Sayfa Yükleniyor...
Borç verip bu borçtan dolayı bir gelir elde etmek faizdir. Çünkü verilen para borç verilmiştir. Borç da bir menfaat celbetmemelidir. Şayet borçtan bir menfaat sağlansa dinen bu uygun değildir. Nitekim sevgili Peygamberimiz bu hususta bir hadisinde mealen şöyle buyurmaktadır: Menfaat celbeden her borç faizdir.
Ancak verilen para borç değil de kar zarar karşılığında çalıştırılmak üzere verilmişse ve bu paradan bir kar elde edilmişse bu paradan gelen geliri almada bir sakınca yoktur. Tabi aynı şekilde bu para çalıştırılırken zarar olmuşsa onu da paylaşmak gerekir.
Trafik Kazasından dolayı Mahkemenin hükme bağladığı kan bedelini almak caiz midir?
Tedbirsizlik ve dikkatsizlik gibi bir hata sonucu herhangi bir kişinin ölümüne sebep olan kişi, ölenin yakınlarının talep etmesi halinde, diyet (kan parası) ödemekle yükümlü olur.
Dolayısıyla böyle bir olaydan dolayı mahkemenin takdir ettiği tazminatı (kan parasını), ölenin yakınlarının alması caiz ve alınan para helaldir.
Kefir içmek caiz mi?
İslam dininde sarhoşluk verecek derecede mayalanmamış içeceklerin içilmesi caiz; sarhoşluk verecek derecede mayalanmış içeceklerin içilmesi ise haramdır.
Mayalanması kısa süren kefirin alkolsüz olup sarhoş etmediği, besleyici olduğu ve birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığı uzmanlar tarafından açıklanmaktadır. Bu nitelikteki kefirin içilmesinde dinen bir sakınca yoktur.
Camideki eski halıları veya diğer kullanılmayan eşyaları satarak caminin diğer ihtiyaçları için kullanmak caiz midir?
Amacına hizmet etme imkanı kalmayan bir vakfın aynı amaca hizmet etmek üzere değiştirilmesi veya satılması Hanefi Mezhebine göre caizdir.
Camilere ait olup da kullanılmayan halı, kilim vb. eşyanın çürümeye terk edilmesi uygun olmaz.
Dolayısı ile antika değeri olmayanlarının, usulüne uygun bir şekilde ihtiyacı olan başka bir cami veya mescide verilmesi; ihtiyacı olan başka bir cami veya mescidin bulunmaması halinde ise, ilgili mevzuat çerçevesinde satılıp parasının caminin diğer ihtiyaçlarına harcanmasında dinen bir sakınca yoktur.
Günün Ayeti
Size bunca deliller geldikten sonra yine kayarsanız, iyi bilin ki, Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. Bakara 2/ 209
Günün Hadisi
Ölenin arkasından yüzünü gözünü tırmalayan, yakasını paçasını yırtan, Câhiliye insanı gibi bağıra çağıra ağıt yakıp kendisine beddua eden, bizden, bizim yolumuzu izleyenlerden değildir. Buhârî, Cenâiz 36
Günün Sözü
Seni iki şey anlatır: Hiç bir şeyin yokken gösterdiğin sabır, Her şeyin varken sergilediğin tavır.
Hz. Mevlana
Günün Duası
Allahım seçim sonuçlarını ülkemize, milletimize ve de ümmeti islama hayırlara vesile eyle.
Hünkar Mahfili Nedir?
Selatin camilerinde padişahlar için yapılmış olan mahfillere verilen bir isimdir. Bu mahfillere mahfil-i hümâyûn da denir.
Günün Nüktesi
Cennetliklerin en aşağı derecesi nedir?
Muğîre İbni Şubeden rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
Hz. Mûsâ Rabbine:
Cennetliklerin en aşağı derecesi nedir? diye sordu.
Allah Teâlâ da ona cevaben şöyle buyurdu:
O, cennetlikler cennete girdikten sonra çıkagelen bir adamın derecesi olup kendisine:
Cennete gir! denir.
Yâ Rabbî! Herkes yerine yerleşmiş ve alacağını almışken ben nereye gideceğim? der. Ona:
Sana dünya hükümdarlarından birinin mülkü kadar yer verilse razı olur musun? diye sorulur. O da:
Razıyım yâ Rabbî! der. Bunun üzerine Allah Teâlâ ona:
İşte öyle bir mülk senindir. Bir o kadar daha, bir o kadar daha, bir o kadar daha, bir o kadar daha buyurur. Beşincisinde o adam:
Razı oldum yâ Rabbî! der. Allah Teâlâ ona:
İşte bu kadar şey hep senindir. Onun on misli de senindir. Bir de neyi arzu ediyorsan, gözün neden hoşlanıyorsa hepsi senindir, buyurunca adam:
Razı oldum yâ Rabbî! diyecek.
Daha sonra Mûsâ aleyhisselâm:
Yâ Rabbî! Cennetliklerin en üstün derecesi nedir? diye sordu.
-Allah Teâlâ şöyle buyurdu:
Onlar benim seçtiğim kullardır. Onlara hazırladığım nimetleri ne bir göz görmüş, ne bir kulak duymuş, ne de bir kimsenin hatır ve hayalinden geçmiştir.