Sayfa Yükleniyor...
Sadece bireyleri değil, tüm toplumu etkileyen bir kriz olarak karşımıza çıkıyor. Gençler, heyecanla tamamladıkları eğitim süreçlerinin ardından geleceklerini şekillendirecek fırsatların daraldığını görmekten kaygı duyuyorlar. Bu sorunun çözümü, sadece gençlerin geleceği için değil, toplumun genel refahı için de büyük önem taşıyor.
İnternet, akıllı telefonlar, sosyal medya; hepsi iletişimi kolaylaştırıyor, bilgiye anında erişim sağlıyor. Ancak bu teknoloji nimetleriyle birlikte yeni bir sorun da yavaş yavaş hayatımıza sızıyor: teknoloji bağımlılığı... Teknolojinin sağladığı kolaylıkların sınırlarını belirlemek ve dijital dengeyi sağlamak, bugünün ve geleceğin en büyük zorluklarından biri.
Gevrek, özellikle sabah kahvaltılarının vazgeçilmezi, çayın en iyi dostu… Ancak son zamanlarda un fiyatlarındaki artış ve işletme maliyetlerindeki yükselme, gevrek satıcılarını da zor durumda bırakıyor. Zorda kalan gevrek satıcıları, vatandaşlara karşı ‘yarım gevrek’ seçeneğini sunuyor. Gevrek fiyatlarına zam gelmesinin ardından, gevrekçi esnaflar daha ekonomik bir seçenek sunmak amacıyla gevrekleri yarı boyutlarda keserek satıyorlar. Çeyrek gevrek, yarım gevrek, askıda gevrek… Ne kadar yüz kızartıcı… İnsanlar artık bir gevrek bile yiyemez haline geliyor. Şu an en ucuz gıda gevrek bile olsa… İnsanlar, aldıkları gevrek ile karın bile doyuramayacak… Artık bir gevreğe bile muhtaç mı kalacağız?
Bu gizem dolu akıma katılan dizilerden bir tanesi de “Manifest”… 2018 yılında başlayan dizi, sıra dışı hikâyesi ve merak uyandıran kurgusu ile izleyicileri resmen ekran başına kilitlemeyi başarıyor.
Yaz aylarını gelmesiyle, deniz, güneş ve kum üçlüsünün eşsiz birlikteliğine şahit oluyoruz... Kendine özgü huzuru ve güzelliği ile koylar ziyaretçilerini cezbediyor.
Bir koyun berrak masmavi sularına adım attığınızda, şehrin karmaşasından uzaklaştığınızı hissetmemek asla mümkün değil. Denizin mavisi, gökyüzünün mavisiyle buluşuyor... Sakin koyların tercih edilme sebeplerinden biri de yoğun iş temposundan uzaklaşmak... Adeta bir terapi niteliğinde iyi geliyor çünkü...
Koylaraynı zamanda ruhu da cezbediyor. Özellikle gün batımının en güzel yaşandığı yerlerden olan koylar, harika anılar biriktirmenize şahitlik ediyor.
Ancak bize verilen bu eşsiz güzellikleri korumak da bizim görevimiz. Keşfedilen koylara mutlaka değer göstermliyiz. Böylelikle gelecek nesillere de bu muhteşem birbirinden eşsiz koyları aktarabiliriz.
Keyifle denizin tadını çıkardığınız koylarda ruhunuz denize ve güneşe doysun...
Her şakanın altında bir gerçek vardır cümlesi, genellikle arkasında şaka veya espri gibi görünen bir sözün aslında bir gerçeği veya düşünceyi anlatmak için kullanılır mı? Hayatın içinde sıkça karşılaştığımız mizahi sözler ve şakalar sadece güldürücü veya eğlenceli gibi görünebilir. Ama deyimden de yola çıkacağımız gibi derinlemesine inildiğinde bu sözlerin arkasında gerçeklik payı bulunur. Bir espri ya da mizahi bir yaklaşım, aslında bir eleştiri, görüş veya düşünceyi yansıtabilir.
Bu şehir, tarih kokan sokakları, turkuaz renkli denizi ve sıcacık insanlarıyla her zaman beni mest ediyor. İzmir'in güzelliklerini say say bitmez. Şehrin en ünlü simgelerinden biri olan Kordon, kendine has atmosferi ile akşamüstleri Kordon boyunca yürümek, Alsancak çimlerde oturmak, denizin huzur veren dalgalarını dinlemek ve mis gibi deniz kokusunu içine çekmek, adeta insanın ruhunu dinlendiriyor.
