Sayfa Yükleniyor...
Simülasyon: Bir araç, bir makine, bir sistem, bir olguya özgü işleyiş biçiminin incelenme, gösterilme ya da açıklanma amacıyla bir maket ya da bir bilgisayar programı aracılığıyla yapay bir şekilde yeniden üretilmesi. (Jean Baudrillard)
E-sporun tarihsel geçmişini incelediğimizde; ilk olarak 1970’ li ve 80’ li yıllarda atari salonlarının açılmasıyla gençlerin oyun oynayarak ve rekabet ederek sosyalleşmesi e-sporun başlangıcı olarak görülebilir. Kişisel bilgisayarların üretilmesi ve internetin yaygınlaşmasıyla eğlence aracı olarak ‘oyun’ ortaya çıkmıştır. Günümüzde e-spor, hızlı bir şekilde gelişmektedir. E-spor, kullanıcı ve takipçi sayısı hızla artmaktadır. E-spor 2018 Dünya Şampiyonası final maçını99.6 milyon kişi izleyerek rekor kırdı. Z kuşağının içinde doğduğu dijital çağda, eğlenceli bir platform olan E-spora ilgi her geçen gün artmaktadır. Hukuki anlamda, lisanslı profesyonel sporcu ve takımlar bulunmaktadır. Ulusal ve uluslararası alanda birçok E-spor organizasyonu düzenleniyor. E-spor takımları mental ve fizksel olarak belirli bir disiplin ve rekabetçi yapısı ile günde 6-7 saat antrenman yapmaktadır. Pazarlanabilen ve izlenebilen bir mecra olan ‘E-spor’ artık pazarlama teriminin içinde yer alıyor. Sponsorlar ve markalar ‘e-spor’ organizasyonlarına değer vermektedir. Rekabetçi oyunun pazarlama dili ‘ E-spor’ diyebiliriz. Peki E- spor, spor mu? Değil mi? Fiziksel aktivite var mı? Sporun değerlerine, olimpik ruha aykırı mı?. Bu soruların cevabını Almanya’ da Otto-von-Guericke üniversitesinde (OVGU) araştırma görevlisi olan arkadaşım Mustafa Sarshar ile telefonda konuşarak tartıştık.
-E-spor, Spor mu? Geleneksel spordan farkı nedir ?
MUSTAFA SARSHAR: Spor, bilimsel tanımlara göre; belli kurallar çerçevesinde ve ortak hedeflere yönelik olan, iki ya da ikiden daha fazla kişinin veya takımın arasında gerçekleşen fiziksel aktivitedir. Kişilere adrenalin ve heyecanı yaşatan, rekabete dayalı bir yarışmadır. Bundan dolayı, sporun hem insanın sağlığına hem de psikolojisine faydası vardır. Spor, fiziksel aktivite olduğu için doktorlar tarafından her zaman tavsiye edilir. E-spor, sporun video oyunlu halidir ki eğer onu detaylı araştırırsak, onun geleneksel spora olan benzerliğini ve spordan farklılıklarını rahat görebiliriz. Mesela ikisinde yarışma ve heyecan var, kurallar var, rekabet var, izlenme var. Fakat ikisinde fiziksel aktivite açısından aynı seviyede bulunmayabilir. Bu yüzden e-sporun sağlığa faydası olmayabilir, çünkü fiziksel aktivitenin sağlığa faydası olduğu için, onun şiddeti ve süresi organizmayı etkileyecek kadar yüksek olmalıdır.
-E-spor, olimpiyatlara alındı. Şiddet içeren oyunları (PUBG ve CS -GO) olimpiyat değerlerine uyum sağlar mı?
MUSTAFA SARSHAR :E-spor, Intel firması desteğiyle 2020 Japonya Olimpiyatların yanında ‘Intel World Open’ adı altında yer alacaktı. Aslında e-sporun olimpiyatlarda yer alması, spor ve sağlık bilimleri çevresinde akademik olarak son yıllarda büyük tartışmalara neden olmaktaydı. Olimpiyatların en büyük hedefleri, farklı milletleri bir araya getirmek, dünyada barış ve dostluğu sağlamak, sporun olimpik ruhuna ve ilkelerine uymaktır. Bana göre, yaşadığımız dijital çağın özelliklerinden dolayı, e-sporun büyük bir sektör olması, güçlü bir teknolojik araç olarak da olimpiyatın hedeflerini gerçekleştirecek bir spor olabilir. Ama hangi video oyunlarıyla ve ne gibi yarışmalarla e-spor olarak olimpiyatlarda yer alabilir diye kesinlikle tartışılmalıdır. Bana göre, “League of Legends” ile “Ring Fit Adventure Nintendo Switch” ya da “Nintendo Switch Sports Party” arasında fiziksel aktivite seviyesine göre büyük farklar vardır. Hepsi e-spor olarak aynı kategoride oynanırken, aynı seviyede organizmayi etkileyemiyorlar. Son söz olarak, Virtual Reality (VR) dijital çağda sporun her yerde ve her tür insan tarafında yapılabileceğini sağlayan güçlü ve anlamlı bir araç olarak düşünülebilir.