İlişkiler ve konu bağlantılarıyla zenginleştirilmiş, fikir ufkumuzu genişleten, üstelik bunu hoş bir tarzda yapmamızı sağlayan yöntem ve tekniklere ihtiyacımız vardır.
Bu bağlamda dağarcığımızı geliştirecek şekilde eğitim formatında ve özellikle pozitif fen bilimlerinde bize olumlu katkılar sağlayabilecek bir gezinti yapalım.
Örneğin hava küreyi (atmosferi) incelerken bilimsel düşünme refleksimizi arttırıcı özellikte yeni kazanımlar elde edileceği görülecektir. Bu konu öncelikle seçilmiştir çünkü insan ve dünyamızın yaşam formatı bu konuyla çok yakından ilgilidir. Öyle ki yaklaşımımızın esprisinde tabiat konusunda farklı düşünenleri bile bir potada eritebilme düşüncesi hâkimdir.
Daha önce de belirtmeye çalıştığımız gibi; bütün canlı türleri; madde, mana, zaman ve hatta hayatımız bile an an, parça parça taneciklerden oluşmuşlardır. Isı, ışık, ses vb. enerji türleri de taneciklerden oluşurlar. Özetle bütün bir hayat, madde-mana sentezleri ve bunları oluşturan bütün bir sistem adeta tanecik modeline (Modüller Sisteme) endekslenmiştir.
Her şeyin küçük taneciklerden (tohum, çekirdek) oluşması, küçük taneciklerin de bütünü oluşturmaya çalışması; ilişki kavramı konusunda bize fikir vermektedir. Uzay, kâinat orijin olarak bir noktadan oluştuğuna (Big Bang) göre de asli ilişki modeli, parça-bütün ilişkisi şeklinde görülmektedir. Bütünde parçanın, parçada da bütünün bulunmasındaki var oluş sırrı düşündürücüdür. Bu enfes tezatta kuşkusuz mana denen şey saklıdır. Daha önce de belirtildiği gibi, mana, tezattaki enfes bir oluşumdan başka bir şey değildir. Bu oluşum içinde ise rastlantıya asla yer yoktur.
Bu ön açıklamalardan sonra artık konumuza geçebiliriz
Dünyayı ve her tarafımızı seçici geçirgen bir hücre zarı gibi kaplayan hava parçacıkları çok büyük ve önemli fonksiyonlar üstlenmişlerdir. Bilimsel açıdan her türlü hava olayını ve bütün bir Atmosferi oluşturan hava molekülleri; bütün, telefon, telgraf, radyo, televizyon vb. iletişim araçlarının ses ve görüntülerinin oluşması için, ses ve ışık enerjilerinin taşınması işlevini yaparlar. İnsan, ses enerjisini ve özelliklerini tanıdıkça iletişim araçlarını yaptı ve bunları sürekli geliştirdi. Ses enerjisi ile birlikte ışık enerjisi ve özelliklerini kavradıkça da, sesli ve görüntülü iletişim araçlarını alabildiğince geliştirdi. Fakat bu arada hava parçacıklarının her birinde var olan bu enerjileri taşıma, nakil (iletişim) yeteneklerini ve başardıkları enfes işlevleri yadsımamamız gerekir.