2

On İki


  • Oluşturulma Tarihi : 26.03.2022 08:22
  • Güncelleme Tarihi :

Bir ara hayatımızdaki tek heyecan, akşam olunca açıklanan günlük vaka/ölüm sayılarıydı, ha bir de evde yapacağımız pidenin kabarıp kabarmayacağı. Pür dikkat Sn Fahrettin Bey’i bekliyorduk. Kaç kişi ölmüş, bizim memlekette kaç kişi ölmüş, e zaten benim tanıdığım 4 kişi var nasıl 3 kişi olur falan…

Geride bırakmaya çalıştığımız pandemi dönemine ilişkin birçok düzenleme yapıldı, kısıtlamalar önemli ölçüde kaldırıldı. HES kodu çıktı hayatımızdan, aşı ve test zorunluluğu çıktı ve hatta neredeyse maske bile çıktı. Elimizde fısfıslarla gezmiyoruz eskisi kadar. Normale döndük gibi. Tabi diğer şartlar düşünüldüğünde ne kadar normal denilebilirse buna.

Velhasıl şükürler olsun herkes işinde gücünde, dükkanlar açık, 65 yaş üstü amcalar kahvede siyaset yapıp okey oynamaktan mutlu, üniversiteliler aile evinden doğal makarna ortamlarına döndü, okullu çocuklar kantinlerde içi boş tostlarını yiyip gevezelik yapıyorlar (içi dolu olanlar pahalı da biraz). Lakin bunca normalleşmenin içinde normal olmayan bir durum var ki, o da kaldırılmayan müzik yasağı. Gece 12’den sonra müzik hala yasak. Yani maskesiz, mesafesiz belki hijyensiz oturmaya, eğlenmeye, yemeye, içmeye devam ediliyor problem yok, müzik açılınca risk… Müzik açınca uyanıyor mu bu ne oluyorsa artık…

24.00’dan sonra canlı müzik yasağından, onlarca insanın ekmek yediği sektör potansiyelinin ciddi etkilendiğini ve ilgili sektörlere haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Daha doğrusu düşünmüyor, duyuyor, görüyorum. Ve hatta eğlenmenin bir ihtiyaç olduğunu düşünen biri olarak, eğlenmeye giden insanlara bile haksızlık yapıldığını söyleyebilirim.

Eskiye oranla çok daha fazla para ödeyip çok daha kısa süre eğleniyoruz. Gittiğimize değmez dediğimiz çok oluyor. Gittiğimize değmez dediğimiz için mekan sahipleri bu kadar müşteri için bu kadar personel çalıştırmaya değmez diyor, canlı müzik yaptığıma değmez diyor, DJ performansa değmez diyor, menü çıkardığıma değmez diyor… Diyor da diyor. Onlar öyle dedikçe onlarca insan çalışamıyor veya onlarca işyeri kapanmak zorunda kalıyor.

Ben, MSG ve MESAM tarafından #saatlerimizigeriverin sloganıyla yapılan, kısıtlama kaldırma çağrılarının devlet büyüklerimiz tarafından dikkate alınacağına ve mutlaka yeni bir düzenleme yapılacağına inanıyorum ve çağrılarını destekliyorum.

Müziği iyileştirelim, müziği sevelim, müziği koruyalım. Çünkü müzik iyileştirir…

On İki
Fatma Soylu
Yazarımız Kim ?

Fatma Soylu