Sayfa Yükleniyor...
Ölen kimsenin eşyalarını kullanmada bir sakınca yoktur. Kişi hayattayken elbise ve eşyalarını nasıl kullanabiliyorsa aynı şekilde öldükten sonra da onun bu geride bıraktıklarını bir başkasının kullanmasında da bir sakınca yoktur. Ancak ölen kişinin şahsi eşyaları, diğer malları gibi mirasçısına intikal eder. Mirasçılarını intikal ettiğinden bu eşyaları kullanma hakkı da mirasçıların hakkıdır. Mirasçılar da o eşyaları istedikleri gibi kullanabilirler. Kendileri kullanabilecekleri gibi aynı şekilde ölmüş kimsenin hayrına başkalarına bağışlayabilirler. Bunda da hiçbir sakınca yoktur.
Parmağı kesilen kimse abdest alırken bu parmağını yıkamak zorunda mı?
Abdest uzuvlarından birisinde yara veya hastalık bulunan kişi, bu organını yıkaması halinde organına zarar verecekse ya da hastalığı daha da artacaksa bu abdest organına yıkamayacak bunun yerine ıslak elle mesh eder. Bu rahatsızlık abdest veya gusül uzuvlarının çoğunluğunda ise, abdest veya gusül yerine teyemmüm edilir.
Özürlü çocuğu kürtaj ile almak caiz mi?
Anne karnındaki çocuğun sakat veya hastalığından dolayı kürtaj yapılması caiz değildir. Bu şekildeki bir muamele insan hayatına karşı islenmiş bir cinayettir ve haramdır. Sakat olanların da yaşama hakkı vardır, bunu Allah vermiştir. Dünya imtihan dünyasıdır. Yarın insanın ne hale geleceğini kimse bilemez. Ancak annenin hayatı bu hamilelikte veya doğumda tehlikeye girecekse çocuğu aldırmada bir sakınca yoktur.
Namazını tek başına kılan kimsenin kamet getirmesi gerekir mi?
Cemaatle beş vakit namaz kılınan cami ve mescitlere o vaktin farz namazını kılmak üzere giren kimseler, cemaatle veya yalnız başına namaz kılacak olmaları halinde tekrar ezan ve kamet getirmelerine gerek yoktur. Çünkü kendilerinde önce kılınan cemaat namazında ezan okunmuş, kamet getirilmiştir. Ancak beş vakit namazın pek kılınmadığı camii ve mescitlerde ise ezan okunarak ve kamet getirerek namaz kılmak daha faziletli olup sadece kametle de yetinilebilir.
Eimme-i Erbaa nedir?
Dört imam anlamına gelen bu tamlama, dört büyük fıkıh mezhebinin kurucuları olan İmam-ı Azâm Ebû Hanîfe, İmam Malik b. Enes, İmam Muhammed b. İdris eş-Şafiî ve İmam Ahmet b. Hanbel için kullanılmaktadır.
Günün Ayeti
Aramızda ilâhî emirlere boyun eğenler var, ama hak yoldan sapanlarımız da var. Boyun eğenler doğru yolu hedeflemişlerdir. Hak yoldan sapanlar ise cehennemin yakıtı olmuşlardır.
Cin, 72/14-15.
Günün Hadisi
Mü’minin başka hiç kimsede bulunmayan ilginç bir hali vardır; O’nun her işi hayırdır. Eğer bir genişliğe (nimete) kavuşursa şükreder ve bu onun için bir hayır olur. Eğer bir darlığa (musibete) uğrarsa sabreder ve bu da onun için bir hayır olur.
Müslim, “Zühd”, 64.
Günün Sözü
İnsanları inandıkları şeylerden vazgeçirmek, bir şeye inandırmaktan daha zordur.
E.Renan
Günün Duası
Allah’ım bugün dünyam ve ahiretim için hayırlı olan ne varsa onu bana nasip eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Hades Nedir?
Bazı ibadet ve fiillerin yapılmasına engel olan hükmî kirliliğe denir. Abdestsizlik ve cünüplük hali hades olarak nitelendirilir.
Günün Nüktesi
Kesinleşti…
Hz. Enes şöyle dedi:
Hz. Peygamber ile bazı sahâbîler birlikte bulunurlarken onların yanından bir cenaze geçti. Ashâptan bazıları o cenazeyi hayırla andı. Bunun üzerine Hz.
Peygamber:
– “Kesinleşti” buyurdu.
Sonra bir cenaze daha geçti. Orada bulunanlar onu da kötülükle andılar. Re- sûl–i Ekrem yine:
– “Kesinleşti” buyurdu.
Bunun üzerine Ömer İbnu’l–Hattâb:
– Ne kesinleşti Ya Resûlallah? diye sordu.
– Hz. Peygamber da şöyle buyurdu:
– “Şu önce geçen cenazeyi hayırla andınız; bu sebeple onun cennete girmesi kesinleşti. Bu berikini kötülükle andınız; onun da cehenneme girmesi kesinleşti. Çünkü siz (mü’minler), yeryüzünde Allah’ın şahitlerisiniz.”
Buhârî, Cenâiz 86,