2

Söz Demi: Kitap Fuarı İşkencesi


  • Oluşturulma Tarihi : 08.11.2023 06:21
  • Güncelleme Tarihi :
Söz Demi: Kitap Fuarı İşkencesi

Bu yıl fuara 163 yayıncı katıldı. Fuarın açıldığı ilk gün herkesin yüzünde güller açtı. 29 Ekim’de Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl kutlamalarından sonra bir hareket göze çarptı. 29 Ekim gecesi okulların tatil edildiği haberinin duyurulmasıyla 30 Ekim günü sözcüğün gerçek anlamıyla ölü bir gün yaşandı.31 Ekim,1 Kasım tarihleri de bir önceki günden geri kalmadı. Geriye kalan 4 gün, İzmir’e yakışmayacak kadar sönük geçti. Fuarın sönük geçmesinin elbette birçok nedeni var. Bunların en başında ulaşım güçlüğü, ikinci olarak haftalar öncesinden yeterince duyurunun yapılmamasını söylemek için yıldız falcısı olmaya gerek yok. Kitap fuarının açıldığından haberdar olmayan okullar olduğunu söylersek abartı olamaz.

Ulusal, uluslararası büyük organizasyonlarda belediyelerin asli görevlerinden biri de yurttaşın ulaşım sorunu çözmek olduğunu herkes bilir.

Bir yazar arkadaşımla (o arkadaşım da İzmirli) Konak’ta, kitap fuarına nasıl gidebileceğimizi bir gişe memuruna sormak zorunda kaldık. Çünkü hiçbir durakta, hiçbir yerde ulaşımla ilgili açıklama göremedik. Gişe görevlisi belediye otobüsüyle semt garajına, oradan da aktarma otobüslerle Gaziemir Fuar alanına gidebileceğimizi, ya da Üçyol’da, 92 hat numaralı otobüsle fuar alanına gidebileceğimizi söyleyince metro ile Üçyol’a gittik. 92 hat numaralı otobüsle 26 durak, git git bitmiyor. 50 dakikalık bir yolculuktan sonra fuar alanına ulaşabildik.

Fuar dönüşü Bornova’ya gelmek zorundayım. Otobüs durağında bir saat beklememe rağmen otobüs gelmedi. Kendi kendime serzenişte bulunurken bir başka yolcu, “Ağabey ben bir buçuk saattir bekliyorum” dedi. Bunun üzerine ESHOT’u aradım. Telefondaki görevliye, insanların mağdur olduğunu, bir buçuk saattir insanların beklediğimi söyledim. Yetkili ilgileneceğini söyledi ama değişen bir şey olmadı. Kaç dakika daha bekledik anımsamıyorum. Fuar alanında, yol kenarında, park halindeki bir otobüs dakikalar sonra durağa geldi ve Bornova yolcularını aldı. Bir kitap sever, bir yazar olarak saat on yedi de otobüs durağına geldim, Bornova metroya ancak saat on dokuzda ulaşabildim. İki saatim otobüs bekleyerek yolda geçti.

Her hafta ya da her ay kitap fuarı açılmıyor, bu bir kültür hizmeti. Ağızlar açıldığında İzmir’in bir kültür kenti olduğu söylenir. Kitap fuarı da bir kültür hizmeti, hizmetin kolaylaştırılacağı yerde, kitap fuarını kent dışına taşıyarak, ulaşımın olmadığı, güç olduğu, gidiş gelişlerin insanlarda işkenceye dönüştüğü, aynı yerde ısrarla kitap fuarını açmak, demokrat, çağdaş, kültüre önem verdiğini ileri süren bu kurumu anlamak olası değil.

Bornova, Şirinyer, Lozan, Üçyol’dan fuar alanına otobüslerle ulaşım sağlandı, fuar sürence… O otobüslerin kalkış sıklığı, kırk dakika olmasına rağmen, dönüşte bir buçuk saat beklediğimi, gidiş yolculuğumun da kır beş dakika olduğunu anımsatmak isterim.

Hizmeti İzmirlilerin ayağına götürmek için neler yapıldı? Okullardan kitap fuarına servis mi kaldırıldı, her ilçeden belirli noktalardan otobüs mü kaldırıldı? Bunlardan da vaz geçtik Bornova, Şirinyer, Lozan, Üçyol, hatlarında on, ya da on beş dakika da bir karşılıklı olarak fuar alanına otobüs mü kaldırıldı, ne yapıldı? Koskocaman bir hiç…

Yaklaşan seçim atmosferinde yapılan bu organizasyonun artılarını eksilerini, geri dönüşümünü eminim ki düşünmüştür yetkililer.

Bu kadar olumsuzlukların olduğu organizasyonda elbette fuar alanı boş kalır, elbette okuyucuyla yazar buluşamaz, elbette yayınevleri zararla kapatırlar fuarı. Zarar eden bir firma bir daha buraya gelir mi? İzkitap ne yapar, ne eder bilmem ama kitap fuarcılığını Gaziemir’den almalı, insanların uğrak yeri, ulaşım sorununun olmadığı bir yerde taşımalı.

Biri söylemeli. Kral çıplak.

Söz Demi: Kitap Fuarı İşkencesi
İlhan Soytürk
Yazarımız Kim ?

İlhan Soytürk