İslam dini, inanç, ibadet ve muamelat olmak üzere üç kısımdan oluşur. İnanç kısmını inkar etmek yani imanının altı esasından birini Allahı, Peygamberi inkar etmek küfürdür dinden çıkmadır. Diğer konularda haddi aşmak ise günahtır. İçki içmek, namaz kılmamak, yalan söylemek gibi.
Kişi kafir olmadıkça günah işlemekle dinden çıkmaz. Küfür dışında günah işleyen kişi, ne kafir ne de münafık olur, imandan çıkmaz. Ama günahkar olur. İşlediği günahın büyüğüne göre de asi olur. Bu anlamda ibadet ve muamelat kısmında işlenen günah insanı kafir yapmaz günah işlendiğinde tövbe etmek gerekir. Tövbe edildiğinde de günahın işlenmemiş gibi affedileceğine inanırız. Çünkü Allah, Kuran-ı Kerimde günah işleyenleri Ey iman edenler, samimi bir tövbe ile Allaha dönün (Tahrim, 66/8) hitabı ile tövbeye ve halis bir pişmanlığa çağırmaktadır.
İmanlı olmak kaydı ile işlenen günah tövbe edilmekle silinir ama dinden çıkmayı gerektiren bir fiil işlenmişse yani Allah, Peygamber, ahiret, kader inkar edilmişse bunun tövbesi öncelikle tekrar imana ve İslam dönmek için iki şahadeti getirmektir. Ondan sonra tövbe ve istiğfar etmektir.
Var olan kul hakkını affettirmek için de tövbe etmek yetmez. Çünkü tövbe etmekle kul hakkının sorumluluğundan kurtulmaz. Bunun için de hak sahibinin hakkını ödemek ve helalleşmek gerekir.
Üç cuma namazını kılmayan kimse kafir olur sözü neden söylenmiştir?
Cuma namazı, şartları taşıyan erkek Müslümanlara dinen farzdır. Kuran-ı Kerim: Cuma günü namaza çağırıldığınız zaman, Allahı zikre koşun ve alış-verişi bırakın buyuruyor.
Sevgili Peygamberimiz de, mazeretsiz Cuma namazını terk edenler için azim tehditlerde bulunuyor. İşte bunlardan birisi, cuma namazını üç defa terk edenin kalbinin mühürleneceğini ifade eden hadisidir ki, bu hadis Müslümanlar arasında yanlış algılanmış bunun yerine üç cumayı terk eden kâfir olur şeklinde algılanmış.
Aslında böyle bir şey ne Peygamberimizden nakledilmiştir ne de İslam'ın sair kaidelerine uygundur. Zira bir insan cumanın farziyetlerini inkâr etmeksizin, hayat boyu cuma kılmasa sadece günahkâr asi bir kul olur. Böyle bir kişi tasvip etmediğimiz halde ömründe hiç Cuma namazı kılmamış olsa dahi kafir olmaz imandan ve İslamdan ayrılmaz. Ancak Allah korusun Cuma namazının farz oluşunu inkâr ederse dinden çıkar.
Cinler ateşten mi yaratıldı?
Kurana göre insan topraktan, cinler ise ateşten yaratılmıştır: Cinleri öz ateşten yarattı (Rahmân 15), Ant olsun biz insanı, kuru kara çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan yarattık. Cinleri de daha önce, zehirli ateşten yarattık. (Hicr 26-27).
Kuranda cinlerden bahseden, yirmi sekiz ayetten oluşan ve Cin Suresi diye bilinen bir sure bulunmaktadır. Bu surede de dile getirildiği gibi, cinler çeşitli gruplara bölünmüşlerdir. Cinlerin bir kısmı Müslümandır. Bir kısmı da kâfirdir. Kâfir olanları cinlerin çoğunluğunu oluştururlar.
Cinler çeşitli şekillere girebilecek ve insanların yapamayacağı bazı işlerin üstesinden gelebilecek yetenekte yaratılmıştır. Hz. Süleyman Sebe melikesinin tahtını getirtmek istediğinde cinlerden birinin, o henüz yerinden kalkmadan tahtı getirebileceğini söylemesi (Neml 27/39) bunu göstermektedir.
Cinin Hz. Süleymanla karşılıklı konuşması, onların gözle görülebilecek bir şekle girebileceklerine işarettir. Allah cinleri Hz. Süleymanın emrine vermiş, o da cinleri ağır ve meşakkatli işlerde kullanmıştır.
Günün Ayeti
İnanmış olarak yararlı iş işleyenin emeği inkâr edilmeyecektir. Biz şüphesiz onu yazmaktayız.
Enbiya 94
Günün Hadisi
İyilik güzel ahlâktır, kötülük vicdanını rahatsız eden, duymasını istemediğin şeydir. Tirmizi, Zühd, 52
Günün Sözü
Hatalarımı dinlediğimde olgunlaştım.
Hugh Prather
Günün Duası
Allahım iftara atmaktan ve iftiraya uğramaktan sana sığınırım.
Bunları biliyor muyuz?
Garar nedir?
Garar; alış verişte akdin haksız kazanca yol açacak ölçüde kapalılık taşıması manasına gelir.
Günün Nüktesi
Sandıkta ne var?
Lokman Hekim, ailesine bir sandık bırakarak şöyle demiş:
Ben öldükten sonra bu sandığı açmadan satışa sunun, oradan alacağınız paralar sizindir.
Lokman Hekim vefat edince ailesi onun bu isteği üzerine sandığı satmış.
Sandığı alan şahıs ise heyecanla Acaba sandıkta ne var düşüncesiyle sandığı açınca, üzerinde şöyle yazan bir kemikle karşılaşmış:
Ayağını sıcak tut, başını serin; Kendine bir iş bul, düşünme derin...