2

Zalim ve Mazlum


  • Oluşturulma Tarihi : 30.06.2016 08:07
  • Güncelleme Tarihi :

Din kardeşin zalim de olsa mazlum da olsa ona yardım et.

Bir adam:

-Ya Resulallah! Kardeşim mazlumsa ona yardım edeyim. Ama zalimse ona nasıl yardım edeyim, söyler misin? dedi. Peygamberimiz:

"Onu zulümden alıkoyar, zulmüne engel olursun. Şüphesiz ki bu ona yardım etmektir" buyurdu.  (Buhari, Mezalim 4)

      İslam yeryüzünün tamamında rahmet ve adaleti ayakta tutma, zulmün karanlığını hakikat ışığıyla aydınlatma misyonunu yükler Müslüman’ın omuzlarına. Müslüman olmak, kendi hayatı ve toplum hayatı hakkında sorumluluk taşımaktır. Bu misyondan kaçma, görevi çeşitli gerekçelerle erteleme lüksü yoktur. Müslüman’ın cehalet ve düşüncesizliğin, güvenli bir sığınak değil, felaketin ilk habercileri olduğu bilinecektir. İslam’da bilgisizliğe adeta savaş açılması da bu yüzdendir belki de. Bilmek, düşünmek ise sancılıdır; insanı rahat uyutmaz. Yeryüzünde rahmet ve adaletin ibkası için atılacak ilk adım da zulmün ne olduğunu, hangi maskelerle insanlığın önüne çıkabildiğini fark edip bütün peygamberlerin benimsedikleri onurlu duruşa sahip çıkabilmek, görünürdeki değerlendirmelere aldanmadan, zulmün payidar olamayacağını bilerek dinin ve vicdanın sesine kulak verebilmek olmalıdır.

        Haksızlık kim tarafından kime karşı yapılmış olursa olsun dinin yasakladığı bir kavram. İster ebeveyn-evlat ilişkisinde, ister amir-memur, ister yöneten-yönetilen, hiç fark etmez, haksızlığa ses çıkarmamak da, karşı tarafın sınırlarını belirlemesinde sorun oluşturacaktır. "Ses çıkarma"nın sayısız yöntemleri arasından Müslümana yakışan, "İncitmeyen Peygamber"in ümmeti olduğunun şuuruyla, en doğru sonuca en sağlıklı yöntemle nasıl ulaşılacağı sorusunun cevabına uygun hareket etmek olacaktır kuşkusuz. "Bir insanın hayatını kurtarmanın bütün insanlığı kurtarmakla eşdeğer" tutulduğu dinin bilinçli müntesipleri, duygu-akıl dengesini iyi kuracak, Hudeybiye örneğinde olduğu gibi kısa zamanın kârını uzun vadede elde edilebilecek kalıcı menfaat için feda edebilecektir.

"Komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir" hadisinde toplumdaki maddi ihtiyaç sahiplerine karşı duyarlılık beklenirken bu hadiste sorumluluğun bir başka alana, bilgisizlik, adaletsizlik gibi toplumu içten çökerten manevi mahrumiyetlere yönlendirilmesi isteniyor. Böylece İslam’ın, hayatı her cepheden kuşattığına bir kez daha şahit oluyoruz.

     Dinde, ahlakta, eğitimde, ekonomi, siyasette, felsefede... düşünen, araştıran, bilgi ve erdem peşinde koşan, öğrendikleri kendisinde, M. Akif'in dediği gibi "Hakkı tutup kaldırma" cesareti oluşturan nesiller yetiştirmek de yine bu ümmetin Cahiliyye taassubundan kurtulduğunun nişanesi olacaktır. 

Soru ve Cevaplar

Ramazan’da para karşılığında hatim okumak caiz mi?

        Ölüye faydası dokunan ibadetlerden bir tanesi de Kur’an okumaktır. Kur’an okumak veya okutmakla sevabını ölen kişiye bağışlamak dinimizce uygun bir davranıştır.

        Cumhuru ulemaya göre bir kimse hiçbir maddi menfaat beklemeden ve almadan Kur’an-ı okur ve bunun sevabını ölüye bağışlarsa yaptığı bu davranış sünnete uygun ve faydalı bir davranıştır. Fakat pazarlıklı menfaat karşılığında başkalarına Kur’an okumak dinen uygun değildir.

      Bunun yanında pazarlıksız bir şekilde kişinin ölüsüne hatim indirilmiş ise bu kimse de hediye kabilinden bir miktar para verirse okuyana dinen bunda bir sakınca yoktur.      

Herkese fıtır sadakası verilebilir mi?

     Fıtır sadakasının sarf yerleri ile zekatın sarf yerlerinin aynı olduğu hususunda fakirler görüş birliği içindedir.

