Sayfa Yükleniyor...
Türk futbolunun efsane “sol açığı” Metin Kurt’un ölümünden (24 ağustos 2012) 9 yıl geçti. Metin Kurt, eski milli futbolcu, teknik direktör, sendikacı ve siyasetçi olarak bilinir. Lakabını çizgiye yakın, kanatlarda oynadığı için aldı. Saha içinde ve saha dışında söylemleriyle, eylemleriyle, politik duruşuyla onu çizginin dışında bıraktılar. Futbolun anarşisti, sosyalisti olarak gören kişiler Metin Kurt’u dışladılar ve yalnızlaştırdılar. Metin Kurt her zaman emekten, hukuktan, halktan yana oldu. “Hakla yakın olmak için kanatta oynuyorum” diyerek taraftarların sevgisini kazandı. Endüstriyel spora karşı durarak emeği savundu. Kapitalist sistemin çarklı dişlerine takılmayan hak savunucusu Metin Kurt, sisteme karşı çıkarak onurlu bir mücadele içerisinde dik duruş sergiledi.
*****
HAK VE EMEK SAVUNUCUSU: METİN KURT
Türk futbolunda sendikalaşma hareketinin öncülerinden olan Metin Kurt, profesyonel futbolcular derneği (PFD), Amatör futbolcular derneği (AFD), Devrimci spor emekçileri sendikası (Spor emek-sen) meslek örgütlerini kurdu. Türk futbolunda emek ve hak mücadelesinde önemli adımlar atılarak büyük kazanımlar elde edildi. Futbolcuların, antrenörlerin, spor emekçilerinin her zaman örgütlenmesi gerektiğini ifade eden “Çizgi Metin” hayatının sonuna kadar mücadele etti. Futbol arenasında başkaldırarak, isyankâr ruhuyla hak mücadelesi için ter döktü. Emek mücadelesinin aynı zamanda bir haysiyet mücadelesi olduğunu gösterdi. Metin Kurt maç sonrası bir açıklamasında, “Futbolcu da işçidir ve kendi emeğini satabilme hakkına sahiptir. Eğer kulüpler futbolcuları keyiflerine göre alıp satıyorsa o halde köleden başka bir şey değiller” şeklinde söylemişti. Metin Kurt, Türkiye’de futbolcuların kendilerini emekçi olarak görmelerini ve haklarını savunmaları için sembol bir isim oldu.
*****
68 RÜZGÂRI YEŞİL SAHADA ESTİ
Dünyayı etkisini altına 1968 değişiminin sosyal, politik rüzgârları ülkemizde esmiş, gelişen ve değişen toplumsal olayların sonucu olarak bazı sporcular da bu değişimden etkilenmiştir. Profesyonel futbolcular sendikasının grev ve eylemleri 1970 yılının sonlarında olur. Futbolcuların hak ve güvenceleri için greve gidileceğini açıklayan sendika bu kararların arkasında durmuştur. Bu alınan kararlar Türk futbolundaki sendikal hak mücadelesinin başlangıcı oldu. Futbol dünyası, kapitalizmin en kirli ilişkilerinin yaşandığı alanlardan biridir. Futbol, mafya ve siyaset üçgeninin içerisinde kalan futbolcular kendi haklarını savunmaktan çekiniyorlar. Çarkın dişlileri haline gelen futbolcular sadece gösterinin bir parçası olmak istiyor. Hâlbuki futbolcular, antrenörler ve spor çalışanları birleştiği zaman yalnız olmadıklarını, birlik içerisinde hareket ettiklerinde daha güçlü olması gerektiğini bilmeliler. Günümüzde ise futbolcuların, spor çalışanlarının yardımlaşma ve dayanışma içerisinde olamadıklarını, haklarını savunmak için bir araya gelemediğini görüyoruz.
*****
BU COĞRAFYADAN BİR METİN KURT GEÇTİ
Metin kurt, Türk futbolunda yalnızca politik bir figür olmadı. Sahanın içinde zarif ve estetik oyunu, kıvrak çalımları ile gerçek bir futbol yıldızıydı. Emeğine kendi emeğinin ürünü olan formasına, kramponlarına, futbol tutkusuna hiçbir zaman yabancılaşmak istemedi. Arkadaşlarının, futbol emekçilerinin haklarını savundu. Haksızlığa, hayal kırıklığına uğradığı zamanlar oldu. Ama hiçbir zaman dik duruşundan, onurlu mücadelesinden vazgeçmedi. Futbolun Spartaküs’ü olan Metin Kurt’u saygı, özlem ile anıyorum.