2

Söz Demi: İzmir’in Kavakları mı Kuleleri mi?..


  • Oluşturulma Tarihi : 10.01.2024 09:16
  • Güncelleme Tarihi : 10.01.2024 09:16

Kentlerin göç almasında sosyal, kültürel, ekonomik birçok neden var. Göç, sorunlarla birlikte gelir. O sorunları çözmek merkezi yöneticilerden çok yerel yöneticilere düşer. Çözüm bulmaya çalışan yerel yöneticiler zaman zaman sorunlar karşısında başarılı oldukları görülse de basiretsiz yöneticiler tarafından yönetilen kentler, alt yapısı, üst yapısı, iletişimi, ulaşımı, sosyal yaşam alanlarıyla içinden çıkılamaz sorunlar yumağı haline dönüşebilir.

Sorunlar çözüm bulunmadığı sürece kar topu gibi büyüyerek içinden çıkılmaz bir hal alır.

İzmir’de görülen sorunların başını da ulaşım ve alt yapı çekmekte… Önceleri görülmeyen trafik sorunu, son yıllarda içinden çıkılmaz bir hale geldi, bu sorun gittikçe de çoğalmakta. Bunun nedenlerinden biri, İzmir’in de göç alan kentlerden olması. Aldığı göç sonucu İzmir’in coğrafi yapısında gözle görülen değişimlere tanık oluyoruz.

Sorunlara neden olarak alt yapı yetersizliği, trafiğe çıkan araç fazlalığı olarak görülebilir. Tabii ki bunlar da sayılabilir. “Nazım imar planı; uygulama imar planlarının hazırlanmasında esas alınan yerleşmenin konut, çalışma, ticaret, turizm, sanayi bölgeleri, yeşil alanlar ve yerleşim dışı alanları ile bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunlukları, yerleşim, kentsel, sosyal ve teknik altyapı alanlarını belirleyen planlardır.”

Her kentin bir Nazım planı olmak zorunda…

İzmir Körfezi’ne dikilen beton kuleler ayrık otu gibi her yıl çoğalıyor. Kuleler, kentin nefes almasını, ulaşımını, alt yapısı nasıl içinden çıkılamaz bir hale getiriyor birlikte tanık oluyoruz.

Yapılan yapılacak olan kulelerde yüzlerce binlere, insan yaşayacak. Bu insanlar her gün trafiğe çıkarak ulaşımda var olan trafik sorununu daha da çoğaltacak. Alt yapı buna uygun mu, bunun araştırılması yapıldı mı?...

Birileri alt yapı sorunumuz yok diyebilir, sorun yoksa, beton kuleler tamamlanmamış haldeyken İzmir’de yaşanan ve gittikçe artan sorunlar diğer kuleler tamamlandığında hangi boyutta olur düşünmek bile istemiyorum. Sorunların çığ gibi büyümesinde dahli olanlar bu kente nasıl hesap verecekler.

Kuleler neden körfeze dikiliyor, dikilmeye devam ediyor sorusunu İzmir’de yaşayan yurttaş olarak bu kentte söz sahibi olan yerel ve merkezi yönetime sormak isterim. Elbette ki kulelerin yükselmesinde şehir planlayıcılarının engin görüşleri alındı. Eksileri, artıları, oluşan, oluşacak rantın büyüklüğü, küçüklüğü tartışıldı, buna şüphe yok…Rantı olmayan yerlere neden kuleler dikilsin ki sorusunu, insan ister istemez soruyor.

Dikey mimari denilen beton kuleler kentin ikliminde gözle görülür değişimlere neden olmaya başladı. Yaz, kış körfez ile Bornova, Bayraklı ilçeleri arasındaki ısı farkını görmek mümkün.

İzmir’in dillere destan bir imbatı var…İmbat, beton kuleleri aşıp kentin iç kesimlerine gidemez oldu.

Ulusal ve uluslararası yarışmalar açılarak kulelerin yapılacağı yerlere, İzmir’e yaraşır, sosyal, kültürel aktivitelerin yapılacağı, bazı ülkelerde olduğu gibi parklar, bahçeler yapılması olası değil miydi? Elbette bu olasıydı. Nedense böyle bir çalışma yapmak zor, rantı yüksek kulelerin yapılmasına izin vermek daha kolay.

Kent merkezinde dikey mimari yerine yatay mimari, rant merkezli bir çalışma yerine birazcık uzak zamanlı düşünülerek kulelerin de kent dışına çıkarılmasıyla kent genişletilerek, yeni yerleşim alanları açılır, var olan ulaşım sorunu çözülebilirdi.

Kuleleriniz çoğalsın…

Türkiye’de başka İzmir yok. İzmir’e sahip çıkalım.

Söz Demi: İzmir’in Kavakları mı Kuleleri mi?..
İlhan Soytürk
Yazarımız Kim ?

İlhan Soytürk