayı değil, fakat kalplerinizin kastettiği yeminlerden dolay sorumlu tutar. Yeminin kefareti, ailenize yedirdiğinizin ortalamasından on fakiri yedirmek yahut giydirmek ya da bir köle azat etmektir. Bulamayan üç gün oruç tutmalıdır; yemininizin kefareti budur. Yemin ettiğinizde yeminlerinizi tutun.
Farz olan bir şeyi yapmamaya; ya da haram veya günah olan bir şeyi yapmaya yemin eden kişinin, bu yeminini yerine getirmesi gerekir. Çünkü bu yemin şekli yerine getirilmesi halinde Allaha karşı işlenmiş bir günah olur bu da dinen caiz değildir.
Buna göre kişi sigara içmemek için yemin etmiş ise bu yeminini yerine getirmeli ve içmemelidir. Ancak yemini tutamamış ise ve yemin ettiği halde yeminini bozmuş ise o zaman da kefaretini vermeli bir de Allaha tövbe etmelidir.
Günün Ayeti
Eğer Allah rızkı kullarına bol bol verseydi, mutlaka yeryüzünde azgınlık ederlerdi.
Şura 27
Günün Hadisi
Her kim Kur'an okur, ezberler, helalini helal, haramını haram bilirse, Allah onu Cennete koyar ve ailesinden cehennemlik on kişiye şefaatçi yapar.
Günün Sözü
"Bazen arkasına dönüp bakması gerekir insanın; Nerden geldiğini unutmaması için."
Şems-i Tebrizi
Günün Duası
Allahım bugün ölülerinin ruhlarına hayır göndere bilen kullarından eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Teberru Nedir?
Bir fıkıh kavramı olarak, iyilik ve ibadet maksadıyla kişinin karşılıksız olarak bir mal veya menfaati peşin veya ileriye dönük başkasına vermesini ifade eder.
Günün Nüktesi
Helak ve Kurtuluş
Enes bin Malik hazretleri Rasulüllahin şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir: Üç şey vardır insanı helake sürükler; üç şey de vardır ki insan için vesile-i necattır.
İnsanın helakine sebep olan üç şeyden ilki artık karakter haline gelmiş cimrilik, ikincisi hep peşinde koşulan heva ve heves, üçüncüsü de kişinin kendini beğenmesidir.
Bir kimsenin kurtulmasına vesile olabilecek üç şeyden birincisi gizli-açık her hâlükârda Allah mehabet ve mehâfeti içinde bulunmak, ikincisi fakirlikte de zenginlikte de ifrat ve tefritlere düşmeyip istikamet içinde olmak, sonuncusu da gazap anında da hoşnutluk anında da adaletten ayrılmamaktır.