Sayfa Yükleniyor...
Son zamanlarda canımızı sıkan, üzüldüğümüz, kaygı duyduğumuz çok konu var ama en önemli şey sağlık olduğu için sağlık çalışanlarımızın sorunları ve buna bağlı grevlerle ilgili yazmak istedim bu hafta.
İki tarafın da haklı olduğu bir konuda yorum yapmak çok zor. Doktorlar haklı, çünkü başka çareleri kalmadı, hastalar ve yakınları haklı çünkü sağlıktan daha önemli bir şey yok. Asıl sorun iki tarafın da kimsenin umurunda olmaması, çığ gibi büyüyen sessizlik. Birçok insanın mağdur olduğu ve hepimizin de mağdur olmasının muhtemel olduğu bir konuya bu kadar kayıtsız kalınması dikkat çekici. Hastanın ve hasta yakınlarının hem başlarına gelen hastalıkla, hem de bu sorunlarla mücadele etmek zorunda bırakılmaları mı acı, yoksa yüz milyonlarca lira bütçeler harcanarak yapılan hastanelerin, alınan onca medikal cihazların bomboş durup hastalara şifa olmaması mı daha acı bilemedim.
Yoksa yıllarca emek harcayıp bu yolda bir sürü fedakarlıkta bulunan doktorların ve sağlık çalışanlarının haklarını layıkıyla alamaması mı? Peki bu böyle devam ederse ne olacak? Bu değerli insanlar seslerini duyurmak için grev yapmaya devam edecek, değişen hiçbir şey olmazsa beyin göçü artacak. Bu ülkenin aydınlık insanlarının bu durumlara itilmesi gerçekten çok üzücü. Beyin göçüne zorlanan kaliteli beyinler ülkeden koşarak uzaklaşırken, sınırlarımızdan koşarak ülkeye giriş yapan “misafirlerimiz”. Sizce kim daha önemli yorumu size bırakıyorum.
Özellikle pandemi döneminde canla başla savaşarak hatta canlarını feda ederek çalışan sağlık çalışanlarımıza bir an önce kulak verilmesini diliyor, bu krizin bir an önce son bulmasını umuyorum.
Sağlık ve keyif dolu bir hafta sonu olsun.