Mezopotamya... Tarih ve kültürün harmanlandığı, medeniyetlerin doğduğu topraklar... Bu bereketli coğrafyanın saklı incilerinden biri de İdil (Hezex). Binlerce yıllık geçmişi, taşlara kazınmış duaları, sokaklarına sinmiş dilleriyle İdil, adeta bir zaman yolculuğu sunuyor.
İdil'e (Hezex) doğru yolculuğumuzda ilk durağımız Kiwex. Burası bir köy değil, bir zaman tüneli. Kayalara oyulmuş evler, binlerce yıl öncesinden bugüne sessiz tanıklar. Bu taşlar neler gördü? Kimler geldi, kimler geçti? Ezidilerin bu topraklarda yaşadığı, inançlarını mağaralara kazıdığı biliniyor. Bugün sessizlik hâkim ama duvarlar fısıldıyor: "Bizi dinleyin."
Haberli (Basîbrîn) ve Öğündük (Mîdîn), Süryanilerin zamana meydan okuyan köyleri. Dar sokaklardan geçerken taş evlerin arasından yükselen ayin seslerini duyuyor gibi oluyorsunuz. Kilise çanlarının yankısı, geçmişin bugüne düşen sesi gibi.
Başak (Basakê) Köyü'nde kale gibi bir manastır var. Ama sıradan bir bina değil. Süryanilerin bu topraklara kazıdığı bir zaman mührü. Taşları ellerinizle yokluyorsunuz. Her biri bir hikâye anlatıyor. Burası bir medeniyetin sığınağı mıydı, yoksa düşlerin inşa edildiği bir yer mi?
Alem Dağı (Gîre Elîm), zirvesinde Elîm Türbesi'ni barındırıyor. Yüzyıllardır ziyaretçilerini ağırlayan bu kutsal mekânda dualar yankılanıyor, rüzgâr bile başka esiyor. Burada "zev" adı verilen büyük ziyafetler kuruluyor. Halk bir araya geliyor, sofralar paylaşılıyor. Medeniyet yalnızca taşlarda değil, sofralarda da yaşıyor.
TAŞLARLA YAZILMIŞ TARİH
İdil (Hezex) merkezde Meryem Ana Kilisesi yükseliyor: 1600 yıl öncesinden bugüne uzanan bir zaman köprüsü. Az ötede Timur Çeşmesi var. Dicle'nin suyunu taşlara kazıyan bir hatıra. Suyun akışı gibi tarih de burada durmadan akıyor.
MEZOPOTAMYA'YA AÇILAN PENCERE
Sulak (Bafê) Seyir Terası'ndan Mezopotamya'nın sonsuzluğu gözler önüne seriliyor. Dicle göz kırpıyor, tarihi Midyat selam veriyor, kadim Cizre uzaktan bakıyor. Bir manzara bu kadar derin olabilir mi? Burası sadece bir seyir noktası değil, geçmişle bugünün kesiştiği bir pencere.
DİCLE'NİN KIYISINDA BİR VAHA
Yarbaşı (Hespîst) Köyü, Dicle'nin hediyesi gibi. Onlarca çeşit balık, suyun berraklığında süzülüyor. İnsan burada doğayı değil, doğa burada insanı seyrediyor gibi.
SESSİZLİK VE ADANMIŞLIK
Kayı (Hedîl) Köyü ve Mor Bosus Manastırı, kutsal bir nokta. Duvarda yankılanan dualar, taşlara işlenmiş birer miras gibi. Burası sadece bir manastır değil, zamana kazınmış bir ibadet mekânı.
MAĞARALAR VE ANTİK ŞEHİRLER
Çukurlu (Xanduk), doğa ve tarihin iç içe olduğu bir yer. Mağara köyleri, kayalara oyulmuş eski medeniyetlerin izleri. Her kayanın içinde bir sır gizli.
SON SÖZ: İDİL BİR KEŞİF SERÜVENİ
İdil'i (Hezex) gezmek, sadece bir şehri görmek değil. Bir tarihi solumak, bir medeniyeti hissetmek. Kiwex'te taşlara kazınmış hayatı, Basîbrîn ve Mîdîn'de Süryanilerin sessiz çığlığını, Basakê'de bir kalenin zamana direnişini, Gîre Elîm'de inancın ve paylaşımın gücünü, İdil (Hezex) merkezde tarihin taşlara nasıl işlediğini, Bafê'de Mezopotamya'nın sonsuzluğunu, Hespîst'te Dicle'nin büyüsünü, Hedîl'de kutsallığın izlerini, Xanduk'ta ise mağaraların sakladığı sırları görmek, duymak, hissetmek ve merak etmek...
İdil sadece bir şehir değil. Bir zaman yolculuğu, bir keşif, bir hayret durağı. Ve bu toprakların bize anlatacağı daha çok şey var. Yeter ki durup dinleyelim.