Sayfa Yükleniyor...
Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid- 19) salgını spor dünyasını da derinden etkilemeye devam ediyor. Sağlık, eğitim, ekonomi ve yaşamın tüm alanlarını etkileyen salgın, sporun bütün alanlarına sirayet etmektedir. Kitlelerin takip ettiği profesyonel spor organizasyonları, spor hizmeti sağlayan işletmeler, spor turizmi sektörü, spor sektörü içerisinde ortak hizmet üreten her türlü iş kolu büyük zarara uğramıştır. Spor turizmi, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin gayrisafi milli gelirlerinde önemli bir paya sahiptir.
ALTYAPI VE TESİSLEŞME
Spor kulüplerinin temel gelir kaynakları arasında: ‘Yayın gelirleri’, ‘Sponsorluk’, ‘reklam gelirleri’ ve ‘maç günü gelirleri’ bulunmaktadır. Maçların seyircisiz oynandığı dönemde ‘maç günü gelirleri’ kulüpler açısından önemli bir gelir kaybıdır. Spor kulüplerinin gelir kayıpları uzun sürebilir. Ülkemizdeki Spor kulüpleri borç batağından çıkamıyor; yüksek maaşlı oyuncular, vergi borçları, tazminatlar, maaşını alamayan personeller ve daha birçok sorun bulunmaktadır. En temel sorunların başında ‘Altyapılar’ gelmektedir. TV spor programlarında ahkâm kesen sunucular hep şu soruyu soruyor: Altyapılardan neden oyuncu yetiştiremiyoruz? Neden genç sporcularımız süre alamıyor? Bu soruların cevabını bulmak için acaba neler yapıyoruz. Böyle bir dönemde; Spor kulüplerinin altyapı ve tesisleşmeye daha çok önem vererek özüne dönmesi gerekiyor. Yurt dışından pahalı ve yüksek maaşlı oyuncular transfer etmek yerine, altyapılardan kendi yetiştirdiğimiz sporcuları a takım ve milli takım seviyesine çıkarabiliriz. Türkiye futbolunun gidişatına baktığımızda işler çok iç açıcı değil. Aynı şekilde basketbol için de geçerli bir durum. Spor kulüplerinin altyapılarında yetişen oyuncular a takımda süre alamıyor. Süre vermeyen Antrenör ise genç oyuncunun eksikliğinden ve yeterli donanıma sahip olmamasından şikayet ediyor.
Maçta süre alamayan genç sporcular ciddi anlamda moral ve motivasyon kaybediyor. Hoca şans verdiğinde genç oyuncu bu sefer özgüvensiz bir şekilde sahaya çıkıyor. Elbette genç oyuncular hata yapacak, eksikleri olacak bu hatalar üzerinden oyuncuları eleştirmemek gerekiyor. Oyuncu yetiştirmek bir kültürdür. Oyuncu gelişimi sabır ve emek ister. Sürekli kulübede oturan genç oyuncular köreliyor. Futbol ve Basketbol branşlarında Milli takım başarı seviyemiz maalesef çok kötü durumda. Başarısızlığımızın belki de en büyük nedenlerinden biri de altyapılar ve tesisleşme sorunudur. Altyapı ve tesisleşmeyi birbirinden ayrı olarak bağımsız düşünemeyiz. Çözüm için ilgili bakanlıkların, yerel yönetimlerin ve spor kulüplerinin ortak akıl ve işbirliğine ihtiyacı var. Şuan Türkiye’de Altınordu Spor Kulübü dışında örnek olabilecek altyapı ve tesisleşme modeli neredeyse bulunmamaktadır.
ALTYAPILAR GELECEĞE YATIRIMDIR
Türkiye’de spor altyapıları kurumsal anlamda yetersizdir. Kurumsal bir işleyiş söz konusu bile değildir. Şahısların kurduğu spor okulları faaliyetleri; ahbap-çavuş ilişkisine dayalı, spor kültürü olmayan yöneticilerin beceriksizliği ile yönetilen, tamamen ticari bir anlayışla hareket eden, adam kayırma ve ayrıcalıklı davranılmasının sonucunda vizyon ve misyon sahibi olmayan yapılar ortaya çıkmaktadır. Spor kulüplerinin genel olarak işleyişi ve politikaları günü kurtarmaya yönelik, kısa vadeli planlar olduğu için altyapılara harcanacak parayı gereksiz görüyorlar. Altyapılara yatırım yapmayan, oyuncunun gelişiminde sabırlı olmayan yöneticiler, oyuncu çıkarıp satamadıkları zaman kulüp daha çok borçlanıyor. Altyapılar kulüplerin can damarıdır, geleceğe yönelik yatırımıdır. Altyapılar ülkemizde sürekli tartışılan bir konudur. Çözüm için ise hiçbir zaman somut adımlar atılmamıştır.