Market raflarında fiyatlar sürekli yükselirken, insanların sabit gelirleri aynı hızda artmıyor. Asgari ücret artsa da onun artmasıyla gıda, ulaşım, konut ve sağlık hizmetleri gibi temel ihtiyaçlarımızın maliyetleri artıyor ve insanların hayat standartları düşüyor ve zorluklar artıyor. Bu da sosyal dengeyi tehdit ediyor.
Hayat pahalılığının temel nedenleri arasında enerji fiyatlarındaki artışlar, gıda maliyetlerindeki yükseliş, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve dünya genelindeki ekonomik dengesizlikler yer alır. Bunlar, üretim maliyetlerini artırarak tüketici fiyatlarına yansımakta...
Bireyler olarak, tasarruf alışkanlıklarımızı geliştirmeli ve gereksiz harcamalardan kaçınmalıyız. Ayrıca, fiyat araştırması yaparak daha ekonomik ve uygun fiyatlı ürünleri tercih edebiliriz. Ancak bu şekilde daha adil ve sürdürülebilir bir ekonomik yapıya ulaşabiliriz.
Toplumsal dönüşüm süreciyle birlikte kadınlar, iş hayatında daha görünür ve etkin bir şekilde yer alıyorlar. Her geçen gün daha fazla kadın, çeşitli sektörlerde liderlik pozisyonlarına yükseliyor, girişimcilik ruhuyla kendi işlerini kuruyor ve başarılı kariyerler yapıyor. Bu yüzden kadınların güçlenen rolü, toplumun gelişimine ve ilerlemesine büyük katkılar sağlıyor.
Ancak hala bazı zorluklarla karşı karşıya olduğumuzu inkar etmemeliyiz. Kadınların iş hayatındaki yerinin güçlenmesine yönelik yapılan çabaların yanı sıra, cinsiyet eşitsizliği... Bu nedenle, toplum olarak, kadınların iş hayatındaki potansiyellerini tam anlamıyla ortaya koyabilmeleri için daha fazla destek olmalı, cinsiyet ayrımcılığına karşı mücadele etmeliyiz.
Kadınların iş hayatındaki yeri, sadece ekonomik ve sosyal açıdan değil, aynı zamanda toplumun genel gelişimine de önemli bir katkı sağlar...
Bu özel günde dünyanın dört bir yanında basın mensuplarının cesaret ve özveriyle çalıştığı, haber alma ve ifade özgürlüğünün önemine dikkat çekildiği gün... Bu nedenle, basın özgürlüğü kavramının ve medyanın toplumumuzdaki değerini yeniden hatırlamak, vurgulamak gerektiğini düşünüyorum.
Öncelikle, YKS sınavında başarı elde eden tüm adayları tebrik ederim… Emeğinizin karşılığını almak, üzerinizdeki yükü hafifletmek ve hedeflerinize bir adım daha yaklaşmak gerçekten büyük bir mutluluk.
Ancak başarı elde edemeyen adaylara da söylemek istediğim birkaç şey var… Unutmayın, YKS sonuçları sadece bir sınavın sonucudur, hayatın kendisi değil. Her başarısızlık, yeni bir fırsattır. Belki de şimdiye kadar düşünmediğiniz yeni yollar, yeni hedefler keşfedeceksiniz. Başarı, hiçbir zaman tek bir sınav sonucuna bağlı değil, önemli olan süreçtir. Her deneyim, her çaba sizi daha güçlü ve bilgi sahibi yapacaktır.
Son olarak, unutmayın ki her birimiz eşsiz ve özeliz. Başarı tanımı kişiden kişiye farklılık gösterir. Unutmayın, önemli olan sadece sonuçlar değil, bu süreçte öğrendikleriniz ve deneyimlediklerinizdir...
Geleceğe adım atarken, içimizdeki heyecanı, umudu ve kararlılığı hep bir arada tutalım…
Öncelikle, YKS sınavında başarı elde eden tüm adayları tebrik ederim… Emeğinizin karşılığını almak, üzerinizdeki yükü hafifletmek ve hedeflerinize bir adım daha yaklaşmak gerçekten büyük bir mutluluk.
Ancak başarı elde edemeyen adaylara da söylemek istediğim birkaç şey var… Unutmayın, YKS sonuçları sadece bir sınavın sonucudur, hayatın kendisi değil. Her başarısızlık, yeni bir fırsattır. Belki de şimdiye kadar düşünmediğiniz yeni yollar, yeni hedefler keşfedeceksiniz. Başarı, hiçbir zaman tek bir sınav sonucuna bağlı değil, önemli olan süreçtir. Her deneyim, her çaba sizi daha güçlü ve bilgi sahibi yapacaktır.
Son olarak, unutmayın ki her birimiz eşsiz ve özeliz. Başarı tanımı kişiden kişiye farklılık gösterir. Unutmayın, önemli olan sadece sonuçlar değil, bu süreçte öğrendikleriniz ve deneyimlediklerinizdir...
