2

Söz Demi Bizim Belediyelerimiz


  • Oluşturulma Tarihi : 11.10.2023 05:41
  • Güncelleme Tarihi :
Söz Demi Bizim Belediyelerimiz

Belediyelerde söz sahibi olan başkanlar, siyasiler hedefini iyi belirlemeli ve verimli çalışılmalı ki bir sonraki seçimlerde mensubu olduğu partiyi tekrar yönetime taşıyabilsin. Bu da sorunları tespit edip çözmek ve hizmetlerde başarılı olmakla mümkündür. Başarı, amaçlanan hedeflere ulaşabilmektir. Kurumları ya da kuruluşları başarıya götürecek olan iç disiplindir.

Başarı için sıra dışı düşünmek gerekir. Sıra dışı olmayan, bahanesi olan, bahane üretenler hiçbir zaman başarılı olamaz. Büyük işler yapmak için takım çalışması yapılmalıyız. Takımınıza yetkiler verip takımımıza güvenmeliyiz.

Hayata bakışınız, algınız, değerleriniz, değerlendirmelerinizin tamamına yakınını yetişme şartlarınızı oluşturur. Belediye başkanları, geçmişindeki olumsuzlukları geçmişte bırakmalı, geleceğe söyleyecek sözü olmalı, içinde bulunduğu anları daha verimli değerlendirmeli, sık sık özeleştiri yapmalı.

Eğitimli insanlar pozitif düşünür, sorar, sorgular. Ne, neden, nasıl, niçin, kim sorularına yanıtlar bulmaya çalışır. Eğitim, üniversite bitirmek değil; bir insanı eğitimli yapmak için üniversite eğitiminden çok daha fazlası gerekir. Başarı, fazla bilgiyle değil, kullanılabilir bilgilerin etkin ve ısrarlı bir şekilde uygulanmasıyla gerçekleşmektedir.

Peki, belediyelerde takım ruhu var mı, yöneticiler başarılılar mı, elbette takım ruhuyla çalışanlar, başarılı olanlar, başarılı olduğunu sananlar da var. Onlar kendilerini başarılı görüyorlarsa bakış açılarını değiştirip hizmetlerine umarım bakıyorlar. Başarılı olamayan kurum ya da kuruluşların yöneticileri önce aynanın karşısına geçerek, kendisiyle yüzleşmeli, kendisini sorgulamalı. Ne yaptım, ne yapıyorum, ne yapmaya çalışıyorum, karşılığı var mı, sorularına yanıtlar aramalı.

Belediyelerin bünyesindeki görevliler, bağlı oldukları birimler için yeterli eğitim almışlar mı, liyakat sahibi olup olmadığı sorgulanmalı. Unutulmamalı ki en eğitimli kişiler, kendilerini eğiten kişilerdir.

Hangi belediye olduğunun bir önemi yok. Bu kurumlar hantal yapısından kurtarılmadığı sürece hepsi birbirinin aynısı.

Belediye başkanlığından, başkanla görüşmek için randevu talebinde bulunduğunuzu düşünelim. Randevu almaya gittiniz. Bir görevli sizi başka bir yere yönlendirdi. Danışma masası yazılı yerde, aynı masada oturan üç görevliden biri, başkanla randevu için iletişim müdürlüğüne gitmenizi söyledi ve oraya nasıl gideceğinizi anlattı. İletişim Müdürlüğüne gittiniz, içeride yan yana dizili dört, beş masa… Her masada bir kişi, önlerinde bilgisayarlarla oturuyorlar. Görevlinin birine geliş nedeninizi söylediniz. Sizi duyan başka bir görevli sizi çağırdı, ayrıntısıyla neden randevu almak istediğinizi ona da anlattınız. Sizin anlattıklarınızı o görevli, baka bir görevliye dikte ederek bir kâğıt parçasına yazdırdı. Sonra da randevu talebinizin başkanın özel kalemine ulaştırılacağını gerek görürlerse randevu verileceğini söyledi ve sizi yolcu ettiğini varsayalım.

1-Siz neden iki yere gönderildiniz? 2-Sizin söylediğinizi bir başkasına dikte ederek ona iş mi vermiş oldu? 3-Adı üstünde iletişim birimi. İletişim biriminde kağıt parçalarına yasılan yazılar…İletişim biriminde talebiniz neden bir kağıt parçasına yazıldı da bilgisayara yazılıp özel kaleme anında iletilmedi? Bu soruları daha da çoğaltabiliriz.

Resmi kurumların birçoğunda olduğu gibi belediyeler de hantal yapısından arındırılmalı iş üretmeli.  Belediyelerdeki yetkili kişiler, bu kurumların kişilere iş bulma yeri olmadığını   bilmeliler. İş üretme anlayışıyla hizmet vermeli ki belediyelerin bünyesindeki alt birimler verimli çalışsın, hantallıktan kurtarılsın, sorunları çözsün. Kaynaklar doğru kullanılmazsa telafisi mümkün olmayan yanlışlar yapılır, bunun da bedeli ağır olur. Bu sonuçlar da bağlı olduğu siyasi partilere fatura edilir.

Söz Demi Bizim Belediyelerimiz
İlhan Soytürk
Yazarımız Kim ?

İlhan Soytürk