Sayfa Yükleniyor...
Küreselleşme sürecinde gerek ülkemizde ve gerekse dünyada pek çok alanda devam eden hızlı ve baş döndürücü gelişmeler bireysel ve toplumsal hayatımızı derinden etkilemektedir. Hiç şüphe yok ki; bu gelişmelerin kaydedildiği alanlardan birisi sosyal medyadır. Bilim ve teknolojideki gelişmelere bağlı olarak sosyal medyanın kullanımı her geçen gün daha da yaygınlaşmaktadır.
Sosyal medyayı kısaca şöyle tanımlayabiliriz: Yeni nesil WEB teknolojilerinin getirdiği kullanıcı kolaylığı ve iletişim kolaylığı ile yakalanan eş zamanlı bilgi paylaşımının takip edildiği platformdur. Bu platformda bireyler; duygu ve düşüncelerini, gözlemlerini, tecrübelerini, günlük aktivitelerine ait görüntü, video ve ses dosyalarını paylaşmak amacıyla birbirleriyle iletişim halinde bulunurlar. Bunun için çeşitli araçlar kullanılmaktadır. Sosyal medyada kullanılan araçların başında; Facebook, WhatsApp, Twitter, Youtube, Instagram, Skype, MSN ve LinkedIn gelmektedir. Ancak bilim ve teknolojideki gelişmeler ile bireylerin talep ve ihtiyaçlarına paralel olarak günümüzde sosyal medya araçları bir değişim ve gelişim göstermektedir. Ayrıca sanal dünyada faaliyet gösteren müteşebbisler sosyal medya araçlarının toplumdaki kullanım sıklığı ve bu araçların kendilerine sağladıkları yüksek gelir getirisine bağlı olarak her geçen gün var olan araçlarını yenilemeye, güncellemeye ve bu araçları daha cazip hale getirmeye çalışmaktadırlar.
Sosyal medya araçlarına; akıllı cep telefonlarından ve bilgisayarlardan ulaşmak mümkündür. Ancak kullanım kolaylığı açısından sosyal medya araçlarının kullanılmasında en çok akıllı cep telefonlarının kullanıldığı görülmektedir. Dünyada ve ülkemizde internet alanındaki hızlı gelişmeler sosyal medyanın kullanımını arttırmıştır. İşte tam bu noktada ve tüm bu gelişmelerin sonucunda gerek bireyleri ve gerekse toplumu yakından ilgilendiren yeni bir kavram ve yeni bir olgu ortaya çıkmıştır. Ortaya çıkan bu kavram ve olguya sosyal medya bağımlılığı denilmektedir. Sosyal medya araçlarını gereğinden fazla kullanan, günlük zamanının önemi bir bölümünü bu alanda geçiren ve bu konuda bir türlü kendisini frenleyemeyip ailesini, eşini, işini ve sevenlerini ihmal edip gerçek hayattan soyutlanmış, asosyal hale gelmiş bireylere sosyal medya bağımlısı ve bu olaya da sosyal medya bağımlılığı denilmektedir. Sosyal medya bağımlılığı, bireylerin kullanım aşırılığına göre tespit edilmektedir. Kullanım aşırılığı arttıkça bağımlılık katsayısı da o ölçüde artmaktadır. Sosyal medya bağımlısı olan bireyler kendi durumunun farkında değildir. Genelde bu durum bireyin ailesi veya yakın arkadaşları tarafından dile getirilmektedir. Sosyal medya bağımlısı olan bireylerin alanında uzman kişiler tarafından profesyonel destek almaları son derece önemlidir. Bu konuda toplumda herkese önemli görevler düşmektedir. Çünkü sosyal medya bağımlılığı; tıpkı diğer bağımlılıklarda olduğu gibi sadece bireyi tehdit etmekle kalmıyor aynı zamanda bütün toplumu tehdit ediyor. Bunun için sosyal medya bağımlısı olan bireylere yardım edilmesi, bu bireylerin tedavi edilmesi ve onların topluma kazandırılması son derece önemlidir.
Sosyal medya bağımlısı olan bireyler gerçek hayattan koptukları için yalnızlaşmakta ve asosyal bir hale gelmektedirler. Yalnızlaşan bireyler her geçen gün daha da mutsuz hale gelmekte ve depresyona girmektedirler. Hatta bu bireyler bedenen ve ruhen büyük bir çöküş yaşamaktadırlar. Sonuçta bu durum; bireyde ve toplumda yaygınlaşan ve sık sık dile getirilen tükenmişlik sendromunun tetiklenmesine yol açmaktadır. Sosyal medya bağımlılığının yol açtığı bu olumsuzluklar bireylerin kendilerine ve diğer bireylere zarar vermelerine, toplumsal huzur ve mutluluğun zedelenmesine yol açmaktadır. Bireysel ve toplumsal suçların artmasına, yasal ve toplumsal kuralların çiğnenmesine, kaynakların israf edilmesine, ekonomik gelişmenin zarar görmesine, ruhsal çöküntülere ve buna bağlı olarak artan depresyon ilaçları kullanımının artmasına neden olmaktadır.