Geleceğe adım atarken, içimizdeki heyecanı, umudu ve kararlılığı hep bir arada tutalım…
Son dönemlerde adını duyduğumuz ‘Sessiz istifa’, adından da anlaşıldığı gibi, çalışanın resmi olarak istifa etmediğini ve içsel olarak işten ayrılmaya karar vermesidir. Bu durum genellikle yoğun stres, memnuniyetsizlik, işteki olumsuz şartlar gibi birçok durumdan kaynaklanabilir… Bazen çalışan, gerçek potansiyelini kullanamadığı, değer verilmediği veya işin amacına uygun çalışamadığı duygusuna kapılabilir. İşte bu noktada ‘sessiz istifa’ kavramı devreye girer…
Sessiz istifa, işçinin iş yerinde fiziksel olarak var olsa da ruhen artık orada olmadığıdır. Motivasyon eksikliği, işe olan bağlılığında azalma, iletişimsizlik gibi belirtiler bunun sebebi olabilir.
İş hayatında her insan zor zamanlar geçirebilir öncelikle bu unutulmamalıdır. Fakat bu durum ileri seviyeye boyut taşıyorsa o zaman kişinin mutluluğunu ve işe olan verimliliğini etkilemeye devam eder... Bu konuda, kişi çalıştığı yer ile iletişim kurarsa eğer çözümü de bulunabilir.
Eğer kişi hala iletişim kurmasına rağmen; mutsuzluğu, işe verimliliğinin azalması gibi durumlar yaşıyorsa cesur adım atmaktan çekinmeyin. Bir kapı kapanırsa diğer bir kapı açılır…
Unutmayın ki iş hayatı, ruh halimizi etkileyebilecek en önemli faktörlerden biridir. Kendinizi ve mutluluğunuzu ihmal etmeyin. Cesaretiniz ve içgüdüleriniz, yeni ve daha tatmin edici yolların kapılarını açabilir.
İzmir'in muhteşem doğası, yeşil alanları ve oksijen kaynakları bu yangınlarla büyük zarar gördü. İzmir'deki orman yangınları, maalesef insan faktöründen kaynaklanan ihmaller veya kasıtlı eylemler sonucu meydana geliyor. Maalesef yanmaya başlayan yerler kısa süre içerisinde rüzgârın etkisiyle yayılıyor… Ve bunun kontrol altına alınması bir hayli zor… Bu yangınlar sadece ağaçları değil aynı zamanda doğayla iç içe yaşayan hayvanları ve aldığımız havayı da tehdit ediyor.
İzmir'in muhteşem doğası, yeşil alanları ve oksijen kaynakları bu yangınlarla büyük zarar gördü. İzmir'deki orman yangınları, maalesef insan faktöründen kaynaklanan ihmaller veya kasıtlı eylemler sonucu meydana geliyor. Maalesef yanmaya başlayan yerler kısa süre içerisinde rüzgârın etkisiyle yayılıyor… Ve bunun kontrol altına alınması bir hayli zor… Bu yangınlar sadece ağaçları değil aynı zamanda doğayla iç içe yaşayan hayvanları ve aldığımız havayı da tehdit ediyor.
O gece, hainlerin karşısında duran milyonlarca insan, demokrasiye ve vatanlarına olan sadakatleriyle tarihe geçti. Sıradan vatandaşlar, evinden çıkarak meydanlara dolmuş ve demokrasiye sahip çıktı.
Ne yazık ki birçoğumuz, yemeklerden arta kalanları çöpe atarak yada tarihleri geçti diye dolaplarda unutulan gıdaları, israf ederek büyük bir soruna katkı sağlıyoruz…
Zuckerberg’in yaptığı duyuruda, uygulamanın kullanıma açıldığı ilk 24 saat dolmadan 30 milyondan fazla kullanıcının kayıt olduğunu duyurdu.
****
Bu uygulama aslında Twitter kullanıcıları arasında çok popüler bir hale gelmiş içeriktir. Yani Threads, bir konu veya hikâye hakkında bir sürü tweeti bir araya getirerek anlatmak demektir. Bir nevi aslında Twitter ile benzer… Arasındaki fark Twitter’da sınırlı karakter sayısı nedeniyle tek tweet içerisinde detaylı bir yazı yazmak zordu. Threads’ın farkı ise bu platformda uzun ve geniş kapsamlı daha fazla içerik paylaşılabilmesidir.
