Yemek yemenin adaplarından birisi de oturarak yemek ya da içmektir. Ancak gerek meşguliyetten gerekse başka gerekçelerden dolayı ayakta yemek ya da içmek caizdir. Fakat ayakta yemek içmek caiz olmakla birlikte mekruhtur. Buna göre, yemek adabı açısından imkan varsa oturarak yemek ve içmek ayakta yemek ve içmekten daha evladır.
Şükür namazı nafile olarak, kılınan bir namazdır. Başımıza gelen musibet veya eziyetten kurtulunca ya da umulan bir nimeti elde edince nimeti veren Allah’a şükrü eda etmek için iki rekat namaz kılınır. Mesela kişi ev, araba alınca, önemli bir hastalıktan kurtulunca, askerden gelince veya işe başlayınca, arzuladığı bir başarıya ulaşınca şükür namazı kılabilir. Hz. Peygamber müjdeli haber aldığında şükür namazı kıldığı veya şükür secdesi yaptığı rivayet edilir. Şükür namazının belli bir zamanı yoktur. Namaz kılınabilen vakitlerde (günün namaz kılınmayan üç mekruh vakti dışındaki bir zamanda) kılınabilir. İki rekat kılınabileceği gibi nafile bir namaz olduğu için ikinin katları şeklinde de kılınabilir. Şükür namazında zorunlu olarak okunması gereken bir sure veya dua da yoktur.
İslam’ın ekonomik anlayışında serbest piyasa anlayışı vardır. Bu anlayışta isteyen istediği oranda mal alır ve satar. Bu malı da istediği fiyata alır ve satar. Tabi olağan durumlar için geçerlidir. Ancak olağan üstü dönemlerde deprem, afet, kıtlık… Dönemlerinde devlet gerektiğinde malın hem stokunu, karaborsasını, önlemek hem de kıtlıktan dolayı insanların mağdur duruma düşmemeleri için fiyatlara fıkhi bir tanımla narh koyabilir. Yani fiyatlara sınırlama getirebilir. Lakin bugünkü piyasa koşulları gibi zamanlarda fiyatlara sınırlama getirilmez. Fiyatlara sınırlandırma getirilmediği gibi aynı zamanda kar oranlarına da bir sınırlandırma getirilmez. Çünkü istenilen bütün temel ihtiyaçlar her yer de var. Günümüzde de serbest rekabet piyasası var. Bir markette ya da iş yerinde satılan malının fiyatını beğenmeyen vatandaş hemen diğer marketten ya da iş yerinden ihtiyacını alabiliyor. Kıtlık ve karaborsa olmadığından fiyatlara ve kar oranlarına bir oran koyulmaz. Tabi her ne kadar dinen fiyatlara bir oran koyulmasa da Müslüman yakışan başta ticaretinde olmak üzere hayatın her alanında ehli vicdan olmasıdır.
Kâmet, farz namazlardan önce, namazın başladığını bildiren ve ezan lafızlarına benzeyen sözlerdir. Ezandan farklı olarak, “hayya ale’l-felâh” cümlesinden sonra, “kad kameti’s-salât” cümlesinin eklenmesidir. Namaz, ister cemaatle, isterse tek başına kılınsın fark etmeksizin ki her farz namazdan önce kâmet getirmek sünnettir. Sünneti yerine getirmek sevap ihmal edip yapmamak ise yanlış olmakla beraber günah değildir. Durum bu olunca namazdan önce kamet getirmek sünnet olduğundan kişi namazdan önce kamet getirmese namaz yine de geçerlidir.
Günün Ayeti
Ey iman edenler yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden nefsinizi ve ehlinizi koruyunuz. Tahrim, 66/6.
Günün Hadisi
Zulümden sakının! Çünkü zulüm, kıyamet günü (zalimi cehenneme sevkeden) zifiri karanlıklar olacaktır. (Müslim, “Birr”, 56)
Günün Sözü
İyi insan toprak gibidir. Toprağa her türlü kötü şeyler atılır. Ama topraktan hep güzel şeyler biter. Akşemseddin
Günün Duası
Allah’ım hiçbir insanın ahını, hakkını ve bedduasını almadan ahirete intikal etmeyi nasip eyle.
Bunları Biliyor Muyuz?
Sahih-İ Buhari Nedir?
İslam dininde Kur’an-ı Kerimden sonra en muteber dini kitap demektir. Kütüb-i sitte adı verilen meşhur altı hadis kitabının birincisidir.
Günün Nüktesi
Sevimli Amel…
İbni Mes’ud anlatıyor: “Ya Rasulullah! Hangi amel Allah’a daha sevimlidir, dedim, “Vaktinde kılınan namaz” buyurdu. “Ondan sonra hangisidir?” dedim. “Anaya babaya iyilik etmek” diye cevap verdi. “Ondan sonra hangisidir?” dedim, “Allah yolunda cihad etmek” buyurdular. Buhâri, “Mevakıt”, 5.