Sayfa Yükleniyor...
HÜSEYİN DEMİR
Dünyada ve ülkemizde kadın basketbolunun gelişimi çok geç ilerlemiştir. Kadın basketbolu olimpiyatlara 1976 yılında dâhil edildi. Kadın basketbol izleyicisinin artması, farklı kitlelere yayılması Amerika’da 1997 yılında WNBA’nın kurulması ile oldu. Kadın basketbolu hep kenara itilmiş, dışlanmış, öteki haline gelmiş, gereken değer ve önemi görmemiştir. Kadın basketbolu, sponsorlar tarafından destek verilmeyen, federasyonların önemsemediği, oyuncuların düşük ücretlerde maaş aldığı bir organizasyon haline gelmiştir.
Geçmişten günümüze Türk kadın basketbolu, kulüp ve milli takımlar seviyesinde büyük başarılar elde etti. Kadın Basketbol Milli takımımız, 16 yıllık geleneğini sürdürerek 2021 FİBA Kadınlar Avrupa Şampiyonasına da katılmaya hak kazandı. Bu tarz turnuvalarda sürekli yer almak, devamlılık göstermek kadın basketbolumuzun konumunu güçlendiriyor. Potanın perileri olimpiyatlarda, Avrupa ve Dünya Şampiyonalarında elde ettiği başarılar ile her zaman bizleri gururlandırıyor. Kazanılan başarılar, bizi her ne kadar gururlandırıyorsa da toplumsal anlamda maalesef değer ve itibar görmüyor. Milli takımlarda Kadın basketbolu hep ikinci planda kalıyor. Kadın basketboluna yapılan yatırımlar çok yetersiz bir durumda. Bu yıl ilk kez basketbol gençler liginde kızlar kategorisinde maçlar düzenleniyor. Genç kızların sahada olması tecrübe ve deneyim kazanması elbette önemli bir adım ama böyle bir organizasyonun düzenlenmesi için çok geç harekete geçildi.
KADIN BASKETBOLUN TARİHSEL SERÜVENİ
Kadın basketbolun ülkemizdeki hikâyesi 1950’li yıllara uzanıyor. Türkiye’de’ Kadın Basketbolu 1950’li yılların sonlarında, İstanbul ve Ankara’daki kız liselerinde oynandı. İlk kurulan takımlar, okul tabanlı kulüplerin bünyesinde organize olmuş, önce mahalli olarak kendi aralarında maçlar düzenlenmiş daha sonra da ülke genelinde şampiyonalar düzenlenmiştir.
İlk Kadınlar Türkiye Şampiyonası 1959 yılında organize edilmiştir. İlk Kadınlar Türkiye şampiyonasında Gazi Eğitim Enstitüsü, Kolejliler, ODTÜ gibi okul tabanlı kulüpler arasında maçlar oynandı. Gazi Eğitim Enstitüsü, İlk kadınlar Türkiye Şampiyonu unvanını kazandı. Kadınlarda ilk milli takım faaliyetleri Faik Gökay’ın Federasyon Başkanı olduğu dönemde başladı. Kadın milli takımımız ilk maçını 12 Eylül 1964 yılında Münih’te Batı Almanya’ya karşı oynadı. Emen Engün, Meryem Yenigün, Meral Ülkümen, Alev Adıson ilk milli formayı giyen kadın basketbolcularımız olmuştur.
MİLLİ TAKIMIN GELİŞİMİ
Türkiye’de 1967 yılında Faik Gökay’ın federasyon başkanlığından ayrılmasından sonra milli takım faaliyetleri durdu ve 20 yıl kadın basketbol milli takım maçları olmadı. 1987 yılında uzun bir aradan sonra milli takım faaliyetlerine tekrardan devam edildi. Türkiye’de kadın basketbolunun yaygınlaşması, kurumsallaşması 1992 yılında Turgay Demirel’in federasyon başkanlığı döneminde olmuştur. 2000 yılı ve sonrası kadın basketbolun geliştiği, lig ve organizasyonun güçlendiği bir dönemdir. Kadın Milli takımımız, 2005 yılında İzmir’de düzenlenen Universiade oyunları öncesi kullanılan ifade ile “potanın perileri” unvanıyla anılmaktadır.
ALTIN DÖNEM
2010’lu yıllar kadın basketbolunun yükselme dönemidir. 2011’de Polonya’da düzenlenen 33. Avrupa Şampiyonasında finalde Rusya’ya yenilerek Avrupa İkincisi oldu. 2013 Avrupa Şampiyonasında bronz madalya kazanarak uluslararası alanda başarısını devam ettirmiştir. Ülkemizin ev sahipliğinde düzenlenen 2014 FİBA Kadınlar Dünya şampiyonasında dördüncü olmuştur. 2016 Rio Olimpiyatlarına giden Kadın Milli takımımız çeyrek finale kalarak İspanya’ya yenildi. 2020’li yılların başlarında Milli takımımız bir geçiş süreci yaşıyor, jenerasyon değişti. Yetenekli ve potansiyeli olan genç oyunculara sahip. Takımımız umut vaat ediyor.
Ülkemizde lisanslı kadın basketbolcu, Antrenör, hakem ve yönetici çok az sayıda yer alıyor. Altyapılar da bazı büyük kulüplerin kız takımları bile yok. Kadın basketboluna daha çok yatırım yapmalı ve desteklemeliyiz.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun..