Maddenin ve Sebebin Olağan İşlevini Bırakıp Sustuğu An -4


  • Oluşturulma Tarihi : 18.11.2020 07:26
  • Güncelleme Tarihi :
Maddenin ve Sebebin Olağan İşlevini Bırakıp Sustuğu An -4 yazının resmi

Çanakkale Savaşı’nda, sebeplerin sebebi olan bir merciden gelen bazı gaybi olaylara şahit olunmuştur. Bu olağanüstü olaylara şaşırmamızın nedeni maddenin ve eşyanın mükemmel yapısını ve arka plandaki asıl var oluş esprisini yeterince fark edemeyişimizden kaynaklanmaktadır.
İnsani düşünce mantalitemize dayalı, olmazsa olmazlarımızı devreye soktuğumuzda ilginç sonuçlar elde ederiz. Yaşadığımız normal hayat içinde her şeyin bir sebebe dayandığını biliyoruz. Sebepler de birbirlerini gerektirmektedir. Meseleyi bu noktada sonlandırmaya kalkıştığımızda, başıboş ve boşuna dönen fasit bir sebep dairesi elde ederiz. Bu yaklaşım bizim beklentimizi asla karşılayamaz. Ezelden ebede giden bir yolcu olup sadece bekayı arzulayan ruhumuzu, bağlantı ve his organımız kalbimizi dışlayamayız. “Maddenin dili” bu kadar anlamlıyken, madde-ruh veya madde-mana sentezine ulaştırılan bizler, kendimizi hiç yerine koyarak, ebedi yok sayan bir bakış açısını asla kabul edemeyiz. Öz yapımız ve onun üst seviye aktif istek şeklinde gerçekleşen güdü ve beklentileri; ruh-dua sentezinde saklıdır.
Yaşadığımız hayat ve bilimsel hayat içinde müthiş bir sebepler senaryosu sahne almıştır. Böyle bir senaryo ve düzenek; asla rast gele ve sahipsiz olamaz. Küreye benzer bir yapı arzeden sebepler silsilesinde, içten dışa ve dıştan içe bir bağlantı vardır. Bu düzenekte, Matematik Derslerinde de görüldüğü gibi sonlu-sonsuz dışa açılım ile birlikte, noktanın içe dönük sonlu-sonsuz derinliği bulunur. Bu ilişkiler bütünü bize aslında zerre-bütün ilişkisi anlatmaktadır.
İftihar vesilesi kabul edilen, mucize kabilinden sayılan bilimsel buluşlar, keşifler, bilimsel kanunlar sebepler dairesinde, fakat çile çekilerek aktif dualarla başarılmışlardır. Ama bu kanunlar o bilim adamları keşfetmeden önce de vardılar. Örneğin Newton “Yerçekimi Kanununu” keşfetmiştir. Fakat icat etmemiştir. Çünkü yerçekimi Newton keşfetmeden önce de zaten vardı. Ama bu realite bilim adamının değerini asla düşürmez. Çünkü bilim adamı bilimsel bir kural gereği varsayılan sağlam veriler ister. Anlaşıldığı gibi bilimsel mucize buluşlar uzağımızda değil, çok yakınımızda günlük normal hayat ve yaşamın içinde olağan saydığımız şartlar içinde elde edilmişlerdir. Evet, aslında bir ömür boyu aradığımız beklediğimiz, mucizeler yakınımızdadırlar.
Norfork Kraliyet Alayı’na Bağlı 4. Tabur’un Son Durumu
Yukarıdaki bilgilerden anlaşıldığı gibi Norfork Kraliyet Alayı’na bağlı 4. Tabur, Savaş sonunda kayıp veya yok edilmiş sayıldı.
Fakat Çanakkale Savaşı’ndan sonra ve savaş alanının dışında farklı bir yerde bu taburun kalıntıları bulunmuştur. Bütün bu yaşanan olaylar, cidden çok etkileyici ve şaşırtıcı olduğu kadar, oldukça düşündürücüdür. Winston Churchill, “Biz Çanakkale’de Türk askeri ile değil Tanrı ile uğraştık ve haliyle kaybettik.” Sözlerini boşuna söylememiştir.

 

Maddenin ve Sebebin Olağan İşlevini Bırakıp Sustuğu An -4
İsmail Ferruh Destebaş
Yazarımız Kim ?

İsmail Ferruh Destebaş