Hayatın Sırrı Su, Yağmur Gibi Sıradan Görünen Günlük Olaylar Hakkında Bazı İlginç Anekdotlar


  • Oluşturulma Tarihi : 06.02.2019 06:34
  • Güncelleme Tarihi :
Hayatın Sırrı Su, Yağmur Gibi Sıradan Görünen Günlük Olaylar Hakkında Bazı İlginç Anekdotlar yazının resmi

Olağan, günlük hayattın içinde önümüzde duran, fakat yeterince fark edemediğimiz için normal, sıradan sayıp öyle kabul ettiğimiz, fakat bir ömür boyu aradığımız, beklediğimiz mucizelerden çok daha etkin ve önemli olaylar yaşarız. Örneğin, H2 O, hayatın sırrı olan suyun kimyasal formülüdür. Bu formülde, iki hidrojen atomunun bir oksijen atomuyla birleşerek su molekülü oluşturdukları ifade edilmektedir. Burada asil ilginç ve düşündürücü olan şey hidrojen gibi yanıcı, oksijen gibi yakıcı ateş özelliği taşıyan iki gazın birleşerek, ateşi söndürme özelliği taşıyan su gibi bir maddeyi oluşturmalarıdır. İlgi çeken enfes özellikleri vurgulamaya devam edelim. Yağmur olayında harika bir şey olmaktadır. Artı ve eksi kutuplardan oluşan yağmur damlaları, kilometrelerce yükseklikten birbirlerine kesinlikle dokunmadan ve de başlangıçtaki hızları hiç değişmeden yeryüzüne inmektedirler. Eğer bunun aksi olsaydı, yağmur damlalarının artı ve eksi kutupları birbirini çekip birleşselerdi, yerçekimi etkisiyle yağmur damlalarının hızları ivme kazanarak, artarak düşseydi; yağmurlar, rahmet değil dehşetli bir tahrip unsuru olurlardı. Ve hiçbir topluluk bir daha yağmur duasına çıkmazdı. Bu konuda olabilecek farklı bir istisna bile ürkütücüdür.
Hava basıncı ve yerçekiminin meydana getirdiği enfes dengelenme olmasaydı, gökyüzünden gelen ve hızla bize çarpan sel ile boğulur, darmadağın olurduk. Daha da düşündürücü olanı, bizler bir yağmur deneyi yapmaya çalıştığımızda kesinlikle aynı sonucu alamayız. Çünkü bilimsel kriterlere göre artı ve eksi kutuplar birbirini çekmekte ve yerçekiminin etkisiyle hız artmaktadır. Fakat yağmur olayında sebepler şeklindeki belirttiğimiz bu bilimsel kriterler ve etkileri yoktur. Bilimsel varyasyonlar, yağmur olayında etkisizdirler. Yağmurun versiyonunda farklı bir dokunulmazlık vardır. Biri diğerine kesinlikle benzemeyen geometrik (kristal) şekillerde enfes görüntülere sahip kar taneleri de ister lapa lapa, ister tipi şeklinde yağsın, kilometrelerce yüksekten düşen taneler birbirlerine hiç dokunmadan üstelik yine ilk başladıkları hızda ve bu hız hiç değişmeden yeryüzüne inmektedirler. Eğer aksi olsaydı, gökyüzünden hızla tepemize inen çığların altında kalırdık. Suyun donma ve erime noktası olan sıfır derece her iki tarafa da ait değildir. Hayatın sırrı suyun bu dengesinde ince hassas çok güçlü bir köprü; sanki sırat saklıdır. Isı kaybeden ve donan bütün maddelerin ağırlığı artar. Sadece bir istisna olarak suyun ağırlığı azalır. Dikkat edilirse su bu yüzden yüzeyden donmaya başlar. Bu gezegenimize ve bize özel bir şanstır. Kutuplarda yaşayan bir Eskimo, çekiç ve keskisiyle buzu kırar ve alttaki kısımdan balık avlar. Eğer su alttan donmaya başlasaydı, gezegenimizde hayat olmayacaktı.      Eğitim ve bilimsel boyut çerçevesinde bütün her şeyi araştırıp incelediğimizde rastlantı ve kör tesadüfe yer olmadığını görür ve anlarız.
Görüldüğü gibi içinde yaşadığımız dünya ve maddenin yapısı (eşyanın tabiatı) içinde enfes, şaşırtıcı mükemmellikler saklıdır. Fakat bu ilginçlikler, hayatın akıcı ve alışkanlık yapan özelliği ile bizlerde oluşan idrak noksanlıkları yüzünden yeterince fark edilmezler. Bir hayat boyu aradığımız mucizeler aslında hep önümüzde durmaktadır. Gerçek eğitim, özellikle bakıp ta göremediklerimizi algılamamızı sağlar. Gerçek eğitim hayatın hep içindedir, fakat asla sıradan değildir. Onda, olağan ve olağanüstü özellikler bir arada saklıdır.

 

Hayatın Sırrı Su, Yağmur Gibi Sıradan Görünen Günlük Olaylar Hakkında Bazı İlginç Anekdotlar
İsmail Ferruh Destebaş
Yazarımız Kim ?

İsmail Ferruh Destebaş

Kabul Ediyorum
İlkses Gazetesi olarak sistemimizde sadece sizin izinleriniz doğrultusunda bilgilerinizi kullanıyoruz. Detaylı Bilgi cookie script