2

Sporda Irkçılık: Bu Son Olsun!


  • Oluşturulma Tarihi : 15.12.2020 07:13
  • Güncelleme Tarihi :

Spor dünyası, 1990’lardan sonra küreselleşmeyle beraber büyük bir değişim ve dönüşümden geçiyor. Spor, sporcuların saha içinde ve saha dışındaki bütün emeğini ve değerini metalaştırıp toplumsal olaylardan uzak tutarak üretilen değerleri pazarlıyor. Kapitalist sistemin çarklı dişlileri haline gelen futbolcular siyasetten ve toplumsal olaylardan uzak kalmayı tercih ediyorlar. İnsanın kendi ürettiği emeğe ve değere yabancılaşan bazı sporcular bu duruma karşı geldiğinde dışlanıyordu. Dışlanan ve kariyerine son verilen oyunculardan biri de NFL( Amerikan Futbol Ligi) oyuncusu Colin Kaepernick; 2016 yılında ırkçılığa karşı proteste etmek amacıyla, spor karşılaşmasında milli marş çalarken diz çökerek Trump’ ı protesto etmesiyle başlamıştı. 1968 Mexico City Olimpiyat oyunlarında, ırkçılığa karşı gelip siyah yumruk protestosunu yapan Tommie Smith ve John Carlos kariyeri sonlandırılmıştı. İnsan hakları mücadelesi için kürsüde siyah yumruklarını havaya kaldıran Tommie Smith ve John Carlos madalyalarını iade etmeyi göze almışlardı.

IRKÇILIĞA KARŞI MÜCADELE

Avrupa’da ve dünyada aşırı sağcı partilerin yükselişi, agresif ve popüler milliyetçilik, popülist liderlerin söylemleriyle hükümetler totaliter tutum takınmaya başladılar. Bu bağlamda 21. yüzyılın temel insan hakları sorunları arasında; yabancı- göçmen düşmanlığı, İslam karşıtlığı ve ırkçılık yer alıyor. Sporda ve özellikle futbolda ırkçılık maalesef halen devam ediyor. Irkçılık, futbolun ve insanlığın utanç kaynağı. Irkçılığın futbola hizmet eden bir oyun olmaması için mücadele eden ECRI

(Irkçılığa ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonu) genel politika ve tavsiye kararları bulunmaktadır. ECRI’nin genel politika tavsiye kararıyla, Avrupa Konseyine üye devletlere, profesyonel ve amatör spor, bireysel ve takım sporlarının yanı sıra, spor alanlarındaki ve dışındaki, sporla ilgili bütün faaliyetlerde, ırkçılıkla ve ırk ayrımcılığıyla mücadelelerinde yardımcı olunması amaçlanmaktadır. Sporda ırkçılık ve ırk ayrımcılığına karşı farkındalığı artırmak için sivil toplum kuruluşlarının eğitsel ve bilgilendirme faaliyetleri önemlidir. Spor olaylarında meydana gelen ırkçı eylemler için ağır cezalar ve yaptırımlar olmalıdır.

SPORUN DEĞERLERİNE SAYGI

Sporun barış, dostluk, kardeşlik ve rekabet gibi evrensel değerlerine saygı duymalıyız. Dil, din, renk, cinsiyet, ırk ayırt etmeden sporun kültürlerarası iletişimi güçlendiren ve birleştiren bir görevi var. Sporda ırkçılık ve ayrımcılık maalesef her dönem yaşanıyor. En son geçen hafta PSG- Başakşehir maçında Webo’ya yapılan çirkin olayı izledik. Başakşehirli ve PSG’li futbolcular durumu protesto ederek olması gerekeni yaptı. Webo’ya yapılan ırkçılık olayı dünya spor medyasında gündem olurken, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Ülkemizin Federasyonu ve spor medyası ırkçılık konusunda aynı hassasiyete ve duyarlılığa sahip mi? Bizim ülkemizde ırkçılık olmaz diye düşünenler, geçen hafta Diagne’ye “Ülkende timsah yiyordun buraya geldin de topçu oldun’’ diyen kişiyi unuttuk galiba. Beyaz Tv’ de yayınlanan Beyaz Futbol programındaki yorumcuların ırkçı, cinsiyetçi söylemlerine kayıtsız kalmamız. Bir dönem Fenerbahçe’de oynayan ve sonradan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Marco Aurelio için “Aurelio milli forma giyerse İstiklal Marşında ayağa kalkmam’’ diyen spor yorumcularını unuttuk. Amedspor’a her maçta yapılan ırkçı saldırılar ve ayrımcı tezahüratlar… Lucescu’ya “Çingene”, siyahi oyunculara “Arap”, sığınmacılara “Pis Suriyeli” diyenler şimdi bir anda sosyal medyada ırkçı karşıtı oldu. Futbol, bulunduğu toplumsal ve siyasal hayattan bağımsız olarak değerlendirilemez. Her türlü ayrımcılık ırkçılıktır. Sosyal medya da kendimizi ırkçı karşıtı olarak tanımlıyorsak eğer aynı durum başkasına yapıldığında tepki vermeliyiz. Cinsiyetçi, türcü ve ırk konusunda tutarsız kişilerin ırkçılık karşıtı olması samimiyetsizlikten başka bir şey değildir.

Sporda Irkçılık: Bu Son Olsun!
Hüseyin Demir
Yazarımız Kim ?

Hüseyin Demir