     Buna zekat verilmeyen kimselere fıtır sadakası da verilmez. Anne, baba, dede, nine, çocuk, torun gibi akrabalara normal zekat verilemediği için fıtır sadakası da verilemez. Her ne kadar İslam fıkındaki durum ve fetva bu ise de maalesef halk pek buna uymamaktadır. Fıtır sadakası zengin olanlara verilemeyeceği halde fetva olmasına rağmen günümüzde sırf borcundan kurtulmak için zengin arkadaşına, komşusuna, akrabasına fıtır sadakasını vermektedir.

     Bu davranış dinen yanlış ve sakıncalıdır. Böyle bir ödeme fıtır sadakası borcunu düşürmez bilakis normal zekat gibi kişinin boynunda ve vebalinde kalır.

     Bunun için her Müslüman ister normal zekat ister fıtır sadakası, zekatı olsun yerine getirirken hak eden dost, akraba ve komşularına vermesi gerekir, hak etmiyorsa vermemelidir.

Ortaklar birbirlerinden habersiz ortak malı sadaka verebilir mi?

      Bir malın veya şirketin ortaklığında bütün ortaklar eşit hak ve yetkiye sahiptir. Hiçbir ortak diğer ortakların izni veya onayı olmadıkça ortak malda tasarruf hakkı yoktur. Bu malda tasarruf etme hakkı olmadığı gibi ödünç verme hibe etme gibi hakkı yoktur.

      Fakat ortaklar birbirini bu işler için yetkili kılarsa tasarruf edebilir. Ortakların hepsi bu yetkiye sahip olursa hepsi de tasarruf edebilir.

Çalışmak ibadet midir?

     Çalışmak meşru bir işte olduğunda ve ibadetler ihmal edilmediğinde evet ibadettir. Yani çalışmanın ibadet olabilmesi için farzların yerine getirilmesi konusunda ihmal ve tembellik gösterilmemesi ve haramlardan kaçınılması şartına bağlıdır.    

     Nitekim iki namaz vakti arasında kalan diğer saatlerin, vakit namazları kılındığı takdirde bir ibadet şekline geleceği ve iki namaz arasında işlenen günahların affedileceği verilen müjdeler arasındadır.

      Meselenin bir başka yönü de, farzlarını yerine getiren, haramdan kaçınan kimsenin ailesi için çalışmasının da ibadet olduğudur. Bir hadislerinde kişinin kendisi, ailesi, çocukları ve hizmetçisi için harcadığı paranın birer sadaka olacağını bildiren Peygamberimiz başka bir hadislerinde de bununla ilgili olarak şöyle buyurur:

“Allah yolunda sarf ettiğin, bir kölenin hürriyetine kavuşturulması için harcadığın, fakire sadaka olarak verdiğin, bir de ailen için harcadığın paranın hepsi hayırlıdır. Fakat bunlar içinde ailen için sarf ettiğin paranın sevabı hepsinden daha çoktur.”

     Buna göre farz ibadetlerini yerine getiren, günahlardan uzak kalan kimsenin meşru yani helâlinden olan çalışması ibadet hükmüne geçer. 

Günün Ayeti

Allah’tan korkun ve akrabalık bağlarını kesmekten sakının. 

Günün Hadisi

Yoksula yapılan sadaka bir sadakadır. Bu sadaka akrabaya yapılmışsa iki sadaka demektir. Biri sadaka, diğeri sıla-i rahimdir ki bu da sadaka sayılır. 

Günün Sözü

“Ümmetim Ramazan’ın faziletini tam olarak bilseydi, bütün senenin Ramazan olmasını temenni ederdi.”

Hz. Muhammed 

Günün Duası

Allah’ım bugün tuttuğumuz oruçları, kıldığımız namazları, ettiğimiz duaları, yaptığımız hayırları kabul et.

 

Günün Nüktesi

Bir ibadet tavsiye et…

      Ebu Hüreyre anlatıyor: “Birgün Peygamberimize bir bedevi gelerek: -Ey Allah’ın Resulü, bana bir ibadet tavsiye ediniz ki, ben onu yapınca cennete gireyim” dedi.

      Peygamberimiz: -Allah’a ibadet edersen ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmazsan, farz olan beş vakit namazını kılar, farz olan zekatı verir ve Ramazan orucunu tutarsan cennete girersin” buyurdu.

       Bedevi bunları eksiksiz yapacağım deyince bunun üzerine Efendimiz: “Kim bir cennetlik görmek isterse şu temiz simaya baksın” buyurdu. 

Kısa Surelerin Mealleri

ASR SURESİ:

1 - Asra yemin olsun ki,

2 - İnsan mutlaka ziyandadır.

3-Ancak iman edenler, salih amel (iyi işler) işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye eden ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.

Kutsal Mekanlar

Mültezem:

Hacer’ül Esved ile Kâbe kapısı arasındaki 2 metrelik yere mültezem denir. Sıkı sıkıya yapışılan anlamındadır. Hadislerde duaların kabul edildiği yer olarak bildirilmiş olup, Peygamberimizin mültezeme gelerek göğsünü, yüzünü ve ellerini oraya yapıştırarak dua ettiği rivayet edilmiştir.

Zalim ve Mazlum
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık