Sayfa Yükleniyor...
Gerçek şu ki, İslam dini kadın hakları üzerinde titizlikle durmuş ve kadını hiçbir yasa ve sistemin veremediği müstesna bir makama sahip kılmıştır.
Cahiliye ve İslam öncesi dönemlerde Araplar kız çocuklarının gömülerek öldürülebilir. Savaşlarda esir düşebilir ve bunun sonucunda da cariye olarak satılabilirdi. Evlenip başka bir kabileye de gidebilirdi. Beraberindekilere hiçbir faydası olmayan kadın, bu durumu ile ancak bir utanç vesilesi idi.
Birine kız doğduğuna dair haber gelse öfkelenir, çehresi bozulurdu. Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı kavminden gizlenir. Onu aşağılık duygusu içinde yanında mı tutsun, yoksa toprağa mı gömsün! Bakın ki verdikleri hüküm ne kadar kötüdür! (Nahl 16/58-59)
Dinimizde, kadının ve kız çocuklarının fazileti büyüktür. Kız ve kadınlara değer vermeyenler, Müslümanlığı bilmeyen kimselerdir. Müslüman, dinini iyi öğrenip kadına layık olduğu değeri vermelidir!
Başlık parası denilen kötü âdetin birçok yöreden kalktığını biliyoruz. Fakat halen bazı bölgelerde bu adet devam etmektedir.
Kadınlara, kızlara değer vermeyenler, Müslümanlığı bilmeyen cahillerdir. Dinini bilen bir Müslüman, kız çocuklarına ve kadına layık olduğu değeri verir.
Peygamber efendimiz, kız babası olmakla iftihar ediyor. Bu gerçekler karşısında hiç kimse, İslamiyet kadınlara, kızlara değer vermiyor diyemez.
(Kız çocuklarını hor görmeyin; çünkü ben kızlar babasıyım.) [M. Cinan]
İslam ile kadın erkek arasında adalet anlamında eşitlikle geldi. Kadını saygın bir yere oturttu. Kadının şanı yüceldi. Haklarına eksiksiz ulaştı, faziletli ve salih insan bilindi. Erkeğe her konuda her yetki ve sorumlulukta denk sayıldı. Ve tabii gücü, yetenekleri ve yapısına uyan alanlarda
Mesela o da erkek gibi mal mülk sahibi olabilir, ticaret yapar alıp satabilir. Şeriatın koyduğu kurallara uymak şartıyla hepsini yapar.
Okuması ve hayatında gerekli olanları öğrenmek hakkıdır. Düşman baskısı olursa o da dinini korumak için hicret eder. O da rızası ve tercihine göre evlenebilir. O da erkekten nafaka ve öbür haklarını talep edebilir. Boşanma talebinde bulunabilir. Yani hakları çiğnendiği takdirde onun da kocasından, babasından kardeş ve evladından miras alma hakkı vardır. Alım-satım ihtiyaç halinde çalışma, sadaka verme, hibe etme, vasiyet ve icra yetkisi vardır. Allah Resulüne karşı ihsanı meşru muameleyi ve hatasına karşı sabır tavsiye etti. Buna karşı büyük mükâfat ve sevap vaat etti.
Günümüzde kendini özgürlükçü ve uygar diye tanımlayan Avrupa ülkeleri kadını cinsel bir meta gibi istediği her alanda kullanıyor. Kadının olması gerektiği yer ve konumdan soyutlaştırmaktadır.