Konjonktürsel Bir Yorun-1


  • Oluşturulma Tarihi : 11.12.2019 06:43
  • Güncelleme Tarihi :
Konjonktürsel Bir Yorun-1 yazının resmi

Dünya dengesi, daha doğrusu büyük devletlerin oluşturdukları milletler dengesi, tercihler manzumesinde üst başlığı teşkil ederler. İnsanlık tercihlerini yaparken bir ölçüde konjonktürsel gerçeklerin güdümünde kalmaktadır. Üst yapıyı oluşturanlar da sonuçta yine insanlardır. Bu sebeple insan unsurunun dışında başka bir sorumlu aramaya gerek yoktur. Oluşumları ve dengeleri, bu dengeler içinde yerimizi ve gelecekle ilgili ihtimal dahilindeki şekillenmeleri algılamamız ve iyi saptamamız gerekir. Milletlerin siyasi, kültürel sistemlerini ve bunlara ait değerlerini daha homojen ve ortak kullanılır hale getirmek için oldukça realist ve samimi davranmamız gerekir. Bu sebeple konjonktürsel yorumlara ihtiyacımız vardır. Binlerce yıllık süreleri kapsayan dünya insanlık tarihi ve düşünce tarihi boyunca, çağları ve diğer bir deyişle kendi içinde uzun ve kararlı zamanları içeren bütün dönemlerde iki kutuplu bir yapı gözlenmektedir.
Tarihte ilk yazılı anlaşma olarak kabul edilen Kadeş Savaşı ve Anlaşmasında, Birinci ve İkinci Dünya Savaşları’nda, soğuk savaş dönemlerinde bütün ikili paktlaşmalarda ve hatta en ideal demokrasi anlayışlarında hep iki kutupluluk gözlenir. İki kutuplu olma özelliği aslında insanın yapısal hamurunda saklıdır. İşte böyle sabit ve kararlı bir ezeli gerçeğe rağmen günümüzde pratikte üç birleşmiş milletler topluluğu göze çarpmaktadır. İçinde bulunduğumuz dönem, yeni bir çağın eşiğinde ilginç bir geçiş dönemini ifade etmektedir. Bu durum bir realite olarak ortadadır ve muhtemel sonuçlarının iyi incelenmesi, irdelenmesi gerekmektedir. Birleşmiş Milletler’in oldukça ilginç ve manalı görünüp; tarihte Şark Meselesini çağrıştıran tarafına temas etmek istiyorum. Örneğin, 1992–1996 yılları arasında Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği görevinde bulunan Butros Gali ve ailesi, üç kuşaktan beri Türk ve Müslümanlar aleyhine istihdam edilmektedir. Gali ailesi, İngilizler tarafından, Osmanlı hakimiyetinde bulunan Mısır’a sistemli olarak yerleştirilen Kıptilerdendir. Butros Gali’nin dedesi Mısır Hıdivi Gali Paşa, Mısır’da İngiliz hakimiyetini tesis için çalışmıştır. Daha sonra Butros Gali’nin amcasının Hariciye Nazırlığı (Dışişleri Bakanlığı) zamanında Mısır Osmanlı Hakimiyetinden çıkmıştır. Butros Gali’nin Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği görevi yaptığı dönemde de Balkanlar’da kalan son Osmanlılar, Bosna’da tecavüze ve soykırıma maruz kaldılar.
Günümüzde ilginç bir gelişme olarak Birleşmiş Milletler ve NATO’nun bir ölçüde kendi asli bünyeleri içinde birleşmeleri ve bütünleşmeleri ve paralel hareket etme eğilimi göstermelerinin, yine iki parçaya bölünmenin başı ve sebebi olacağı görülmektedir. Pratikte artık ortaya çıktığı görülen üç birleşmiş milletler olgusunu farklı bir yaklaşımla ayrı ayrı yorumlamaya çalışalım. Bunlardan birincisi halen yürürlükte görünen klasik Birleşmiş Milletler teşkilatıdır. İkincisi, Varşova Paktı’nın parçalanma süreci ve bunun sonunda açığa çıkan birçok eski Varşova Paktı üyesi Demirperde ülkelerinin NATO’ya katılmaları sonucu NATO, bir ölçüde doğal bir birleşmiş milletler kimliğine bürünmüştür. Üçüncüsü, çoğunlukla eski Varşova Paktı üyesi Kuzey Avrupa ülkelerinin Avrupa Birliğine katılmalarıyla oluşmuştur. Bu üçlü oluşum, kesinlikle yeni ve başka bir oluşumun kendini bir ölçüde gizleyerek gelen ayak sesleridir.
Araştırmacı-yazar  
 

Konjonktürsel Bir Yorun-1
İsmail Ferruh Destebaş
Yazarımız Kim ?

İsmail Ferruh Destebaş