İnsanlar genellikle ayıp olmasın diye çekindikleri için davranışlarına dikkat etmeye özen gösterirler. Ayıp olmaktan kaçınılır. Fakat ayıp olmamaya odaklanarak yaşamak, kişiliğimizi ve özgünlüğümüzü düşürür. Bu konuda korkmak, insanların içgüdülerini engeller, düşüncelerini ifade etmekten kaçınır ve öz güvenlerini düşürür. Bu durumda insanlar sürekli olarak başkalarının onayını kazanmak için kendilerini değiştirmeye çalışır ve yapmacık bir kişilik sergilemeye başlar. Oysaki her bireyin kendine özgü bir karakteri ve düşünceleri var.
****
Başkalarına ayıp olmasın kendimizden ödün vermek hiçbir zaman doğru değil… Çünkü burada en büyük ayıbı kendimize yapmış oluruz. Başkalarına verdiğimiz değerleri kendimizden eksiltiriz. Burada da kendimizi yaptığımız en büyük ayıp ise değersizleştirmek… Kendimizi düşünmeden başkalarını düşünmek yaptığımız en büyük saygısızlık… Tek doğduk ve tek öleceğiz… Her şey insanın kendisiyle başlar ve kendisiyle biter… Kendimizi değersizleştirmeye devam ederek başkalarının da bizi değersiz görmesi geri dönüş olacaktır.
****
Bu yüzden ilk başta kendini değersizleştirme ve ayıp etme… Sen varsan eğer çevrende sevdiklerin de vardır ve seni bu özünle tanırlar. Her şeyden önce sen varsın, değerlisin ve kıymetlisin… Bunu sakın unutma…
Kendimizi bildiğimizden beri hayatta sadece siyah ya da beyaz seçeneklerinin olduğunu düşünüyoruz. Sabit net bir karar vermek istiyoruz. Ama hayat bazen bize siyah ya da beyaz seçeneğini değil griyi veriyor… Hatta gerçek hayatta çoğu kararlarımız gri renkten oluşur ve çok daha fazla seçenek bulunur. Siyah ya da beyaza takıldığımızda dar kalıpların arasında dolaşarak kendimize sınır koyarız. Ya seviyorum ya da sevmiyorum gibi…
****
Netlik her zaman iyi olduğu gibi bazen de iyi olmayabiliyor. İşte tam o esnada kişi ya siyah ya da beyaz olsun belirsizlikleri sevmem diyor. Aslında gri her ne kadar hayata renk katsa da… Netlik kazanmak için siyah ya da beyaz daha iyidir…
Kurban Bayramı aslında anlamlı ve özel bir yere sahiptir. Çünkü ibadetlerini gerçekleştirmenin yanı sıra birlikte olma, yardımlaşma ve paylaşma duygularımız da artar… Bu yardımlaşma ve paylaşma duyguları bize insanlık değerlerini hatırlatır. Bayramda, herkes bir araya gelir ve hep birlikte bayramlaşılır. Ailemiz, sevdiklerimiz, komşularımız ile birlikte bayramın mutluluğunu paylaşırız. Bayramda sevdiklerimizi ziyaret edilir. Bu ziyaretler, bayram vesilesi ile önemli bir yere sahiptir. Bir araya gelerek sevdikleri ile birlikte olmanın önemini anladığı bir fırsat olur.
****
Kurban Bayramı’nda sadece yakın çevrimize değil tüm topluma yansıtmalıyız… Kurbanlarımızı paylaşmak, ihtiyaç sahiplerinin yüzlerini güldürmek ve yardımlarla insanlara destek olmak hepimizin görevidir.
****
Bu bayramda da sevdiklerimiz ile birlikte geçirdiğimiz daha nice bayramlar olsun. Bayramınız kutlu olsun…
Duygusallık mı yoksa mantık mı? Hayatımızda hangisine daha çok ağırlık vermeliyiz?
Şehirler, ülkeler aramıza mesafe koyabilir… Mesafeler, fiziksel olarak da uzaklaşmayı beraberinde getiriyor… İşte tam olarak burada sevdiğimiz insanlarla vedalaşmak dünyanın en zor olaylarından biridir diyebilirim… Duygusallığın ağır bastığı bu noktada, insanlara veda etmek çok zordur… Ayrılmak istememe nedenimiz ise, ilişkilerimizi sürdürdüğümüz, birlikte zaman geçirdiğimiz kişinin varlığına alıştığımız süreçtir… Telefonlar, bu mesafeyi biraz aşsa da, yüz yüze geçirilen zamanın yerini hiçbir zaman dolduramaz.
Ama bu konuda eminim ki insanlar ister istemez bir kere de olsa empati kurmuşlardır diye düşünüyorum. Empati kurmak aslında insanlar arasında sağlıklı iletişim ve anlayışın önemli taşıdır. Birbirilerimizi anlamak, duygularımızı paylaşmak ve bakış açılarında var olan konuda bakış açılarını görebilmek toplumda birbirimizi daha da birleştirici hale getirir.