Sayfa Yükleniyor...
Ölen kimsenin ölmeden önce yapacağı vasiyetin üç şartı vardır. Birincisi vasiyet, mal varlığının üçte birini (1/3) geçemez. İkincisi mirasçıya böyle bir vasiyet yapılamaz. Çünkü miras paylarını bizzat Allah belirlemiştir. Üçüncüsü de vasiyetten maksat bir insanın ihtiyacını gidermek, bu yolla Allahın rızasını kazanmak olmalıdır. Mirasçıların paylarını azaltmak niyetiyle yapılması yasaktır. Bu bir maddi vasiyettir.
Ancak maddi vasiyetten başka bir de mecazi ya da manevi diyeceğimiz vasiyet vardır. Örneğin: Bir kimse anne-baba öldükten sonra çocuklarından bir şeyin yapılmasını ya da yapılmamasını talep ediyorsa sadece kendilerini ilgilendiren ve imkân dâhilinde olanlar yerine getirilir.
Ama tamamen sorumluluğun çocuklara ait olduğu ve sadece kendilerini ilgilendiren bir konuda ise çocuklar buna uymak zorunda değiller. Mesela anne veya baba falancayla konuşmayacaksın dese ya da mubah bir iş için şu işi yapmayacaksın dese çocuklar bunlara uymak zorunda değildir ve anne-babalarına saygısızlık etmiş olmazlar.
İslamda affı olmayan günah var mı?
İslam dini, inanç, ibadet ve muamelat olmak üzere üç kısımdan oluşur. İnanç kısmını inkar etmek yani imanının altı esasından birini Allahı, Peygamberi inkar etmek küfürdür dinden çıkmadır. Diğer konularda haddi aşmak ise günahtır. İçki içmek, namaz kılmamak, yalan söylemek gibi.
Kişi kafir olmadıkça günah işlemekle dinden çıkmaz. Küfür dışında günah işleyen kişi, ne kafir ne de münafık olur, imandan çıkmaz. Ama günahkar olur. İşlediği günahın büyüğüne göre de asi olur. Bu anlamda ibadet ve muamelat kısmında işlenen günah insanı kafir yapmaz günah işlendiğinde tövbe etmek gerekir. Tövbe edildiğinde de günahın işlenmemiş gibi affedileceğine inanırız. Çünkü Allah, Kuran-ı Kerimde günah işleyenleri "Ey iman edenler, samimi bir tövbe ile Allah'a dönün" (Tahrim, 66/8) hitabı ile tövbeye ve halis bir pişmanlığa çağırmaktadır.
İmanlı olmak kaydı ile işlenen günah tövbe edilmekle silinir ama dinden çıkmayı gerektiren bir fiil işlenmişse yani Allah, Peygamber, Ahiret, Kader inkar edilmişse bunun tövbesi öncelikle tekrar imana ve İslam dönmek için iki şahadeti getirmektir. Ondan sonra tövbe ve istiğfar etmektir.
Var olan kul hakkını affettirmek için de tövbe etmek yetmez. Çünkü tövbe etmekle kul hakkının sorumluluğundan kurtulmaz. Bunun için de hak sahibinin hakkını ödemek ve helalleşmek gerekir.
Üzerinde resim bulunan elbiseyi giymek caiz mi?
Resimli elbise giymek mekruhtur. Aynı şekilde resimli elbise ile namaz kılmak da mekruhtur. Ama bu elbise ile kılınan namaz geçerlidir. İnsan veya hayvan resmi bulunan yaygının üzerinde namaz kılmakta da bir sakınca yoktur. Çünkü resimli yaygının ayaklar altında olması resimlere değer vermeme anlamına geldiğinden caiz görülmüştür.
Yine bu resimler baş hizasından daha yukarıda kişinin hizasında ve önünde asılı olarak bulunduğu bir yerde namaz kılmakta mekruh kabul edilmiştir. Çünkü bu resimler hem kişinin huşuunu götürür hem de dikkatini dağıttığından iyi görülmemiştir.
Günün Ayeti
Allah hainleri sevmez.
Enfal 58
Günün Hadisi
Kim tok gözlü olmak isterse, Allah onu başkalarına muhtaç olmaktan kurtarır.
Buhârî, Zekât 50
Günün Sözü
Verilen söz, vaktinde verilmesi gereken bir borçtur
Hz. Ali
Günün Duası
Allahım kalplerimizi imansız, evlerimizi aşsız, dillerimizi duasız bırakma.
Bunları biliyor muyuz?
Tilavet Nedir?
Kuran-ı Kerimi güzel ve yüksek sesle, usulünce okumaya denir.
Günün Nüktesi
Allah yolunda öldürülenler
Mesruk Rahmetullahi Aleyh şöyle dedi:
Biz, Abdullah ibni Mesuda Allahın:
Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanma! Hayır, onlar diridirler! Rableri indinde rızıklanmaktadırlar. Allahın keremiyle kendilerine verdiklerinden mesrur olarak, arkalarında henüz (şehit olup) kendilerine yetişemeyenlere de korku olmadığına, onların da üzüntüye uğramayacaklarına sevinirler. Ali İmran Suresi 169, 170 ayetinin tefsirini sorduk.
Abdullah ibni Mesud şöyle dedi:
−Biz de bunu sormuştuk da Rasulullah:
−Onların ruhları bir takım yeşil kuşların içindedirler. Onlar için Arşa asılmış kandiller vardır. Onlar cennette diledikleri her yere uçarlar sonra o kandillere girerler. Rableri onlara muttali olup:
−Herhangi bir şey arzu ediyor musunuz? buyurur.
Onlar:
−Ne arzu edelim ki? Biz cennette dilediğimiz her yere gidebiliyoruz derler. Rableri bunu onlara üç defa tekrarlar. Onlar kendilerine bu teklif edilmekten vazgeçilmeyeceğini görünce:
−Ey Rabbimiz! Bizim senin yolunda tekrar öldürülmemiz için bizim ruhlarımızı cesetlerimize iade etmeni istiyoruz derler. Nihayet Rableri kendileri için bir şey istemediklerini görünce, onlar terk olunur dedi.