2

Tükenmişlik Sendromu – 2


  • Oluşturulma Tarihi : 30.11.2016 09:49
  • Güncelleme Tarihi :

Tükenmişlik sendromu ile ilgili birinci yazımızda; sendromun tanımı, belirtileri ve nedenleri üzerinde durmuştuk. Bu yazımızda da tükenmişlik sendromuna karşı bireysel ve kurumsal düzeyde alınabilecek tedbirler ve konu ile ilgili çözüm önerileri üzerinde durulacaktır.

1)      Tükenmişlik Sendromuna Karşı Bireysel Düzeyde Alınabilecek Tedbirler ve Konu ile ilgili çözüm önerileri: Tükenmişlik sendromunu en ağır şekilde yaşayan ve bu sendromun ilk halkasını oluşturan bireyin kendisidir. Bu açıdan tükenmişlik sendromu ile mücadelede bireysel düzeyde yapılabilecekleri ve konu ile ilgili çözüm önerilerimizi genel olarak şöyle sıralayabiliriz;

a)      Tükenmişlikle ilgili bilgi sahibi olmak,

b)      Kendini iyi tanımak ve ihtiyaçlarını belirlemek,

c)       İşle ilgili gerçekçi beklenti ve hedefler geliştirmek,

d)      Kişisel gelişim ve danışmanlık gruplarına katılmak,

e)      Nefes alma ve gevşeme tekniklerini öğrenmek

f)       Müzik dinlemek ve spor yapmak,

g)      Birey olarak yapabileceklerini ve kapasitesini keşfetmek,

h)      Hobi edinmek,

i)        İşe başlamadan önce işin zorlukları ve riskleri ile ilgili bilgi edinmek,

j)        Zaman yönetimi konusunda bilgi sahibi olmak,

k)      Tatil yapmak ve gezmek,

l)        İş ve özel hayattaki monotonluğu azaltmak,

m)    Kişiliğine uygun huzurlu bir yaşam şeklini tercih etmek,

n)      İşe ara vermek veya iş değişikliği yapmak,

o)      Stres ve depresyonla mücadelede kendisini geliştirmek,

p)      Manevi bilgi haznesini zenginleştirmek,

q)      Yaşadığı olaylara pozitif açıdan bakmak ve kendisi ile barışık olmak,

r)       Yaşam sevinci bol ve pozitif düşünceye sahip arkadaşlar edinmek,

s)       Kitap okumak, yürüyüş yapmak, arkadaşlarla sohbet etmek,

t)       Teknolojik araçlardan uzaklaşmak,

u)      Yeterince dinlenmek ve yeteri kadar uyku almak,

v)      Can sıkıcı ve yorucu şeylerden uzak durmak,

w)    Mükemmeliyetçiliği azaltmak, hata yapabileceğini kabul etmek.

x)      İş ve ev yaşamında memnuniyetsizlik ve sorun yaratan durumları tespit etmek ve bunları değiştirmek.

y)      İş ve aile yaşamında suçluluk hissetmeden üzerine almak istemediği sorumluluklara hayır diyebilmek. Kaldırabileceğimiz kadar sorumluluk almayı öğrenmek.

z)       Konusunda uzman profesyonel kişilerden yardım almak,

aa)   İleri safhalarda ilaç kullanılabilir ancak bunun mucizevi bir ilacı yoktur.

Kişilik özellikleri, beslenme biçimleri, sağlık durumları, yaşanılan yer, atmosferik olaylar, yaşanan travmalar  v.b etkenler her birey için farklılık arz ettiğinden dolayı tükenmişlik yaşayan bireylere aynı çözüm yollarını önermek çok zordur. Çünkü birisine iyi gelen bir şey diğerine iyi gelmeyebilir. Bu nedenle bireylerin tükenmişliklerini yok etmek için bireysel bazda ve kişiye has çözüm yolları üretilmesinde fayda var.    

Çok fazla stres altında olma baş ağrısı, gergin omuzlar, tutulmuş bir boyun veya sindirim sistemi rahatsızlıklarına sebep olabilir. Zihin sağlığı açısından ise yıpranmışlık depresyonu tetikleyen bir unsur. Eğer yaşadığınız durumun ciddi olduğunu ve kötüye gittiğini düşünüyorsanız, profesyonel yardım almanızda fayda olabilir. Bir psikologla bu durum hakkında konuşmak, aile bireylerinden veya arkadaşlardan alınan tavsiyelerden daha verimli olacaktır.

