Sayfa Yükleniyor...
Her geçen gün hızla yayılan ve tüm dünyayı etkisi altına alan ‘Covid 19’ salgınıyla mücadele içerisindeyiz. Salgın Türkiye’de başladığında bakanlıklar ‘Evde Kal’ çağrılarında bulundu. Koronavirüsün bireysel yaşamlarımıza etkisi oldukça fazladır. Hayatımıza doğrudan etki eden koronavirüs tehdidi yaşam ve hareket alanımızı kısıtlamıştır. Salgın ve karantina günlerinde Gündelik alışkanlarımız, yaşam pratiklerimiz ve belirli rutinlerimiz değişmektedir. Yoğun bir enformasyon akışı, veri, analizler, istatistikler ve ölüm haberlerini takip ettikçe belirli bir düzeyde kaygı ve korkularımız artmaktadır.
Bu dönemde özellikle medyada Psiko Sosyal tedbirlerin de alınması gerektiği önemle belirtildi. Ruh sağlığı da fiziksel sağlıkla bir bütündür. Sağlık bilimcilere göre de Fiziksel sağlığımızın iyi olabilmesi için beslenme, uyku ve spor egzersizleri önemlidir. Son günlerde sporun insan sağlığında nasıl etkili olduğunu, bağışıklık sistemimizi nasıl güçlendirdiğine dair birçok haber gördük. Sporun bizi belirli bir stres ve gerilimden uzaklaştırdığı ve mutluluk hormonu salgıladığımızı bilimsel olarak bilinmektedir. Ülkemizde Milli ve profesyonel sporcular ‘Evde kal, Sporla kal’ çağrısıyla sosyal medya da paylaştıkları videolarla topluma örnek oldular. Çoğu profesyonel sporcu, kulüp kuvvet kondisyoner antrenörlerinin verdikleri program doğrultusunda evde spor yaparak formda kalmaya çalışıyor. Topluma örnek olan profesyonel sporcular bile sahalarda değil evde kalarak antrenmanlarına devam ediyor. Son zamanlarda bizim ülkemizde; hayatında hiç spor yapmayan, spor alışkanlığı olmayan kişilerin bile evde kalmayıp sahillerde ve parklarda spor yapmaya çalışması sağlık uzmanları tarafından çok tuhaf karşılanmıştır. Herkesin evde yapabileceği bazı temel, basit egzersizler vardır. Bu egzersizleri yaparken de dikkatli olmak zorundayız. Hareketleri doğru teknik ve tempoda uygulamazsak eğer çok ciddi sakatlıklar yaşayabiliriz. Evde kal, Sporla kal çağrısına uyarak ev içinde spor yapabiliriz. Peki Nasıl? Bu soruyu daha önceden beraber çalıştığımız, Basketbol Milli takımlar altyapı kuvvet kondisyoner antrenörü Tolga Titiz hocamla telefonda konuşarak tartıştık...
-Koronavirüs günlerinde ‘sporun’ ve hareketli olmanın insan sağlığı için önemi daha çok anlaşıldı. Düzenli spor yapan, spor alışkanlığı olan biriyle, bu günlerde spora yeni başlayan kişiler arasında insan bağışıklığı açısından nasıl bir fark vardır? Spora hayatına yeni dahil eden insanların bağışıklığını güçlendirir mi?
TOLGA TİTİZ: Spor, düzenli bir yaşamla beraber bağışıklığı güçlendiren bir süreç.. Bu süreç kısa bir zamanda elde edilmiyor, kronik anlamda bir buçuk iki ayı bulabiliyor. Başlangıç aşamasında olanlar, spora yeni başlayanlar, Televizyon veya sosyal medyada her gördüğümüz egzersiz videosunu şiddetli bir şekilde uygulamaya kalkarsak eğer başlangıçta akut olarak 72 saate kadar vücut direncimiz düşük seyrediliyor. Hatta bununla ilgili de British Journal of Sports Medicine (İngiliz Spor Hekimliği Dergisi) de bir paylaşımda bulundu. Bu dönemde istenilmeyen bir durum çünkü vücudumuz virüse ve bakterilere açık oluyor.
-Evde spor yapan insanlara ne tavsiye edersiniz? Ya da neleri tavsiye etmezsiniz? Evde yapılmaması gerekenler nelerdir?
TOLGA TİTİZ: Spora yeni başlayan ve adapte olmayan kişilerin orta seviyeli hatta düşük seviyeli hareketler yapması lazım.. Gerekirse evin içerisinde belirli tempoda kısa yürüyüşler bile olabilir. Spora Yeni başlayanların, belirli hareketleri doğru anlamayıp zorlandıkları için sakatlık riskleri doğabiliyor. Şiddetli yapılan egzersizlerde vücudumuzda ‘kas ağrıları’ halk dilinde hamlık dediğimiz ağrılar oluşabiliyor.. Açıkçası bu tarz durumlarda kişiyi spordan soğutabiliyor. Şiddetli egzersizlerden uzak duralım, hareketleri yapıyor bile olsak şu dönemde orta seviyede sürdürelim. Evin içerisinde ev işleri yapmak, eşya indirip kaldırmak yani harekette olmak bile yeterlidir. En büyük risk ve sorun görsel videolarda gördüğümüz zor hareketleri doğru mekanik de yapılamayacağı için tehlikeli olabilir.
EVDE KAL SPORLA KAL…