2

İzmir Yerel Seçimlere Hazır mı?


  • Oluşturulma Tarihi : 30.08.2018 06:30
  • Güncelleme Tarihi :

‘Nerden çıktı bu konu, daha çok erken, şimdi bunu konuşmanın zamanı mı?’ denilebilir. Tüm bu iç seslere rağmen bu hafta yerel seçimlerle ilgili bir şeyler yazmak istedim. Geçen seçimden bugüne kadar Türkiye gündeminin olağanüstü yoğun ve hareketli geçtiğini düşünüyorum. 30 Mart 2014’te yapılan yerel seçimlerden bu yıla kadar çok şey yaşandı ülkede. Seçimlerden önce FETÖ dalgası 17 ve 25 Aralık 2013’te başlamıştı zaten. 17-25 Aralık operasyonları başarısızlıkla sonuçlanan FETÖ pes etmedi. Jandarmadaki güçlerini devreye sokan örgüt, 1 Ocak 2014’te Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) gözetiminde Suriye’ye yardım götüren bir TIR’ı, Hatay Kırıkhan’da durdurdu. Daha toplum FETÖ olgusunu çözmeye başlamışken o arada bir seçim daha yaşadık. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın görev süresinin dolması nedeniyle, 12. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Seçimi için Yüksek Seçim Kurulu tarafından 10 Ağustos 2014’te seçime gidildi. Daha sonra 25.Dönem Milletvekili Genel Seçimi 07 Haziran 2015’te yapıldı. AK Parti ilk kez TBMM’de çoğunluk sağlayamadığı için Cumhurbaşkanı hükümet kurma görevini muhalefet partilerine verdi. Ancak muhalefet partileri de uzlaşamayınca tekrar seçim kararı alındı ve 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimi 01 Kasım 2015’te yapıldı.
Seçimlerin ardından ülke hizmet beklerken maalesef devletin tüm birimlerine sızdığı gibi TSK’nın içine de sızmış hain FETÖ mensupları ve dış güçler tarafından 15 Temmuz 2016’da darbe girişimi yapıldı. Çok şükür liderlerin dik duruşu, halkının sokaklara çıkmasıyla hain darbe girişimi püskürtüldü. Tabi bu girişimin ardından bu kadar haini ayıklamak kolay olmadı. Olağanüstü hal kararıyla neredeyse 2 yıl mücadele edildi. Birçok kurumdan ihraçlar gerçekleştirildi. Çoğu FETÖ sempatizanı gözaltına alınarak yargılandı. Ve bu sürek devam ediyor. FETÖ ile mücadele sürerken bir taraftan da Türkiye ilerlemesini devam ettirmek zorunda olduğu için yeni sistemin tam işlerliğini kazanması adına yeniden seçime gidildi. Yaklaşan milletvekili seçimleriyle birleştirilerek Cumhurbaşkanı Seçimi ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimi 24 Haziran 2018’de yapıldı. Yeni sistem için taşlar yavaş yavaş yerine oturacak. İnanıyorum ki bu sistemle Türkiye daha refah bir duruma gelecektir.
Evet, insan yazarken bile bu kadar kısa sürede bu kadar seçim ve olayın yaşanmış olması inanılmaz gibi geliyor insana. Ama işte dünyada işler çok hızlı gelişiyor. Etrafımızda yaşanan savaşlardan hiç söz etmedim bile. Tabi şu anda Türkiye ve ABD arasında yaşanan gerilim, Rahip Andrew Brunson olayı, döviz baskısı ve ekonomi savaşları cabası. Görünen odur baş döndürücü gelişmeleri yaşamaya devam edeceğiz.
Yerel seçimlere ne kadar çok var denilse de aslında siyasi partiler yavaş yavaş kamuoyu oluşturmaya başladı. Adaylar kendilerini göstermeye başladı. Tabi Mart 2019 yerel seçimleri diğer seçimlerden farklı olacak düşüncesindeyim. Artık Türkiye’de partiden çok hizmet odaklı bir anlayışı yerleşmeye çalışılıyor. İşte son örneği de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi oluştururken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’ye seçilmiş sadece 4 milletvekillinden yararlandı. Diğerlerinin tümü alanında uzman ve saygınlığı olan şahıslar. Yerel seçimlerde de bu anlayış ile hareket eden partilerin daha başarılı olacağını düşünüyorum. Artık yerelde belediyelerin sadece yollara asfalt dökmesi ile başarısı ölçülmüyor. Kente kazandırdığı değerler, kültür sanat faaliyetleri, sosyal belediyecilik anlayışı, planlı kentsel dönüşüm hamleleri, çocukların gelişiminde etkin rol oynayan kurslar ve egzersiz merkezleri, kadınların sosyalleşmesini sağlayan projeler gibi birçok alanda etkin olmaları gerekiyor. Ulaşım ve alt yapı artık lütuf değil. Belediyelerin yapmak zorunda olduğu görevidir.
Şimdi İzmir yerel seçimlere hazır mı? diye sorsalar. Bu soruya evet demek mümkün değil. Hem iktidar hem muhalefet hazır değil. Kentin en önemli problemlerine çözüm bulunmuş değil. Ulaşım ve alt yapı ortada. 10 dakika yağmur yağsa birçok mahallede ve ana arterlerde sel baskını yaşanıyor. Kentsel dönüşüm istenilen derecede ilerlemiyor. Kentin artan nüfusuna oranla altyapı ve ulaşım sistemleri yeterli değil. Kalıcı bir çözüm de sunmuş değiller. Üzülerek belirtmeliyim ceketimi assam seçilir mantığı İzmir’de de hakim. Ne yazık ki muhalefette de sorunların çözümü için yaşanabilir bir İzmir için köklü bir çözüm planı yok. Büyük şehirleri idare etmek kolay değil. Bunun için gerçekten çalışmak ve proje geliştirmek lazım. Projeler ise rant için değil halk için olmalı. Eğer İzmir’in gelecek 50 yılını kurtaracak sağlıklı ulaşım ve altyapı projesi olan, kentsel dönüşümü sorunsuz ve adil bir şekilde sürdürecek sözü, yeşili, ormanı, denizi ve çevreyi yaşatacak planı olan İzmir’de aday olmalı.  Yani sözün özü İzmir’e sahip çıkan kazanmalı.
 

İzmir Yerel Seçimlere Hazır mı?
Halisa Toprak
Yazarımız Kim ?

Halisa Toprak