İnsan ve İnsanı tanımlama-2

İhtisaslaşmış şekliyle belirtmek gerekirse yüksek fikirler ve idealler; hayat, ruh ve şuur (ana bellek, zihin) birleşimleriyle üç boyut yakalanarak elde edilirler. Bu üçlüyü de kendi aralarında değerlendirmek gerekirse, içini en güzel ve anlamlı bir şekilde doldurmamız için bize sunulmuş sınırlı bir süreyi ifade eden hayat gerçekten çok değerlidir. Evet, hayat sahibi olmak çok önemlidir. Fakat ondan daha önemlisi bir ruh sahibi olduğumuzu anlamaktır. Diğer bir deyişle kendini keşfetmektir. En üst hit nokta ise şuur sahibi olmaktır. Fakat burada kastedilen içe yönelik yolculuk kesinlikle melankolik bir araz değildir.    
Bütün bu bilgiler ışığında artık denilebilir ki kurnazlık tek taraflı kısır bir hareket yeteneğiyle yükselmek, kazanmak tutkusundan başka bir şey değildir.Bu sinsi devinim sonuçta bireye, çevresine ve topluma zarar vermektedir. Birey ve toplumun gerçeği sezgi kabiliyetindeki azalma, asla kurnazlıkla izale edilememektedir. Bu, yozlaşmanın ta kendisidir. Bu durumda yapılabilecek en doğru şey, çok geç olmadan hatadan dönmektir.
Ortalama yüzde 3,5-4’ünü kullanabildiğimiz beynin fonksiyonları, tıbbi açıdan da yorumlandığı şekliyle kaba ve estetikten yoksun hareketlerdir. Hâlbuki insan daha kaliteli, estetik ve sanatsal şeyler üretmektedir. Beyin-kalp ortaklığı hisleri güçlendirip anlamlandırarak ruhumuzu da işleve dâhil eder, böylece şuurlu bir imaja kavuşabiliriz. İnsanın yücelişinde bu protokol ve anlayış hâkimdir. 
    Sanatsal faaliyetler, estetik duygunun üst versiyonlarıdır.
    İnsan hayatı içinde ikiden fazla yön ve ihtimaller hissedilse de aslında ve pratikte seçme şansımız bir ikilemde saklıdır. Alacakaranlık düşünceler, ikiden daha fazla görüntüler, fikir ve bakışlarımızdaki bulanıklıktan kaynaklanır. En iyimser şekilde düşünecek olursak, belirtilen iki yönün kısımlarına dâhildirler. Birey ve toplum, kaliteli, yüksek değerler içeren bir fikir atlasına mutlaka ulaşmalı ve ona ciddi anlamda sahip çıkmalıdır. Evet, aklın yolu birdir. Gerçek de tektir. Fakat o bütüne giden yolda yaşanan zorluklar ve bulanık görüntüler; idrak noksanlığımızdan kaynaklanır. Realitede görünen ikilem ise mananın anlamı ve varlığı için gereklidir. Mana, esasen tezattaki enfes bir oluşumdur.
   Alternatiflerden birisinde karar kıldığımızda ciddi miktarda seçenek zenginliğiyle karşılaşırız. Fakat realitenin iki yönü olan seçeneklerden her biri, bizleri farklı adreslere taşırlar.
 

İnsan ve İnsanı tanımlama-2