Sayfa Yükleniyor...
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında bu hafta ülkemizin her tarafında farkındalık yaratmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlendi. Etkinliklerde herkesin birleştiği temel bir nokta var. Kadına Karşı Şiddette Hayır. Herkes bu konuda hem fikir iken kadına karşı şiddettin devam etmesi de ayrı bir ironi.
Kadına yönelik şiddet dendiğinde ilk akla gelen fiziksel şiddet yani dayak, yaralama ve cinayet olsa da şiddetin başka türleri de var. Örneğin kadının ev dışında çalışmasına izin vermemek, gelirine el koymak, ailesi ya da arkadaşlarıyla görüşmesine izin vermemek, hakaret etmek veya istemediği halde cinsel ilişkiye zorlamak da şiddettir. Bugün, fiziksel, duygusal/psikolojik, ekonomik, cinsel şiddet veya şiddet tehdidi yüzünden her kesimden milyonlarca kadın baskı altında yaşıyor, toplumsal hayata daha az katılıyor, zorla evlendiriliyor, sakat kalıyor veya öldürülüyor. Üstelik şiddet aile içinde gerçekleştiğinde etkisi de daha yıkıcı oluyor. Yeryüzünde olduğu gibi maalesef ülkemiz de de bu konuda kadına yöneliş şiddet oldukça yüksek oranda.
Şiddete maruz kalıp kalmadığımızı anlamak her zaman kolay olmayabilir. Bazen de maruz kaldığımız şiddetin türünün ne olduğunu bilemeyebiliriz. Maruz kaldığımız olayın şiddet olduğunu fark etmek şiddetle mücadele edebilmemizin ilk şartıdır. O yüzden mücadeleye ara vermeden devam ettirmenin faydalı olduğunu düşünüyorum.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanda kadına yönelik şiddettin engellenmesi için ellerinden gelen gerekli mücadeleyi yürüteceklerini bildirdi.
Kadına yönelik şiddette Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele isimli etkinlikte konuştu. Kadına yönelik şiddet sonucunda hayatını kaybeden tüm kadınları anan Erdoğan, kadınların sosyal, ekonomik, siyasi hayattaki rolünün AK Parti iktidarlığında yükselişinden bahsetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın konuşmasından öne çıkan açıklamalar şöyle: Kadınların mücadelesine verdiğim samimi desteğin bir nişanesi olarak buradayım. Kadına yönelik şiddet sonucunda hayatlarını kaybetmiş tüm kadınlarımızı yadediyor, Allahtan rahmet diliyorum. Şiddete uğramış, anlatamamış tüm kadınlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Kadınlarımız kendi meselelerine sahip çıktıkça bizler de daha cesur, etkin adımlar attık. Atmayı da sürdürüyoruz. Kadına yönelik bu şiddet asla kabul edilemez. Kadına şiddeti insanlığa ihanet olarak ilan etmiş bir Cumhurbaşkanı sıfatıyla diyorum ki, bu ihanetin içine giren herkes cezasını çekmelidir.
Bu mesele sadece ülkemizin değil, tüm dünyanın sorunudur.
Araştırmalar bu meselenin eğitim düzeyi ile maddi gelir ile çok da ilişkili olmadığına işaret ediyor. Doğu toplumlarına münhasır olduğu yönünde oluşturulmaya çalışılan art niyetli algı da doğru değildir. Batı toplumları da aile içi şiddet konusundan muzdariptir. Asıl mesele cinsiyetten öte, insana bakış meselesidir. İnsana verilen değer meselesidir.
Kadınların ekonomik hayattaki görünürlükleri arttı. İstihdamdaki kadın oranı 2015te yüzde 23 seviyesinden bu yılın Temmuz ayı itibari ile yüzde 34e çıkması bana göre gerçek bir devrimdir. 2023de hedef yüzde 41e ulaştırmak. Evet sevgili kadınlar kadına karşı şiddettin her alanda yok edilmesi için mücadeleden vazgeçmeden çalışmanız dileğiyle.