Sayfa Yükleniyor...
Kahraman yaratmaya bayılıyoruz. Haksızı haklı, haklıyı haksız yapmaya da.
Son zamanların “kahramanı” Gülşen’den bahsediyorum. Aslında ben de dahil bir çoğumuz son zamanlardaki hâl, hareket, söylem ve kıyafetlerinden dolayı son derece irite oluyor, oldukça ağır bir şekilde eleştiriyorduk. Ta ki hapis kararı çıkana dek. Ki hapse girme gerekçesinde de baştan aşağı haksız olduğunu düşündüğümü belirtmek isterim. Zira kimsenin haddi değil koskoca bir topluluğa “sapık” demek. Son derece ağır bir itham. Ve kesinlikle bir cezası da olmalı. Fakat toplumda “sapık”lık yapanlar, taciz, tecavüz, istismar suçu işleyenler serbest serbest gezerken Gülşen’e bir söylem yüzünden hapis kararı çıkması Gülşen’i bir mağdur yaptı. Ve bilirsiniz ki biz duygusal bir milletiz mağdurları severiz ve yanlarında oluruz, sonuna kadar savunuruz. Bir kahramanmış gibi davranırız O’nlara. Gülşen de aynen böyle oldu. Yerden göğe suçlu bir “kahraman”.
Bir anda herkes, hepimiz, Gülşen’in yaptığı tüm saçmalıkları unutup Gülşen şarkıları çalmaya başladık, Gülşen çıksın diye paylaşımlar yaptık. Oysa Gülşen’e bir süre sahne yasağı veya topluluklara erişimle ilgili sansürler koyulsaydı hepimiz oh olsun diyecektik. Hep diyorum adalet gerçekten her şeyin en başı.
Suç ve cezada bariz bir orantısızlık olduğu için 4 gün sonra tahliye edilerek ev hapsine çevrildi cezası. Bu süreç ne kadar caydırıcı olacak ben sonucu merakla bekliyorum.