İhtiyaç Duyulan Stratejik Bir Yorum-1


  • Oluşturulma Tarihi : 03.04.2019 06:52
  • Güncelleme Tarihi :
İhtiyaç Duyulan Stratejik Bir Yorum-1 yazının resmi

Eğitim olgusu içinde ve insan hayatındaki her şey; kabul ve red ettiğimiz seçenekler olarak iki kilit noktasında bir ikileme takılmakta, özetle realitenin iki ayrı yönünde odaklanmaktadır. Bireysel ve toplumsal kabuller çok önemlidir. Uygulandıkça ve kabul gördükçe pekişirler. Aslında Shakspeare’in dediği gibi bütün mesele “olmak ya da olmamak (To be or not to be)” noktasındadır.
Herkes belli ölçüler içinde inandığı, tercih ettiği gibi yaşayabilir; fakat bunun sonuçlarını da kabul etmek durumundadır. Gerçek demokrasi aslında budur. Eğitim olgusunun, inanç ve gerçeği arayış trendinden ayrılarak sağlıklı bir şekilde yürüyeceğine inanmak mümkün değildir. Bu konuda oldukça demokratik bir yol uygulanabilir. İnançla ilgili kabul ve redler, sunduğumuz model çerçevesinde makul ölçüler içinde mevcuttur.
Avrupa ülkelerinde farklı inanç ve kültürel yaklaşımlara uygun uygulamalar vardır. Katolik veya Protestan bir aile, çocuğunu inançla alakalı tercihler çerçevesinde istediği okula gönderebilmektedir. Eğitim konusunda Avrupa Birliği ile ideal anlamda bir uyum ve eğitim projeleri geçekleştirmek istiyorsak bütün bunları dikkate almamız gerekmektedir.
Türkiyeli bir eğitimcinin, Kıta Avrupa’sındaki bir meslektaşıyla oldukça uyumlu bir şekilde çalışarak başarılı sonuçlar elde edebileceğine ve bunun bütün bir insanlık adına bir kazanç olacağına, özellikle Avrupa Birliği projeleri bazında inanmamız gerekir. Çünkü bu konuda tarihte yaşanmış ve kesin belgelere dayalı referanslar vardır.
Günümüzde ekonomik açıdan bir Avrupa Birliği mevcut olmakla birlikte siyasal açıdan bir Avrupa Birliği uygulamada ve pratikte yoktur. Türk Modelinin Fransa ve Almanya’da uygulanabileceği Kıta Avrupa’sının birçok mahfillerinde açıkça konuşulmuş ve bu durum Türkiye’de ulusal televizyonların ana haber bültenlerinde bile geçilmişti. Özetle biz, Avrupa Birliği’nin birleşme ve bütünleşmesi olayına bir eğitim modeliyle pekâlâ katkıda bulunabiliriz. Ortak kültürel, ahlaki ve moral (manevi) değerlerimizi bir araya getirerek bir eğitim formatı içinde daha üretken bir hale gelebiliriz.
Eğitim boyutunda birleştirici ve bütünleştirici ideal bir model hayata geçirilebildiğinde; tarihte yaşanmış güzel olaylar hatırlanarak, ön plana çıkacak ve yine tarihte yaşanan bazı hata ve acılardan dersler çıkarılarak, bütün bir dünya barışına ciddi anlamda hizmet edilmiş olunacaktır.
Hoşgörü platformlarında bu düşünceyi savunan Avrupalılar ve Türk’ler vardır. Bu çalışmaların semerelerinin bir gün mutlaka alınacağına inanmamız gerekir. Eğitimde mutlaka gerekli olan ilim, sevgi ve inanç birlikteliğini geniş bir satıhta tesis etmenin yolunu bir araya gelerek bulmalıyız.  Buna gerçekten ihtiyacımız vardır.
Eşcinsellerin bile kendini ifade etme hürriyeti bulduğu dünyamızda, inanç faktörünü reddeden ve etmeyenler ve (veya) eğitimi etkileyecek boyutta farklı düşünenler; kendilerini ifade edebilmek adına farklı okullarda ve ortamlarda görev yapabilmelidirler. Sonuçta eğitim adına daha başarılı olanları kimse yadsıyamaz. Örneğin Türkiye’de daha sonra Boğaziçi Üniversitesine dönüşen Robert Koleji, Galatasaray Lisesi vb okullar başarılı eğitim çalışmalarıyla uluslar arası düzeyde takdir toplamışlardır. Kolejler, örneğin modüller mobilya sistemleri gibi birleşebilip, ayrılabilen kısımlar şeklinde ortama göre dönüşebilen ve her türlü gelişmeye ayak uydurabilen hatta katalizör etki yapan eğitim modelleridirler.
 
 

İhtiyaç Duyulan Stratejik Bir Yorum-1
İsmail Ferruh Destebaş
Yazarımız Kim ?

İsmail Ferruh Destebaş