Sosyal medya bağımlılığı; okula giden öğrencilerin başarısını düşürmekte ve onları psikolojik sorunları olan bireyler haline gelmelerine sebep olmaktadır. Bu bağlamda geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızın bedenen ve ruhen sağlıklı olmaları için onları sosyal medya bağımlılığı konusunda bilinçlendirmeli ve bağımlı hale gelmiş çocuklarımıza gerekli profesyonel yardımın sağlanması hepimizin bireysel ve toplumsal görevi olduğunu söyleyebiliriz.
Sosyal medya bağımlılığı sadece çocukları olumsuz etkilemekle kalmıyor aynı zamanda yetişkin bireylere de zarar vermektedir. Aile kurumundaki yozlaşma ve boşanma oranlarındaki artışın sebeplerinden birisi de sosyal medya bağımlılığıdır. Ayrıca bireylerin her geçen gün önemli bir artış gösteren depresyon sorunu ve bu sorunu çözmeye yönelik kullanılan ilaçlarındaki artışın sebeplerinden birisi de sosyal medya bağımlılığı olduğu açıktır. Sosyal medya bağımlılığı bireylerde verim düşmesine; zaman israfına sebep olmaktadır.
Bunca zararları olan sosyal medya bağımlılığından pek çok kişi şikâyetçidir. Bu şikâyetçilerden birisi işverenlerdir. İş sırasında sosyal medyaya girip işini ihmal eden çalışanların sayısı her geçen gün artmaktadır. Bu nedenle günümüzde çalışan pek çok kişi sosyal medya bağımlılığı nedeniyle ya işini kaybetmekte, ceza almakta veya işvereninden bir azar işitmektedir. Nitekim işverenlerin bu konudaki rahatsızlıklarının iş ilanlarına da yansıdığını görmek mümkündür. Son zamanlarda verilen iş ilanlarına baktığımızda işverenlerin işe alma konusunda mesai saatlerinde sosyal medya araçlarını kullanmama şartını getirdiklerini görüyoruz.
İnsanların merak, gösteriş ve teşhircilik gibi negatif duygularının baskısı ile özel hayatları da dahil olmak üzere pek çok şeylerini sosyal medyada paylaşmaları ve sosyal medya üzerinden birbirlerini kırıcı ve incitici paylaşımlar yapmaları da kendilerine yarardan ziyade zarar getirdiğini belirtmek gerekir. Bu nedenle sosyal medyada yapılan paylaşımlarda ölçülü olmak ve sosyal medyayı amacına uygun kullanmakta fayda var. Ayrıca ifade etmek gerekir ki, her geçen gün kullanımı daha da yaygınlaşan sosyal medya ile ilgili gerekli yasal düzenlemelerin yapılması, insanların eğitilmesi ve okulda okuyan öğrencilere de bu konuda gerekli eğitimin verilmesi büyük bir önem arz eden bir konu haline geldiği görülmektedir.
Sonuç itibariyle vurgulamak gerekir ki sosyal medya araçları; doğru zamanda, doğru yerde ve doğru dozda kullanılmasında bireylere ve topluma fayda sağlamakta ancak gereksiz ve aşırı kullanımın yol açtığı sosyal medya bağımlılığı hem bireye hem de topluma zarar vermektedir. Bu bağlamda bireysel ve toplumsal refah ve mutluluğumuzun artması için diğer bağımlılık türleri ile mücadele edildiği gibi sosyal medya bağımlılığı ile de iyi mücadele edilmesi, bu konuda gerekli politikaların geliştirilmesi ve yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
Sözün özü şudur ki; zamanımızın kıymetini iyi bilelim, zamanımızı israf etmeyelim, sosyal medya bağımlısı durumuna gelerek kendimize ve yaşadığımız topluma zarar vermeyelim, sosyal medyada gereksiz yere harcayacağımız zamanımızı işimize, hobilerimize ve sevdiklerimize ayıralım.
Bu duygu ve düşüncelerle herkese; sosyal medya bağımlılığından uzak; sağlık, huzur, mutluluk ve esenlik dolu günler diliyorum.