Sayfa Yükleniyor...
Bildiğiniz üzere yıllardır; ülkelerindeki iç savaştan kaçarak ülkemize gelen mülteciler yoksulluk gibi sorunlarının yanı sıra ayrımcı bir dille de mücadele etmek zorunda kalıyor. Artan mülteci sayısıyla orantılı olarak, kamuoyunda ve basında maalesef mültecilere yönelik, ayrımcı, ötekileştirici ve suçlayıcı bir dil kullanılıyor. Günümüzde Suriyeli mültecilerin varlığını bir “tehdit” olarak çerçeveleyen haber ve yazılar; kamuoyunu da maalesef galeyana getiren nitelikte. Bu nedenle bu tip durumlar için mutlaka farkındalık çalışmaları yapmak gerekiyor. Haberlerde kullanılan dil direkt olarak Suriyelileri suçlayıcı nitelikte olduğu için şiddet gibi olaylara da zemin hazırlıyor. Bu haberlerde genellikle suç, fuhuş, çevre kirliliği, yasadışı işler, para karşılığı evlilik, hırsızlık, şiddet olayları gibi konular işleniyor bu konuların aktörleri de direkt olarak “SURİYELİ” kimliğiyle tanımlanıyor. Medya, mültecilere ilişkin haberlerde, mültecileri adlandır(ama)ma, suç, şiddet ve güvenlik ihlalleri ile ilişkilendirme, şiddeti estetize etme gibi eğilimleri olduğuna değiniyor.
Mültecilerin hali hazırda yaşadığı zorluklara karşı bir de bu nefret dili eklendiği zaman, ciddi anlamda hayatları dahi tehlikeye giriyor. Bu nedenle mutlaka ama mutlaka tüm basının “hak odaklı” habercilik yapması gerekiyor. Gazetemiz İLKSES olarak, mülteci sorunu patlak verdiğinden bu yana onların yanında olmaya çalıştık ve bu ayrımcı dilden uzak durduk. Umuyorum ki tüm basınımız bu konuda daha dikkatli olur.