Sayfa Yükleniyor...
Türk Sporunun ‘Sinyor’ lakaplı efsanesi : Sinyor Can Bartu, Fenerbahçe ve Türk sporunun efsane ismi olan futbolcu, Türkiye’de hem futbol hem de basketbolda milli formayı giyen ilk ve tek isim... kaleci, basketbolcu, futbolcu Sinyor Can Bartu... Can Bartu’nun futbol maçından çıkıp, basketbol maçına gittiği birçok gün olmuştur. Galatasaray’a bir basketbol maçında 22 sayı attıktan sonra vapurla karşıya geçip 2 de gol atan bir efsaneden bahsediyoruz. Türkiye’de oyun zevki ve karakteriyle hayranlık bırakan, neredeyse üç kuşak boyunca adını taşıyan hiç tanımayacakları çocuklara isim babası olmuştur. Ülkemizde Adı ‘Can’ olan ‘Bartu’ olan ne çok insan vardır. Onun ismini taşımak ne güzeldir. Bizim çocukluk dönemlerimizde futbol oynamadı. İsmini ilk kez lise döneminde duymuştum. Onun hakkında televizyonda anlatılanlar benim için hayranlık uyandırıyordu. Futbolu mahalle aralarında, arsada oynadığımız zamanlar ismini zikrettiğimiz oyuncuların çoğu popüler futbolculardı. Neredeyse hiçbiri rol model alınabilecek sporcular değildi.
Futbol tarihine baktığımızda birçok yetenekli, yıldız, popüler sporcu vardır. Futbolun sembolü, oyunun zarifliği ve kıvrak oyun zekası dediğimizde ise sadece yetenek değil sporcunun karakteri ortaya çıkar. Bu sporcu karakteri de saha içinde ve saha dışında alçakgönüllü, mütevazı tavırları ile Can Bartu’nun asil duruşunda vardı. 1955-56 sezonunda Fenerbahçe’de 1 numara giyen Şükrü Ersoy bir röportajında söyle der: “Mesela Lefter’in de futbolculuğu çok büyüktü ama Can’ın bir de kişiliği vardı. O da Can’a has bir hayat tarzıydı. Çok güzel giyinirdi, çok güzel yaşardı…” Sahada bıraktığı etki saha dışındaki tarzıyla birleşince futbolun sembol isimlerinden biri olmuştu. İslam Çupi’nin, 1970 yılında ele aldığı yazısında, “Can Bartu kim ne derse desin, Türk sahalarının gelmiş geçmiş en büyük asilidir” cümlesi aradan yıllar geçse de hala geçerlidir.
Can Bartu, 31 Ocak 1936’da İstanbul’da dünyaya geldi. Çocukluk ve gençlik yılları Kadıköy’de geçen Can Bartu, spora basketbol ile başladı. O dönem basketbol daha belirli bir zümreye ait, elit bir spordu. Varlıklı bir aileden gelen Can Bartu, basketbola Moda Spor’da başladı. Can Bartu, 19 yaşında Fenerbahçe Basketbol Takımı’nda oynadı, 15 gün sonra A Milli Yıldız Takımı’na seçildi. Fenerbahçe Basketbol A Takımı’nda oynayan Bartu için Fikret Arıcan futbolcu olmasını istiyordu. Fikret Arıcan ısrarlı oldu ve Can Bartu’yu futbol takımına aldı. 5 Mayıs 1956’da ilk futbol resmi maçına çıktı. Beş ay sonra A Milli Futbol Takımı’na çağrıldı. Bir dönem A Milli Takım’da hem futbol hem de basketbol oynuyordu. Basketboldan ayrılma kararı aldığında; Amerikalı ve Yugoslav Basketbol otoritelerine göre, “Yazık, Türk Basketbolu 30 yıl önündeki basketbolcuyu kaybetti” diyorlardı. Gazete arşivlerini incelediğimizde ve eski spor yazarlarına göre Can Bartu’nun basketbolda inanılmaz derecede yeteneğini olduğunu söylüyorlardı. Futbola geçtiğinde hızını ve atletizmini basketbol sayesinde geliştirdiğini ifade ediyordu. Basketbolu; Yalçın Granit, Mehmet Baturalp gibi oyuncularla oynuyor. Futbolu; Lefter, Turgay Şeren, Metin Oktay gibi ustalarla oynuyordu. Can Bartu, 1961 yılında Fiorentina’da forma giydiği dönemde, Avrupa Kupalarında final oynayan ilk Türk oyuncu unvanını elde etti. İtalyan futbolseverlerin beğenisini kazanıp ‘Sinyor’ lakabını aldı. 1970 yılında futbolu bırakan ve spor gazeteciliği yapmaya başlayan Can Bartu kendine has yaşam biçimi ve kültürüyle hiçbir zaman unutulmadı.
Efsane Can Bartu’nun aramızdan ayrılışının (11 Nisan 2019) 1. yılında mevcut durumlardan dolayı mezarı başında anılamadı. Fenerbahçe Spor Kulübü resmi sitesinde anma mesajı yayınladı. Fenerbahçe, efsanenin ismini hayattayken tesisin ismini verdi. Sarı lacivertli futbol takımının antrenmanları yaptığı tesisin adı 2009 yılından beri Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri olarak geçiyor. Can Bartu ayrıca, 2009’ da UEFA Kupası finalinde UEFA tarafından ‘Türkiye elçisi’ ilan edilmişti. Saygıyla…