Sayfa Yükleniyor...
İzmir Kültürpark’ta yer alan İzmir Enternasyonal Fuarı, İzmir demek. Önceleri bir ay süren fuar, 1979-1986 yılları arasında yirmi güne, 2004’te ise on güne indirildi. Fuar alanının düzenleme çalışmaları, dönemin İzmir Belediye Başkanı Dr. Behçet Uz’un çalışmalarıyla 1936’da tamamlandı. 1 Eylül 1936’da İsmet İnönü’nün katıldığı bir törenle İzmir Enternasyonal Fuarı adı altında açıldı. Mısır, Yunanistan ve Sovyetler Birliği’nden kırk sekiz yabancı kuruluş, otuz iki il pavyonu, kırk beş yerli kuruluş katıldı. 1937’deki açılışı Celâl Bayar yaptı. Fuara yüz dört yabancı şirket, dört yüz yirmi dört yerli kuruluş temsilcisi katıldı. 1938’de Fuar alanına 60 bin m2 yer eklenmesiyle daha da büyüyen fuarın açılışını Başbakan Dr. Refik Saydam yaptı. Yüz kırk yabancı, kırk altı devlet kurumu ve beş yüz yirmi yedi yerli kuruluş katıldı.
***
1939 fuarına beş yüz yetmiş dört yabancı şirket, yirmi yedi devlet kurumu ve üç yüz otuz üç yerli şirketin katılmasıyla giderek arttı. 1950’lerden itibaren büyük rağbet görmeye başlayan Fuar gazinoları, İzmir’de eğlence hayatının zirvesinde kaldı. Göl, Mogambo, Manolya gazinoların en önemlilerindendir. Son yıllarda Fuar günlerindeki müzikal faaliyetler, daha ziyade açık hava, çim konserleri adı altında sürdürülmekte.
***
Bölgeye ve ülke ekonomisine büyük katkısı olan İzmir Enternasyonal Fuarı, Türkiye’nin “dünyaya açılan penceresi” sloganıyla ülke tanıtımında, ticari ilişkilerin gelişmesinde bir zamanlar önemli katkılar sunmaktaydı. Teknolojinin ve yenilikçiliğin ön plana çıktığı sektörler den otomotiv, elektrik, elektronik, iş makineleri, gıda ve ambalaj makineleri gibi uzmanlaşmaya dayalı birçok faaliyet alanları fuar etkinlikleri içinde ağırlıklı bir yer alırdı.
***
Geçmişinde parlak günler yaşayan İzmir Enternasyonal Fuarı’na son yıllarda katılan yabancı ülke sayısı bire kadar düştü. O görkemli günlerinden geriye bir şey kalmadığını görmek üzücü, İzmir’e yakışmıyor. Fuar alanındaki pavyonları yıktılar, kalanlarına da Büyükşehir Belediyesi yerleşti. Yıkılanların yerinde yeller esen alanlar yarattılar. Yıktıklarıyla insanların anılarını da silip süpürdüler. Başka bir söylemle kent kültürünü, ruhunu öldürdüler, kent cinayet işlediler. Hem de göz göre göre…Beş on gün de olsa kitap fuarı açılarak adına yakışır kültürel bir etkinliğin olduğu, Kültürpark’tan kitap fuarının da kent dışına alınmasıyla kültürün “k’sinin olmadığı, işlevsiz, boş bir park yarattılar.
***
Bu yıl 25 farklı ülkeden 61 katılımcının yer aldığı, 4 Eylül-24 Kasım tarihleri arasında açılan tekstil etkinliği (Tekstil Bienali) Atlas Pavyonu’nda fuar programının bünyesine alınarak canlılık getirilmesi düşünülmüş olsa da eski şaşalı dönemlerin uzaktan yakında ilgisinin olmadığı dikkatli gözlerden kaçmadı. Bienali’nin açılışı da evlere şenlik… Açılış yapılmış ama pavyonun kapısının önündeki görevliler içeriye kimseyi almıyor. Soranlara on, on beş dakika sonra içeriye alacaklarını söylüyorlar. Yarım saat, bir saat geçiyor sürekli birileri giriyor, birileri ellerinde kadehlerle çıkıyor. İçeriyi merak edenlerde bir homurdanma… Görevliler, aldıkları emir doğrultusunda Ali kıran baş kesen...Nice sonra Büyükşehir Belediye başkanı çıkıyor insanlar giriyorlar…İçeride, halkın alınmadığı ama halk için yapılan bir etkinlik…
***
Bu yıl, Cumhuriyetimizin 100. yılında gençlik temasıyla düzenlenen fuar, son yıllarda olduğu gibi ne yazık ki sönük geçti. Gittikçe kan kaybeden fuar adeta büyük bir panayır havasında. Köklü, bir geçmişi olan İzmir Fuarı, İzmir halkına ne de Türkiye’ye yakışıyor. Bir an önce panayır havasından kurtarılmalı, adına yakışır bir kimliğe büründürülmeli. Bunu başarabilirler mi bilmem. Çünkü fuar öldü. Küllerinden doğan Anka kuşu gibi yeni bir fuar yaratmak aslında o kadar zor olmamalı, yaratılabilir. Panayırlardaki işporta satıcıları görünümünden arındırılmalı, eğlenmenin, bilgiye ulaşmanın, kültüre bakışın, teknolojik gelişmelerin, sağlık, otomasyon, elektrik, elektronik, dijital, akla gelebilecek her şeyin değiştiği bir dünyada yeni bir fuarcılık anlayışıyla İzmir buluşturulmalı. Fuar kendini tekrarlamaktan kurtarılmalı, bunun için araştırmalar yapılmalı. Bu kente yakışır bir fuar anlayışı getirilmeli.