Sayfa Yükleniyor...
Araştırmalar, okul çağındaki her 10 çocuktan 3ünün okula giderken huzursuzlandığını, sorun yaşadığını ve gitmek istemediğini gösteriyor. Benimde ara ara yaşadığım bu sorunu bu hafta köşeme taşıdım. Sosyal medyadan yaptığım araştırmalar, okulu reddeden ve gitmek istemeyen çocukların genellikle anne ve babayla yakın ilişkiler içerisinde olan, endişe ve korku yaşayan çocuklar olduğunu gösteriyor. Biz soruna kendimizce bir çözüm bulduk. Saklambaç. Mesela okula başlamadan önce anne babalar çocuklarıyla sık sık saklambaç oynayabilirler. İlk okuduğumda çok şaşırmıştım. Ama şahsen bende denedim. Faydasını da gördüm. Kreşi ya da okulu da bir saklambaç oyunu gibi hayal ediyoruz. Uzun süreli bir saklambaç. Ama çocuk sonunda annenin ya da babanın ortaya çıkacağını, kendisini bulacağını ve de sobeleyeceğini biliyor. Bu duygularla kendisini daha güvende hissediyor. Bunun içinde evde parkta bol bol saklambaç oynuyoruz.
İlköğretim dönemindeki çocuklar için durum biraz daha farklı. Araştırmalara göre okul fobisi müdahale edilmediği takdirde kronik okulu reddetme sorununa dönüşebiliyor. Kronik okulu reddetme sorunu ise, aile içinde huzursuzluğun yanı sıra akademik başarısızlığa, okula uyumsuzluğa, yetersiz akran ilişkilerinin ortaya çıkmasına neden oluyor. Yetişkin dönemde de yüksekokul ya da iş ortamına uyum sağlayamama, panik atak, psikolojik ve psikiyatrik sorunlara yol açabiliyor.
Anne-babalar ve öğretmenler neler yapmalı? Yetişkinler çocuğun güçlü yönlerini fark etmeli ve ona bu özelliklerini kullanması için destek olmalıdırlar. Anne-babanın en önemli görevlerinden biri de çocuklarına bağımsızlığa ulaşmalarında yardımcı ve yol gösterici olmaktır. Anaokuluna ilk kez giden çocuğun ailesi ayrılık sahnesini kısa tutmalı, onu sevdiğini söyleyip okulda mutlu ve güvende olduğunu belirtmeli ve gün sonunda onu gelip alacaklarını söylemelidir. Okul açılmadan önce yapılan alışverişlerde çocuğun da bulunması, gerekli malzemelerin alınmasında öğrenciye seçim yapma hakkının tanınması onun süreç içinde etkin olarak yer almasını sağlar. Aile öğrenmenin ve okulun önemli olduğunu çocuğa belirtmelidir. Okulun açılış törenine aile bireylerinin de katılması çocuğu rahatlatır. Öğrenci baş ve karın ağrısı, mide bulantısı gibi fiziksel rahatsızlıklar nedeniyle okula gitmeyi reddediyorsa, öncelikle çocuk hastalıkları uzmanı tarafından muayene edilmelidir. Eğer okula gitmesini engelleyen tıbbi bir rahatsızlık yoksa çocuk okula devam etmelidir. Anne-baba sabırlı davranmalı, anlayış göstererek çocukla konuşmalı ve okula gitmeyi neden reddettiğini araştırmalıdır. Öğrenci sınav endişesi, arkadaşlarının kendisiyle alay etmesi gibi belirgin bir sorundan söz ediyorsa aile ivedilikle öğretmen ve okul psikoloğu ile konuşarak sorunu çözebilmek için birlikte uygun bir plan geliştirmelidir. Evde kalmak isteyen çocuğun televizyon izleme, oyun oynama gibi etkinlikleri kısıtlanarak, okula gitmenin evde kalmaktan daha eğlenceli olduğu gösterilmelidir. Öğretmenler destekleyici, sevgi dolu, etkin olarak düzenlenmiş sınıf ortamı yaratarak, ailesinden ayrılmayı istemeyen çocuğu kapıda karşılayarak, küçük çocuklar için çıkartma ve benzer küçük hediyeleri kullanarak, sorunun çözümüne katkıda bulunabilirler.