2)      Tükenmişlik Sendromuna Karşı Kurumsal(işyeri) Düzeyde Alınabilecek Tedbirler ve Konu ile ilgili çözüm önerileri:

  1. Gerektiğinde yardımcı personel ve ek donanıma başvurmak,
  2. Serbest karar verme imkanlarını ve kararlara katılımı artırmak,
  3. İşin gerektirdiği sorumluluk miktarını belirleyip, yetki ve sorumluluğu denkleştirmek,
  4. Adil bir ödül sistemi geliştirmek,
  5. İş yükünün aynı kişilerde birikmesini önlemek için zor işlerin eşit olarak dağıtılması,
  6. Kurumda değişimi sağlamak,
  7. Takım çalışmalarını desteklemek,
  8. Kurumsal bağlılığı sağlamak ve kurumda sinerji yaratmak,
  9. Kurum içerisinde düzenli işleyen bir çatışma yönetim sistemi kurmak,
  10. Çalışanların görev tanımlarını açık ve net olarak belirlemek,
  11. Çalışanların kişisel gelişim ve dinlenmelerine önem vermek,
  12. Kurum içi iletişimin yeterli düzeyde ve kaliteli olmasını sağlamak,
  13. Öğle yemeği ve dinlenme aralarını rahatlatıcı ve iş ortamından uzakta vermek,
  14. Kişileri yeni görevlere atamak,
  15. Üst yönetimin desteğini sağlamak,
  16. Sık sık pozitif geri bildirim vermek,
  17. Uzun çalışma saatlerini kısaltmak,
  18. Örgüt içi danışmanlık hizmeti vermek,
  19. Yerinde bir terfi politikası izlemek,
  20. Tatil ve sosyal etkinlik imkanlarını artırmak,
  21. Hizmet içi eğitimler planlamak,
  22. İşyerinde sosyal destek amaçlı gruplar kurmak,
  23. Kariyer için fırsat tanımak.

                Kurumlarda verimlilik ve etkinlik elde etmek, çalışma hayatının kalitesini yükseltmek ve çalışan refahını artırmak için tükenmişlik sürecini pozitif yöne çevirip, çalışanların işle bütünleşmesi gerekmektedir. Hem bireysel hem de kurumsal açıdan yüksek maliyetlere neden olan tükenmişliği önlemek için, çalışma hayatı alanlarında birey ve iş arasındaki uyumsuzluklar tespit edilmeli, uyumu sağlamaya yönelik önlemler alınmalıdır. Bu şekilde kurum içerisindeki çalışanların işle bütünleşmeleri; enerji, aidiyet ve yeterlilik duygusuyla kurumun verimlilik ve etkinliğini artırmaları sağlanabilecektir.

                Sonuç olarak diyebiliriz ki, tükenmişlik sendromu çalışan kişiye zarar vermekle kalmamakta aynı zamanda toplumu tehdit eden bulaşıcı bir virüse benzemektedir. Bu virüs hem çalışan kişinin bedensel ve ruhsal yapısını bozmakta hem de ekonomik olarak ağır kayıplara neden olmaktadır. Ayrıca ülkenin kalkınması ve gelişmesi, halkın refah ve mutluluğunun arttırılması için tükenmişlik sendromunun ciddiye alınması gereken bir konu olduğu açıktır. Tükenmişlik sendromu sadece çalışan bireylerde değil herkeste görülebilecek bir sendromdur. Tükenmişlik çok ciddi bir durumdur. Çevremizde yaşanan pek çok olumsuz olayın(boşanmalar, aile içi şiddet, madde bağımlılığı, işsizlik, saldırganlıklar, kazalar, kalp krizleri, iş kayıpları, v.b)  altında tükenmişlik sendromunun yattığını söyleyebiliriz. Bu açıdan tükenmişlik sendromunun hafife alınmaması gereken ciddi bir konu olduğu açıktır. Ancak ifade etmek gerekir ki, tükenmişlik sendromu hayatımızın sonu değildir. Doğru zamanda, doğru yerde ve doğru yöntemlerle tükenmişliği ortadan kaldırmak mümkündür. Bu bakımdan tükenmişlikten korkmamak gerekir.  

Son söz şudur ki insan hayatı; Konya yolu gibi dümdüz ve filmlerde anlatıldığı gibi toz pembe değildir. Hayat yolumuzdaki taş, toprak, çukur, iniş ve çıkışlar engel gibi gözükse de aslında bunlar bizim için yenilenme ve güçlenme için bir fırsat; önümüzde açılacak olan güzel kapıların habercisi olabilir. Sıkıntı ve engellerle mücadele ederek onları fırsata çevirebiliriz. Elimizde o güç fazlasıyla var. Kendimize güvenelim ve asla pes etmeyelim.  Umut her zaman vardır. Umut varsa çözüm de vardır.

Yaşam sevinciniz hep var olsun, güzellikler sizinle beraber olsun. Sağlık, mutluluk ve huzur yanı başınızda olsun. Umutlarınız yeşersin, bol ve bereketli meyveler versin. 

Tükenmişlik Sendromu – 2
Dr. Mehmet Ali Noyan
Yazarımız Kim ?

Dr. Mehmet Ali Noyan