Günlük hayatta yaptığımız konuşmada ağzımızdan çıkan kelimelerin salt bir harf ve hece topluluğundan ibaret olmanın ötesinde kelimelerin sihirli güce sahip olduğu artık bilimsel olarak kabul edilmektedir. Kelimelerin sihirli gücü ile ilgili bugüne kadar pek çok araştırma yapılmış, makale ve kitaplar yazılmıştır.
Anlam itibariyle kelimeler olumlu ve olumsuz olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Konuşma yaparken kullandığımız kelimenin olumlu veya olumsuz bir anlam içermesi bizim ve karşımızdakilerin ruh (Psikolojik) halini ve enerji düzeyini etkilemektedir. Konuşurken olumlu anlam içeren kelimeleri kullandığımızda vücudumuzda derin bir rahatlama, pozitif bir enerji ve huzur hissediyoruz. Örneğin sevdiğimiz birisi yola çıktığında ona iyi yolculuklar dilemek, karşımızdakine selam vermek, birine yardım etmek, gülümsemek, iyilik yapmak gibi. Kullandığımız olumlu anlam içeren kelimeler bize huzur ve rahatlık verdiği gibi konuşmamızı dinleyen karşı taraf için de huzur ve rahatlık vesilesi olmaktadır. Bu yüzden günlük hayatta yaptığımız konuşmalarımızda mümkün olduğunca olumlu kelimeler kullanmaya gayret etmemiz, hem bizim açımızdan hem de bizi dinleyenler açısından son derece önemlidir.
Konunun daha iyi anlaşılması için konuyu biraz daha açmaya çalışalım. Örneğin; yolda yürürken ayağımızın yerdeki bir taşa takılıp düştüğümüzü düşünelim. Bu durumda nasıl bir tepki gösteririz? Günlük yaşamda hepimizin yaşayabileceği böylesine bir olayda iki türlü davranış gösterebiliriz. Birincisinde; olayaolumlu bakar, sağduyulu hareket eder Allah beterinden korusun der ve bundan sonra daha dikkatli olmaya çalışırız. İkincisinde; olaya isyankar, fevri ve olumsuz bakarak yandım, bittim, rezil oldum, bütün kötülükler beni buluyor, mahvoldum Gibi tepkiler gösterebiliriz. Hatta canımızın acısını etrafımızdakilerden çıkarmaya yönelik olumsuz davranışlar bile sergileyebiliriz. Yukarda verdiğimiz örnekte olaya maruz kalan kişinin ağzından çıkan olumlu kelimeler ve gösterdiği olumlu yaklaşım onun üzerinde sihirli bir etki yaratmakta ve vücudundaki pozitif bir enerjiyi harekete geçirerek onun rahat ve huzura kavuşmasına, yaşadığı olaydan bir ders çıkarmasına, daha dayanıklı ve daha güçlü hale gelmesine vesile olmaktadır. Ancak aynı olaya olumsuz yaklaşım gösteren kişinin ağzından çıkacak olumsuz kelimeler kişinin ruh halini olumsuza çevirip enerjisinin düşmesine, moralinin bozulmasına ve çalışan vücut sisteminin bozulmasına neden olacaktır. Tabi bu örneklerde kişinin göstereceği davranış ve ifade şeklinin olumlu veya olumsuz olması hem kendisini hem de etrafındakileri de etkileyeceğini söylememiz lazım. Çünkü olumlu ve pozitif yaklaşım gösterenler etrafa pozitif enerji yayarlar. Bu kategoriye giren bireyler kendileri ile barışıktırlar, mutludurlar, hastalıklara karşı dirençlidirler, hayata hep olumlu açıdan bakarlar, manevi yönden zengin bir yapıya sahiptirler, iyilik yapmayı ve affetmeyi severler.
Yukarda verdiğimiz örneklerde de açıkça görülüyor ki olumlu anlama sahip kelimeler vücudumuzda pozitif bir etki yaratmakta ve enerjimizi arttırmaktadır buna karşılık kullandığımız olumsuz kelimeler vücudumuzda negatif bir etki yaratmakta ve enerjimizin düşmesine neden olmaktadır. Bu konuda Albert Einstein şöyle diyor İnsanoğlu; ağzından çıkan kelimelerin, beyninden çıkan düşüncelerin bütün evreni dolaşıp tekrar onlara geri döndüğünü bilse eminim çok daha dikkatli olurdu. Aslında bu durum bir anlamda fizikteki etki tepki kuvvetini bize hatırlatmaktadır. İnsanın günlük konuşmalarında söylediği kelimeler belli bir yere çarptıktan sonra kendisine geri dönmektedir. Eğer olumlu kelimeler söylemişse kendisine olumlu; olumsuz kelimeler söylemişse kendisine olumsuz olarak geri dönecektir. Olumsuz kelimeler tabiri caizse akrep gibidir, insanı sokar, zehirler, demoralize eder, enerjisini düşürür, mutsuz eder ve üretkenliğini azaltır. O yüzden olumsuz kelimelerin söylendiği kırıcı tartışmalardan, kavgalı ortamlardan ve olumsuz düşünen kişilerden uzak durmakta fayda vardır. Olumlu kelimelerin ortaya döküldüğü ortamlarda kişi sakindir, huzurludur, mutludur ve pozitif enerji yüklüdür. Bu bağlamda sağlıklı birey ve sağlıklı toplumlar yaratmak için günlük yaşantımızda olumlu düşünmeyi ve olumlu kelimeler kullanmayı ön plana çıkaracak iletişim yollarını tercih etmemiz gerekir. İşte bu duruma kelimelerin sihirli gücü denir. Çocuk yetiştiren anneler, ders veren öğretmenler, topluluk karşısında konuşma yapan insanlar ve kısaca hepimizin günlük hayatımızda yaptığımız konuşmalarımızda olumlu kelimeler kullanmamız çok önemli ve çok faydalıdır. Başka bir değişle bireysel ve toplumsal mutluluğumuz için; enerjimizin yükselmesi için, daha sağlıklı olmamız için olumlu düşünmeyi öğrenmemiz, olumlu düşünmemiz ve konuşmamızda olumlu kelimeler kullanmamız gerekmektedir.
