Sayfa Yükleniyor...
Yaşlı mı, genç mi demek zor... Buna karar vermek için nereden, nasıl baktığınız önemli. Savaşlara, doğa olaylarına, geçen zamana bakıldığında yaşlı, evrenin oluşumuna baktığımızda genç diyebileceğimiz bir gezegende yaşıyoruz. Kendi ekseni etrafında dönerken aynı zamanda güneşin etrafında dönmesini 365 gün 6 saatte tamamlıyor. Bu dönüşe de bir yıl diyoruz.
Dünya’nın, Güneş etrafında dönme başlangıç noktası neresi, bitiş noktası neresi belli değil. Bilim insanları buna bir çözüm üretmişler. Aslında olmayan ama varmış gibi düşünülen, bir kutup noktasından başlayıp diğer kutup noktasında son bulduğu varsayılan yarım çemberlere meridyen yayı adını vermişler.
Meridyenler, aynı zamanda Dünya üzerinde olduğu varsayılan yatay çizgileri kesen hayali çizgiler. Meridyenlerin hepsi birbiri ile aynı uzunlukta. Başlangıç meridyene de Greenwich adını vermişler. 180 tanesi Greenwic’in batısında 180 tanesi doğusundadır. Ardışık iki meridyen arasındaki uzaklığın Ekvator’dan kutuplara doğru daralmasına karşın, aralarındaki yerel saat farkının her yerde aynı olmasıdır.
Greenwich’ten geçen başlangıç, sıfır dereceli merdiyenin geçtiği ülkeler İngiltere, Fransa, İspanya, Cezayir, Mali, Burkino Faso, Gana ve Toga’dır.
Dünya’nın yörüngesindeki hareketi sırasında Güneş’e olan yöneliminin değişmesi, eksen eğikliği yaklaşık 23 derecedir. Bu da Dünya’da mevsimlerin oluşmasında belirgin bir etkisi var.
Dünya 2024 yılı içinde mevsimleri oluşturacak, doğanın canlanmasını sağlayacak, tüm canlılar için ne gerekiyorsa onu yapacak. Var olduğundan bu yana dönüşünde hiç sapma olmayan Dünya’dan her yeni yılda beklentilerimizin sınırı yok, bu yıl da onu yaptık. Beklentimiz hep yüksek oldu, ilerideki yıllarda olmaya da devam edecek.
Sorun Dünya’da değil, sorun onun üzerinde yaşayan insanlarda, beklentimiz insanlardan olmalı…
Her yıl yeni bir yıla girerken dilekler tutulur, temennilerde bulunur insanlar ama değişen bir şey olmaz.
Savaşların çıkmasını, yolsuzlukları, adaletsizlikleri, kıyımları, kuraklıkları, sel baskınlarını dünya mı istedi? Hayır, onun suçu yok. Her türlü felakette, doğa olayında suçu hemen dünyaya yıkarız. Dünya değişti, iklimler değişti deriz. İklimler değişmedi. Dünya aynı eksen eğikliğinde, aynı hızda döneye devam ediyor. Aynı koşullar altında doğal olan ne varsa sunacak.
İnsanlar, ürettikleriyle doğanın yeniden şekillenmesine zemin hazırlıyor, doğa da bu oluşuma karşı koyarak kendine, kendi gerçekliğine dönmek için mücadele ediyor. Tüm sorumluluk, tüm suç insanda... Siz atmosferi bozarsanız olacaklara da hazırlıklı olmalısınız. Kendi halinde dönen masum Dünya mı dedi, savaşları çıkarın, hastalıkları yayın diye.
Görünen köy kılavuz istemez, koskoca bir yıl giderken yapacağını yaptı, yeni olaylara gebe bir dünya bırakmak için huzursuzlukların, açlığın sefaletin pimini çekti, insanlığı korkularıyla, acılarıyla yüzüstü bıraktı.
Yeni yılda, olumsuzluklar bizi bekliyor, bundan zerrece şüphem yok… Savaşlara, atmosferi tahribe, hava koşullarının bozulmasına devam edilecek, çünkü alınan hiçbir önlem yok. Bunun soncunda sel baskınları, kasırgalar heyelanlar, fırtınalar oluşacak. İlaçlar denenecek, insanlar, hayvanlar kobay olarak kullanılacak, ekosistem bozulmaya devam edecek. Yöneticilerin egoları, doyumsuzlukları, hırsları, bilimden uzaklaşmaları, ipe sapa gelmez düşünceleri yüzünden kısıtlanan özgürlükler, insanların değersizleştirilmesi, ulusların savaşları devam edecek.
İçinde bulunduğumuz yıl bitti, yeni yılı karşılarken ne yazık ki aynı dilekleri sıraladık. Yeni yıldan beklentilerimizi dillendirdik. Bunların oluşması için önce insan değişmeli. Ben değiştim, haydi sen de değiştir kendini.
Sağlıklı, sömürüsüz, kıyımsız, özgürlüklerin kısıtlanmadığı, adaletin şaşmadığı günler yaşayalım... Sevgiyle…