Sayfa Yükleniyor...
Şampiyonlar Ligi’nde oynanan Real Madrid – Manchester City maçı sonrası yayıncı kuruluşta yayımlanan programda Madrid’in pembe forması üzerinden yapılan eleştiri sosyal medyanın gündemindeydi. Uzun yıllardır spor medyasının içinde yer alan Melih Şendil canlı yayında “Futbol o kadar ataerkil bir oyun ki mesela kadınlara voleybol oynamak çok yakışıyor ama benim şahsi düşüncem kadınlar futbolda olmamalı. Basketbolda bence erkek oyunu” diye yaptığı cinsiyetçi yorum ve ayrımcılıkla söylemde bulundu. Bu açıklamanın ardından gerek sosyal medyadan gerek kurumlardan yoğun tepkiler geldi. Tepkilerde bulunan kurumlar ve spor kulüpleri ne kadar samimi? Kadın futbolcuların aldıkları ücretlerden, Kadın futboluna verdikleri destek ve yatırımlardan belli gibi görünüyor. Kadın futbolu bu ülkede yok sayılıyor. Kadın futbol hakkı neden yok sayılıyor? Kadın futbolu sahipsiz. Yeterli değer ve ilgiyi görmüyor. Kadın futbolunun TFF( Türkiye Futbol Federasyonu ) yönetimi içinde bir sorumlusu, sorunlarını ifade edebilecek bir mecra yok. Türkiye’de Kadın Futbolu, Futbol gelişim Direktörlüğü altında yer alıyor. Altyapılarda ise bazı yaş kategorilerinde Türkiye Şampiyonları bile yok. Bu şekilde oyuncu yetiştirmemiz ve geliştirmemiz de mümkün değil. Futbolda yeni normal döneme geçiş sürecinde TFF tarafından Süper Lig’den İkinci Amatör Liglere kadar her tür erkek ligi için açıklama yapıldı. Kadın futboluyla ilgili hiçbir açıklama yapılmadı. Ne olacağına dair bir şey söylenilmedi.
Daha önceki yazılarımda (Türkiye’de kadın futboluna dair, Ben varım diyen kadınlar sahada) Endüstriyel futbolun tüketimi belirli bir futbol beğenisi ortaya çıkardığını bu beğenide erkeklerin üzerinden şekillendiğini yazmıştım. Erkek egemen toplumunda, futbol sadece erkeklerin oyunu olarak atfedildiğini ve kadın futbolunun geride kaldığını belirtmiştim. Erkek sporu, Kadın sporu gibi genel tanımlamalar oluştuğu sürece spor değerini oluşturamayız. Toplumsal Cinsiyet eşitsizliğini sadece spor medyasında sunucuların yorumlarımda görmüyoruz. Tribünlerde, sokaklarda, Cafe ve barlarda maç izleyen taraftarların da kullandıkları dil ve üslup eril tahakkümün olduğu, cinsiyetçi küfürlerin ve çirkin tezahüratların havada uçuştuğu, kendisine ve rakibine saygı duymayan bir ortamdan bahsediyoruz. Spor medyasında ilk defa bu ayrımcılığa tanıklık etmiyoruz. Daha önceden de birçok programcı ve sunucu bu tarz cinsiyetçi tavırlarla yaklaşmıştı. Spor gazeteleri de belirli bir dönem kullandıkları haber dili ve başlıkları cinsiyetçi, ayrımcı bir dildi. Gazete ve TV de kadın futboluna dair haberlerini bile göremiyoruz. Kimin hangi sporu yapacağını, neyle uğraşacağını, neyin yakışıp yakışmayacağını televizyon karşısına çıkan yorumcu, sunucu karar veremez. Çokbilmiş bir eda ve tavırla konuşan sunucu, kadınlar futbolda olmamalıymış diyor. Kadınlar ne spor yapmasını gerektiğini sizden öğrenmek zorunda değil! İster futbol oynar ister voleybol ister dans eder istediği sporu yapabilir. Kadına futbol da yakışır, basketbol da yakışır her şey yakışır. Kimseye müdahale edemezsiniz! Buna hakkınız yok! Sporda ki toplumsal cinsiyet eşitsizliği bu şekilde devam etmektedir. Spor TV programlarında yer alan sunucuların bu konularda ki hassasiyeti çok önemlidir. Sunucu kendisini yayıncı kuruluşun gücüne sığınarak bu rahatlıkla bir açıklama yapılamaz. Hiçbir şekilde kabul edilemez.
Beşiktaş Kadın Futbol Takımı oyuncusu Berdan Bozkurt, Beın Sports’un sunucu ve spikeri Melih Şendil’e sosyal medya üzerinden tepki gösterdi. Berdan Bozkurt, “Futbol değil, ataerkil olan sizsiniz. Pembe, erkeklere çok yakışıyor. Kadınlar futbolda olacak. Erkekler toplumsal cinsiyet eşitliğini öğrenecek. İstanbul sözleşmesi yaşatacak. Futbol kadına yakışmaz deseler de biz biliyoruz. Başarmak istediğinde her şey yakışır sana” diye açıklamada bulundu. Ayrıca şunu da unutmayalım; ülkemizde kadın sporcular hem bireysel hem de takım sporlarında daha başarılılar. Takım sporlarında Türkiye, erkeklerde bir defa olimpiyatlara katılma hakkı kazandı. 96 yıl önce 1924’de Paris olimpiyatına katılan ulusal futbol takımıydı. 2016 Rio’nun ardından pandemi nedeniyle ertelenen Tokyo 2020’ye bilet almayı başaran kadın voleybol takımı ve yine 2016’da Türkiye’yi temsil eden ulusal kadın basketbol takımıydı. Kadın basketbol takımımız, Avrupa ikinciliği, Avrupa üçüncülüğü ve Dünya dördüncülüğünü kazanarak her zaman bu gururu ülkemize yaşatmıştır.