Gereksiz yere yemin etmek ve onu alışkanlık haline getirmek doğru bir iş değildir. Müslüman yemin etmeye ihtiyaç duymayacak şekilde sözüne güvenilen ve çevresi tarafından böyle bilinen bir kimse olmayı gaye edinmelidir.
getirilmesi mümkün ve mubah olan bir şeyi, ileride yapacağına veya yapmayacağına yemin eden kişi, bu yeminini yerine getirmelidir. Yeminin yerine getirilmemesi halinde, keffâret ödenmesi gerekir.
keffâreti ise, on fakiri doyurmak veya giydirmek ya da köle azât etmektir. Buna gücü yetmeyen kimse üç gün peşpeşe oruç tutar. Yüce Allâh, “Allâh sizi kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerinizden dolayı değil, fakat kalplerinizin kastettiği yeminlerden dolay sorumlu tutar. Yemînin keffâreti, ailenize yedirdiğinizin ortalamasından on fakiri yedirmek yahut giydirmek ya da bir köle âzât etmektir. Bulamayan üç gün oruç tutmalıdır; yemininizin keffâreti budur. Yemin ettiğinizde yeminlerinizi tutun. Şükredesiniz diye Allâh size böylece ayetlerini açıklıyor.” buyurmaktadır (Mâide 5/89).
veya vacip olan bir şeyi yapmamaya; haram ve günah olan bir şeyi yapmaya yemin eden kişinin, bu yeminini yerine getirmeyip keffâret vermesi gerekir.
Formaliteden yapılan nikah akdi geçerli olur mu?
Evlenmek mutluluk ve kalıcılık üzerine kurulmalıdır. Dahası bu evlilik akdi yapılırken belli bir sure için yapılmamalıdır. Belli bir zamana dayalı olarak yapılan evlilik akdi muta akdi olduğundan caiz değildir. Dolayısıyla şehevi hisleri tatmin etmek veya dünyevî menfaatler sağlamak gibi maksatlarla, geçici evlilik, dinen caiz değildir. Evlilik gibi, yuva kurmanın ve neslin devamını sağlayan kutsal bir akdin basit çıkarlara alet edilmesi dinen doğru olmayan bir davranıştır.
Buna göre maddî bir menfaat elde etmek için veya Avrupa’nın bir ülkesinde oturma izni almak için veya işçi olabilmek için anlaşmalı evlilik yapmak dinen caiz değildir. Ama ortada böyle bir niyet yoksa yani temiz halisane duygularla evlenmeye karar verilmiş ise bir sakınca yoktur.
Evde ya da iş yerinde kafeste kuş beslemek caiz mi?
Gereken ilgi ve alaka gösterilmesi durumunda kafeste kuş beslemekte bir sakınca yoktur. Ancak gerekli ilgi ve alaka gösterilmez ve bu hayvanların hak ve hukukuna riayet edilemeyecekse beslememek gerekir.
Ezan okunduğu anda namaza başlanabilir mi?
Namaz kılmak için kılınan namazın vaktinin girmiş olması lazım. Okunan ezan kılınacak namazın vaktine işaret etmektedir.
Bu anlamda vakit girdiği anda ister ezan okunsun ister okunmasın namaza başlanabilir. Ancak ezanın bitmesini beklemek zorunlu olmamakla beraber daha doğrudur.
Günün Ayeti
Allah O’dur ki, sizi güçsüz olarak yaratır, sonra güçsüzlüğün arkasından kuvvet verir. Sonra kuvvetin arkasından yine güçsüzlüğe ve ihtiyarlığa getirir. O dilediğini yaratır. Ve O, her şeyi bilir, her şeye gücü yeter
Rum, 30/54.
Günün Hadisi
“Dünyada sevdiği bir dostunu aldığım zaman, (sabredip) ecrini Allah’tan bekleyen mü’min kulumun benim indimdeki mükafatı cennettir.”
Buhârî, “Rikak”, 6.
Günün Sözü
İnsanı ilgi ile dinlemek insana en büyük ikramdır.
Hz. Mevlana
Günün Duası
Allah’ım bu günümü de senin yolunda ve razı olduğun işlerde geçirmemi nasip eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Celse-i Hafife Nedir?
Namazda ikinci secdeyi yapıp kıyama kalkmadan önce olan kısa oturma demektir.
Günün Nüktesi
İyiliklerin En İyisi…
Hz. Ömer’in oğlu Abdullah, Mekke yolunda bedevilerden bir adamla karşılaştı. Ona selam verdi ve onu binmekte olduğu merkebe bindirdi, başındaki sarığı da ona verdi.
Bunun üzerine yanında bulunan İbn Dinar ona:
“Allah hayrını versin, onlar bedevidirler, aza da razı olurlar’’ dedi.
Abdullah şöyle cevap verdi:
“Bunun babası Ömer b. el-Hattab’ın (yani babamın) arkadaşı idi” dedi ve ilave etti:
“Ben Peygamberimizden, ‘İyiliklerin en iyisi, evlâdın, baba dostlarının ailelerine ilgi göstermesidir’ (Müslim, “Birr”, 5.) buyurduğunu işittim.”