Maddenin Dili Bize Davranışlar Öğretir-2


  • Oluşturulma Tarihi : 06.05.2020 06:53
  • Güncelleme Tarihi :
Maddenin Dili Bize Davranışlar Öğretir-2 yazının resmi

Eğitimde amaç; “bağcı dövmek değil, üzüm yemek” olmalıdır. Okullarda öğretmen odalarında yaşanan, bilim adamlığı ve eğitimci olabilmenin zıtlığını savunan trajediye son verilmelidir. Ülkemizde, öğretmen, akademisyen kavramında meydana getirilen menfi zıtlık, bilimsel hayata ve eğitime birlikte olumsuz etki yapmaktadır.
    Nitekim Sokrates ve Comenius Koordinatörü Abdullah Şahin’in kar amacı gütmeyen vakıf, üniversite ve okul unsurlarını ortak ederek AB sürecine katılmamızı önermesi, bu bağlamda ayrı bir değer ifade etmekte ve modelimiz kendi içinde bu birlikteliğin önemine ayrıca işaret etmektedir.  
    Biz eğitimciler, öğrencilere davranış öğretirken, kazanımlar elde etmesine çalışırken, öncelikle kendimiz de öğrettiğimiz bilgilerin içinde verilen davranış ve disiplinin ana esprisini, ruhunu iyi algılamamız gerekir. Almadığımız bir şeyi verebilmemiz mümkün değildir.                                                                                                            
    Son dönemde oldukça revaçta bir konu olmasına rağmen, kırtasiye tipi yazışmalardan öte pratikte uygulamaya geçiremediğimiz Çoklu Zekâ Kuramı üzerinde bir şeyler söylenmesi gerektiğini düşünüyorum. Daha önce belirtmeye çalıştığımız gibi bu kuramın özünde 3S kuralı vardır. Eğer sözel, sayısal, sanat konuları arasındaki birleşim ve arakesitleri keşfedemezsek Çoklu Zekâ Kuramını pratikte uygulamamız asla mümkün değildir.
    İşin ilginç tarafı, Türkçe ders kitaplarımızda Atatürk’ün öğrenim hayatından pasajlar anlatılırken o döneme ait “Askeri Rüştiye (ortaokul)”, “Mülki Rüştiye” şeklinde sözcükler geçmektedir. Yani o dönemde Osmanlı Türkiye’sinde bir öğrencinin asker mi yoksa kaymakam, vali vb. şeklinde bir mülki amir mi olacağı daha ortaokul sıralarında belli olduğu anlaşılmaktadır. Fakat biz bugünün modern ve çağdaş eğitimcileri, hala ikinci kademede öğrenciyi yöneltme çalışmalarını gerçek anlamda pratiğe ve uygulamaya geçiremedik. Geçmişten günümüze bazı kayıplarla geldiğimiz anlaşılmaktadır. Görüldüğü gibi geçmişteki değerlerimizi ve doğrularımızı kaybetmeden geleceğin avantajlarına yönelmemiz gerekmektedir. Geçmişimizin değerlerinden tamamen soyutlanarak, sıfırlanarak çağdaşlaşmamız asla mümkün değildir.
    Öğrenciyi yöneltme çalışmaları ve Çoklu Zekâ Kuramı arasında ciddi bir bağlantı ve doğru orantı vardır.
    Leonardo Da Vinci, üzerinde özellikle durmamız ve onun fikirlerinden, yapıtlarından örnekler vermemiz sebepsiz değildir. Leonardo Da Vinci, iyi bir matematikçi, kaliteli bir mühendis, çok ünlü bir ressam, heykeltıraş ve ruhunun içderiliklerindeki sanat yeteneğinin bütünlüğü ve çeşitliliği ile aynı zamanda müzik yeteneğine de sahip sıra dışı bir dahidir. Özetle 3S KURALI onun uhdesinde ahenkli bir şekilde birleşmiş, hayat bulmuş ve bir eğitim ve öğretim modeli olarak günümüze yansımıştır.
Araştırmacı-yazar                               
 

Maddenin Dili Bize Davranışlar Öğretir-2
İsmail Ferruh Destebaş
Yazarımız Kim ?

İsmail Ferruh Destebaş