Olumlu şeyleri simgeleyen kelimeler bize enerji veriyor olumsuz şeyleri simgeleyen kelimeler bizim enerjimizi düşürüyor. Örneğin: Korku müziği, korku filmleri, dedikodu, beddua etmek, kıskançlık, nefret, kibir, haset gibi olumsuzluk anlamı içeren kelimeler bizim enerjimizi düşürüyor.
Yapılan bilimsel bir araştırmada; sokakta kör bir dilencinin önündeki büyük bir kağıda Körüm. Doğuştan gözlerim görmüyor. yazmışlar ve bir süre dilencilik yaptırdıktan sonra dilencinin önündeki kağıttaki yazıyı değiştirip Bir bahar daha geldi ama benim gözlerim hala görmüyor yazmışlar ve dilencilik yaptırmaya devam etmişler. Sonuçta ikinci yazıdan sonra dilencinin topladığı paranın aşırı derecede arttığını tespit etmişler. İşte bu durum günlük hayatta kullandığımız kelimelerin aynı anlama gelmiş olsalar bile bu kelimelerin karşı taraf üzerinde farklı bir etki yarattığını gösteriyor ki, bu etkiye kelimelerin sihirli gücü denir.
Frederick Langbridge der ki, Aynı pencereden dışarıya bakan iki adamdan birisi sokaktaki çamuru, diğeri gökteki yıldızları görür. Dolayısıyla burada önemli olan şey bizim bakış açımızdır. Olumlu bakarsak olumlu şeyler görürüz; olumsuz bakarsak da olumsuz şeyler görürüz.
İnsan beyni ile ilgili yapılan bilimsel bir araştırmada insan beyninin olumsuzluğu sevmediği tespit edilmiştir. Bu araştırmadan elde edilen sonuca göre bilinçaltımızda ve aklımızdaki her şey pozitiftir. Bu yüzden pozitif düşünme, pozitif konuşma ve pozitif davranışlar sergilemenin yararlı olduğu ortaya konulmuştur.
Yapılan başka bilimsel bir araştırmada da sonu ma, -me gibi olumsuzluk ekleri ile biten kelimelerin kişiler üzerinde ters bir etki yaptığı tespit edilmiştir. Bu nedenledir ki, Mevlana yapma, etme, görünme gibi olumsuz anlam içeren kelimelerin bireylerde ters bir etki yaptığını ifade etmektedir. Bu açıdan anneler, babalar, öğretmenler çocuklara yapma, konuşma, koşma, atma gibi kelimeleri söylerken aslında onların bilinçaltına yap, konuş, koş, at emirlerini verdiklerini bilmeleri ve ona göre hareket etmeleri gerekmektedir. Bu durumu örneklendirirsek;
Konuşma yerine sessiz ol demek lazım.
Çimlere çöp atmayın yerine çimleri temiz tutalım demek lazım.
Yere çöp atmayın yerine yerlerin temiz olması insanı mutlu ve sağlıklı kılar demek lazım.
Duvarları çizmeyin yerine temiz duvar insanın içini ferahlatır demek lazım.
Sonuç olarak diyebiliriz ki; ağzımızdan çıkan kelimeler salt bir harf ve hece topluluğundan ibaret değildir. Kelimelerin sihirli bir gücü vardır. Kelimelerin sihirli güçlerini bilmemiz ve ona göre konuşmamızı yapmamız hem bizim açımızdan hem de bizi dinleyenler açısından son derece önemlidir. Konuşmalarımızda olumlu kelimeler kullanmamız bizim moral ve motivasyonumuzu, enerjimizi ve yaşam sevincimizi yükseltmekte ve bize fayda sağlamaktadır. Bu bağlamda bireysel ve toplumsal anlamda mutlu, huzurlu, sağlıklı olmamız; enerjimizin, moralimizin ve yaşam sevincimizin yükselmesi için günlük yaşantımızda olumlu anlam taşıyan kelimeleri tercih edelim. Olumlu düşünelim ve olumlu konuşalım.
Olumlu kelimeler ve bu kelimelerin oluşturdukları güzellikler hayatınızda hep var olsun. Hayata bakış açınız olumlu, düşünceleriniz pozitif ve yaşam enerjiniz bol olsun.