Sayfa Yükleniyor...
Dinimize göre cenazeyi öldüğü yere defnetmek menduptur. Cenazeyi defnetmeden önce başka yere nakletmek mekruh olmakla beraber caizdir. Definden sonra kabrinden çıkararak nakil ise kesin zaruret olmadıkça mutlak suretle caiz değildir.
Buna göre yurtdışında ölenlerin, bulundukları yerde bir Müslüman kabristanı varsa, orada defnedilmeleri uygun olur. Şayet Müslüman kabristanı yoksa Hıristiyan mezarlığında Müslümanlar için ayrılmış olan bölüme defnedilmeleri mümkün olduğu gibi, Türkiye'ye nakledilmeleri de caizdir.
Ama orada gömülmelerinin dini bir sakıncası yoktur. Tabi gömerken Müslümanların kabristanına gömmek gerekir. Ya da gayrı Müslimlerin mezarlarının olmadığı köşede bir yerde gömmelidir.
Boşanma halinde çocukların nafakalarından sadece baba mı sorumludur?
Kız olsun erkek olsun, çocukların nafakalarını temin babanın görevidir. Annenin bu konuda bir sorumluluğu yoktur. Babanın yokluğunda çocukları geçindirme görevi babanın babasına, o da yoksa diğer akrabaya düşer.
Baba küçük çocuklarına, çalışıp kazanacakları çağa gelinceye kadar bakmağa mecburdur. Çocuklar için belirlenecek nafakalar, onların yaşlarına ve babalarının servetine uygun ve yeterli miktarda olmalıdır. Babalarının geliri yeterli ise çocuklar için birer hizmetçi, yetmezse ikişer hizmetçi de tutulabilir.
Kız evladın, kendine yetecek malı yok ve evli de değilse nafakası babasına aittir. İster bakire olsun isterse iddetini tamamlamış dul olsun, fark etmez. Evladın öğrenim masrafları babaya aittir.
Çocuk için takdir edilen nafaka anneye verilir. Annenin nafakayı çocuğa harcamadığı tespit edilirse ya nafaka güvenilir bir kişiye verilerek annenin ondan sabah akşam azar azar alması temin edilir veya nafakayı harcama vazifesi annenin dışında birine verilir.
Baskı ile kıyılan nikah dinen geçerli olur mu?
İslami hükümlere göre nikah, evlenme ehliyetine sahip ve evlenmelerinde dini açıdan bir engel bulunmayan kadın ile erkeğin (veya vekillerin) şahitlerin huzurunda, birbirleriyle evlenmeleri konusunda karşılıklı rızalarını ifade etmelerinden (icap ve kabulden) ibaret bir akittir.
Evlilik bir erkekle kadının ömür boyu birlikte yaşama, hayatın iyi ve kötü yanlarını birlikte omuzlama ilkesine dayandığı için, evlenecek olanların rızasının bulunmadığı bir nikah Şafii, Maliki ve Hanbelilere göre geçerli olmaz. Eşlerden birisi ölüm, şiddetli dayak veya uzun süreli hapis korkusu altında evliliğe zorlansa böyle bir nikah fasit olur.
Bu konudaki dayanakları, Hz. Peygamberin, Ümmetimden hata, unutma ve yapmaları için cebir ve tazyike maruz kaldıkları şeylerin sorumluluğu kaldırılmıştır. (İbn Mace, Talak, 16) hadisidir.
Hanefiler ise zorlanan (mükreh) kişinin nikahını geçerli saymışlardır. Bu görüşlerini Hz. Peygamberin, Üç şeyin şakası da ciddidir, ciddisi de ciddidir; nikah, talak ve talaktan dönüş. (Ebu Davud, Talak, 9) hadisine dayandırmakta, cebir ve şiddete maruz kalanı şaka yapan kimseye benzetmektedirler.
Kadının dinen kocasından ayrılma hakkı var mı?
İslâm boşama hakkını erkeğe vermiştir. Zira boşama gibi yuvayı bir anda yıkma salâhiyeti, çoğu zaman hissî hareket edebilen kadına verilmesi durumunda boşamaların artması yuvaların erken yıkılması kuvvetli muhtemeldir.
Şayet erkeğe ait bu hak aynı şekilde kadına da verilmiş olsaydı, yuva yıkımı sık sık vaki olur, her öfke ve hiddet zamanında boşama kelimesini kullanacak kadın yuvayı ayakta tutamaz, yıkıverirdi. Kadının bu hissiliğindendir ki, atasözlerinde her zaman kadında his, erkekte akıl hâkimdir denmiş, hissîliği fazla olan tarafa boşama hakkı ilk anda verilmemiştir.
Bununla beraber İslam kadını, bu haktan büsbütün mahrum da bırakmamıştır. Nitekim Hanefi Mezhebine göre Nikâh sırasında kadın isterse boşama hakkını isteyebilir. Bu hakta diretmesi durumunda koca vermeyecek olursa kadın bu kişi ile evlenmeyebilir.
Erkek nikâh esnasında verdiği bu boşama hakkını sonradan pişmanlık eseri gösterip de geri alamaz. Ne söz vermişse ona sadık kalmaya mecbur ve mahkûmdur.
Yani nikâhtan sonra ben bu hakkı geri aldım diyemez. Verilen bu boşama hakkı da üç boşamadan erkek açısından bir şey eksiltmez. İki taraftan ister kadın ister erkek fark etmeksizin boşamayı veren nikâhı düşürmüş olur. Aynı zaman da kaç talak verilirse o kadar sayı üç talaktan düşmüş olur.
Günün Ayeti
Allah, size evlerinizi güvenlik ve huzur bulacağınız yerler kıldı
Günün Hadisi
"İhtiyar kimsenin kalbi iki şeyin sevgisinde daima gençtir: "Hayat sevgisi, çok mal sevgisi."
Günün Sözü
Güzellik ile akıl nadiren bir arada bulunurlar.
(Perronius)
Günün Duası
Allahım bugün bize verdiğin nimeti ve rızkı bereketli ver
Bunları biliyor muyuz?
Sırat Köprüsü Nedir?
Yol manasına gelen sırat, cehennem üzerinde bulunan bir yol veya köprüdür. Müminler cennete bu yoldan geçerek ulaşacaklardır.
Günün Nüktesi
Osmanlı Zamanında Bir Evlilik Teklifi
Osmanlı zamanında bir adam bir bayanın karşısına geçer ve der ki;
-Ey dilberi rana! Ey tesadüf-ü müstesna! O mahrem suratınızı görünce size lahza-i kalpten sarsıldım Niyetim acizane-i taciz etmek değildir.
Bilakis efkar-i umumiyede ufak bir aile bacası tüttürmektir. Sözlerim sizi temin ve tatmin edecekse şayet zevc-i izdivacınıza talibim
Bayanın cevabı;
-O mahrem suratınıza bir sille-i Osmaniye nakşedersem sekte-i kalpten terk-i hayat edersiniz