2

Okumama nedeni


  • Oluşturulma Tarihi : 22.01.2025 08:51
  • Güncelleme Tarihi : 22.01.2025 08:51

Ne yazacaksın, nasıl yazacaksın, neyi, niçin, kimin için yazacaksın? Bir şekilde başlamak gerekir. Başlamak bitirmenin yarısı derler... Yazmak, okumak için o kadar konu, o kadar çok neden var ki, saymakla bitmez.
Okur yazar olmayan diplomalıların her gün arttığı bir ülkede gazete çıkarmak takdir edilmeyi değer. Çünkü diplomalıların, diplomasız okur yazarların çoğunluğu okumaz. Böyle bir genelleme yapmak ne derece doğru onu tartışmak istemiyorum. Bunları söylemek için araştırma yapmaya gerek yok. Birkaç örnek vermek gerekirse aydınlatıcı olur sanırım. Ülkemizde kitap dergi okuma oranı yüzde dört, gazete okuma yüzde yirmi iki, televizyon seyretme oranı yüzde 95’tir. Ders kitapları hariç dünyada basılan kitap sayıları ABD’de 72000, Almanya’da 65000, Rusya’da 58000, İngiltere’de 48000, Brezilya’da 13000, bizde ise 6031. Eğitim Sen’in bir araştırmasına göre de öğretmenlerin yüzde sekizi hiç kitap okumuyor, yüzde yirmi sekizi ayda bir kitap okuyor, yüzde otuz dokuzu bilgi vermiyor.
Ülke çapında gazetelerin baskı sayısı, kitap, dergi sayısı ortada… Bu güçlükleri bile bile gazete çıkaranları, kitap, dergi yayımlayanları, bu işe soyunanları kutlamak gerekir.
Niçin az okuyoruz ya da okumuyoruz sorusu hayatımızda sık karşılaştıklarımızdan. Herkes farklı şeyler söyleyebilir. Bunun için onlarca neden üretilir. Ekonomik anlamada her gün bir gazete alabilecek güçte olmadığınızı söyleyebilirsiniz. Kitapların pahalı olduğundan söz açabilirsiniz. Onca televizyon kanalı varken kitaba gazeteye gerek var mı? Her şey televizyonlarda var diyebilirsiniz. Yorumları, analizleri sosyal medyadan takip ediyor olabilirsiniz. Gazeteye neden para vereceğim internet gazeteciliğini takip ediyorum diyebilirsiniz. Çok farklı şeyler söyleyebilirsiniz ve bu bahaneleri çoğaltmak olası.
İnsanlar iyi şeylere layık, olmalı da... Tüketici toplumu olduğumuz bu ülkede herkesin elinde bilmem kaç liralık telefon. Sigara tüketiminde dünyada 30’uncu sırada olduğumuz gerçeği var. Kişi başı yıllık 88 paket sigara tüketimiyle Avrupa’da 13’üncü sırada yer alan Türkiye’de, yıllık sigara tüketim yedi milyar paketin üzerinde.
Ortalama olarak gazete, dergi, kitap ederi belli. Kullandığımız sigara ve telefonların ederi de belli. Okumamayı ekonomik sorunlara bağlamanın doğru olmadığı kanısındayım. Yuvarlak hesapla iki sigara bir kitap ya da bir sigara yedi gazete almak demek.
Ekonomik koşullar insanların hayatlarını zorluyor olması, bazı zorunlu gereksinimlerinden vazgeçiyor olmanız, hiçbiri okumaya engel değil. İstersek buna bir yol bulabiliriz. Bu nedenlerin içine televizyon programlarını da eklemek gerekir. Televizyon programlarını da izlemeliyiz ama bunların hiçbiri okumamak için neden olmamalı. Bazı alışkanlıklar kazanmak için, emek ve zaman gerekir.
Anne babaların serzenişi, çocuklarının kitap, gazete okumadığı yönündedir. Okur-yazarlıktan söz açıldığı zaman ilk iş çocukları şikâyet etmek. Bu şikâyetler en çok da okul önlerinde çocuklarını bekleyen anne-babalar arasında ya da veli toplantısında şikayetler, ayyuka çıkar. Serzenişte bulunanlar, bir zaman kendilerinin de okumadığını unutmuşa benzerler. Unutulmamalı ki armut dibine düşer. Çocuklar davranışlarını büyüklerini örnek alıyor olmasınlar. Okumayan bir kuşaktan, okumayan başka bir kuşak yaratıldığı unutulmamalı. Elbette bunun çok basit önlemlerle çözümü var. Bir zamanlar bu ülkede garlarda kitaplıklar olduğu, eşekle seyyar kütüphanecilik yapan insanların olduğu unutulmamalı.
Mart ayının son haftası kütüphane haftası olarak okullarda, kütüphanelerde kutlanır… Kutlamalar için birçok etkinlikler düzenlenir. Yazarlar davet edilir… Okumayla, kitapla ilgili söyleşiler yapılır, kütüphane hizmetlerine yönelik bilgiler aktarılır. Hafta bittikten sonra her şey biter. Söyleşiler için birçok kurumun kapısı kapanır.
Bu olumsuzluklara rağmen kapılarını yazara, çizere, sanatçıya açan kurumlar olduğunu da görmek sevindirici.
Bol kitaplı günler dilerim.

Okumama nedeni
İlhan Soytürk
Yazarımız Kim ?

İlhan Soytürk